22
Mayıs
2024
Çarşamba
ANASAYFA

Ermeni Katliamlarının Belgeleri






Tarihte Osmanlı-Rus Harbi’nden önce bir Ermeni meselesi yoktur. Bu mesele Rusya’nın, bazı Türk yerleşim birimlerini işgal etmesinden sonra, buradaki Ermenileri kendi çirkin emellerine âlet ederek bağımsızlık amacı ile Osmanlı’ya karşı kışkırtmasıyla başlamıştır. Ayastefanos ve Berlin antlaşmalarına, Ermenilerin bulunduğu yerlerde ıslahat yapılmasına dâir hükümler konulmasından sonra, bu hükümlere dayanılarak büyük devletlerin Osmanlı Devleti’nin içişlerine müdahalelerde bulunmasıyla Ermeni meselesi ortaya çıkmıştır. 

Ermeniler çeşitli vaatlerle kandırılarak tahrik edildiklerinden, bir takım kanlı olaylar meydana gelmiştir. Bu olayları hazırlayan sebeplerin arasında, Protestan misyonerlerin faaliyetleri de etkili olmuştur. 

Doğu Anadolu’da Ermeni devleti kurma hayaliyle bir takım fesat dernekleri ve partileri kurarak çeşitli vesilelerle olaylar çıkartıp Türk nüfusu katleden Ermeniler, Birinci Dünya Savaşı sırasında Türk askerlerinin cephede bulunmasından yararlanarak düşmanla işbirliği yapmışlardır. Devlete ihanet etmişler ve savunmasız kadın, yaşlı ve çocuklara her türlü saldırıyı, katliamı ve tecavüzü reva görmüşlerdir. Bunun neticesi olarak da, Osmanlı Devleti’ni tehcir kararı almaya mecbur bırakmışlardır. Şunun altını çizerek söylüyoruz ki tehcire tâbi tutulan Ermeniler, Devlet aleyhinde faaliyette bulunan Ermenilerdir. Devlete sadakatle bağlı olan Ermeniler ise hiç bir surette tehcire tabi tutulmadıkları gibi birçoğu Devletin hizmetinde kalmaya devam etmiştir. 

Doğu Anadolu’da yapılan araştırmalar sonucu toplu mezarlarda hunharca katledilmiş olarak bulunan Türk şehitlerinin naaşları, zaman zaman gündeme getirilen Ermeni katliamı iddialarının ne kadar asılsız ve düzmece olduğunu ortaya koymaktadır.
Asıl katliama uğrayan Türkler olmuştur. Avrupa ve ABD’de faaliyet gösteren Diaspora’nın yaygarası tamamen siyasidir. Çünkü Osmanlı Arşivleri sonuna kadar yerli ve yabancı araştırıcıların hizmetine sunulmuştur. Hatta araştırıcıların daha rahat çalışmaları için Cumartesi günleri bile Araştırma Salonu açık tutulmaktadır. 

Türkiye Cumhuriyeti’nin bu kadar şeffaf davranmasına rağmen hala Ermeniler kendi arşivlerini açmamışlardır. 

Ruslarla Ermenilerin, Ermeni olmayanlara karşı uyguladıkları acımasız katliamları ve işkence metotları ile Ermeni tehcirinin gözlerden uzak tutulmaya çalışılan yönünü, değerli meslektaşım tarih araştırmacısı Orhan Sakin gün yüzüne çıkarttı…

Bitlis’de, Ermeni askerlerince saklandığı yerden çıkartılan talihsiz kadın, canını kurtarmak için yalvarıyordu: “İsa Peygamberi Severseniz Beni Öldürmeyiniz”. Buna rağmen kadıncağız acımasız ellerin kendisine yüklediği acı sondan kurtulamadı. Tarihçi ve arşivci Orhan Sakin’in “İsa Peygamberi Severseniz Beni Öldürmeyin” isimli yeni kitabı “işkencenin belgesi” niteliğinde. 

Dünya kamuoyunda sürekli olarak bir sözde “Ermeni soykırımı” iddiası gündemde tutulurken, Orhan Sakin tarihi belgelere dayanarak, 1.Dünya Savaşı’nda Ruslar ile Ermenilerin Doğu Anadolu’da sivil halka uyguladığı mezalimi bütün çıplaklığı ile gün yüzüne çıkarttı.

1915’İN BİLİNMEYEN YÜZÜ
Araştırmacı Orhan Sakin, Ermeni olaylarının en yoğun yaşandığı 1915 yılına ışık tutmak amacıyla kitabı hazırladığını belirterek şunları söylemektedir: “Konu sürekli yanlı yaklaşımlarla gündeme taşınmaktadır. Bu şekilde toplumlar arasında kin, öfke ve garaz duyguları tahrik edilerek yaşanılan acılar karanlık çıkarlara alet edilmektedir. Konunun üzerinden 90 sene geçmesine rağmen ortaya konanlar, propaganda gücüyle oluşturulan sanal bir algının ötesine geçebilmiş değildir. Oysa Ermeni tehciri, olayların gelişimine bağlı olarak ortaya çıkan bir süreçtir. Aynı süreç içerisinde ölen ve katledilen Ermenilerin dışındaki yüz binlerce insan, adeta yok sayılmaktadır. Tek yanlı bakış açıları ile etnik ve kültürel kimlikler emperyalist güçlerin elinde adeta birer oyuncağa dönüşmektedir”. 

Sakin çalışmasında, dostluk duyguları ve iyi komşuluk ilişkileri içinde yaşayan insanların nasıl kandırıldıklarını, asıl suçlularınsa işleri bitince arkalarına bile bakmadan nasıl kaçıp gittiklerini ortaya koyuyor.

ERMENİ SORUNU ve ARKA PLANI
Tarihi gerçekler ve döneme ilişkin ilginç konular bir roman üslubuyla ele alınmış. Rusların ve İngilizlerin bölgede gerçekleştirdikleri operasyonların da ayrıntılı olarak da anlatıldığı kitapta, tarihin kapalı kalmış bir çok yönü şaşırtıcı bir şekilde karşınıza çıkıyor. Sakin’in eserinde, Ermeni direnişçiler “Rusların Anadolu’yu işgal edebilmeleri için uygun ortamı hazırlıyoruz” derlerken, Müslümanlarla birlikte Hakkari’de yaşayan üç yüz Yahudi ailenin nasıl katledildiğini belgelerle görebiliyorsunuz. Kitapta, isyancı Ermenilerin büyük bir ustalıkla yerleşim yerlerini havaya uçurmalarını, ekmek fırınlarında yakılan çocukları, tecavüze uğrayan kadınları, kaynar sularda haşlanan insanları, diri diri yakılanlarla birlikte insanlığın unutulduğu bir dönem, bütün çıplaklığıyla gözlerinizin önünden geçiyor. Eseri okurken adeta korkunç olaylara tanıklık ediyorsunuz. Gerçeklerle yüzleşmenin ürpertisini yaşıyorsunuz. 

Ayrıca, kitapta Tehcir olayının karar aşamasından son bulmasına kadar geçen süreç ayrıntılı olarak anlatılıyor. 

BİRHARF Yayıncılık’tan çıkan bu değerli çalışmayı tarih okurlarına ve Ermenilerin gerçek yüzünü görmek isteyenlere tavsiye ediyorum. 

Daha engin bilgi ve belgelerde buluşmak dileğiyle.






Yayın Tarihi : 13 Ağustos 2007 Pazartesi 00:00:00
Güncelleme :29 Ağustos 2007 Çarşamba 17:26:12


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?