Siyonizm ve Araplar

Yavuz Sultan Selim’in Osmanlı Devleti topraklarına kattığı Filistin’i (1516), Osmanlı 4 asır idare etti. Bu zaman zarfında Araplarla Yahudiler kavgasız ve nizasız olarak huzur içinde iç içe yaşadılar.

İngiltere ve Fransa, Filistin ve özellikle petrol bölgelerinde ince hesaplar yaparak I. Dünya Savaşı öncesi Arapları kandırarak Osmanlı’ya karşı ayaklandırdılar. Bu ince hesap neticesi olarak Ortadoğu kan gölüne çevrilmiş oldu.

Bu ayaklanmaların sonunda Osmanlı Devleti’ne ait olan bu topraklar Milletler Cemiyeti gözetimi altında “Manda İdaresi”ne bırakıldı. 25 Nisan 1920 tarihindeki San Remo Konferansı ile Suriye ve Lübnan Fransa, Mezopotamya ve Filistin de İngiltere kontrolü altında olacaktı. Fakat İngiltere’nin Siyonistlerle yaptığı gizli görüşmeler neticesinde Filistin bu metinde yer almamıştı.

Siyonizm ismini Kudüs’te bulunan ve Yahudilerce kutsal sayılan “Siyon” dağından almaktadır.

Siyonizm’in kurucusu Avusturya’da yaşayan Dr. Teodor Herzl’dir. Judenstaat “Yahudi Devleti” isimli eserinde İsrail Devleti ile ilgili fikirlerini ortaya koymuştur.

Siyonizm; dünyanın sayılı zenginlerinden siyasetçilerine, bilim adamlarından sanatçılarına kadar uzanan bir çeşit gizli teşkilattır. Bu teşkilatın görevi Arz-ı Mev’ud’u (vadedilmiş topraklar) canlandırarak Büyük İsrail’i kurmaktır.


Dr. Teodor Herzl, Sultan II. Abdülhamid’e mektuplar yazarak Filistin’de Yahudilerin yerleşimine müsaade edilmesini, karşılığında da Osmanlı’nın borçlarını ödemeyi teklif etti. Padişah bu teklifi, bu yerler Milletin malıdır diye reddetti. Herzl’in ısrarına karşı Padişah Güneydoğu’da Yahudilerin iskanı için bir yer gösterebileceğini, karşılığında da demiryolları yapmalarını teklif etti. Bu konu ile ilgili Dr. Teodor Herzl’in Sultan II. Abdülhamid'e gönderdiği el yazısı mektupları Başbakanlık Osmanlı Arşivi’nde olup araştırmaya açıktır. 1


Bu teklife sıcak bakmayan Herzl Osmanlıyı zayıflatma politikalarını uygulamaya koydu.

İlk Siyonizm Kogresi 1897 yılında toplandı. Bu toplantıdan sonra Filistin’e dünyanın çeşitli yerlerinden gelen Yahudiler yerleşmeye başladı.

Dünya siyasetini iyi görebilen II. Abdülhamid Han Filistin’i “arazi-i şahane” (Padişah’ın özel mülkü) yaptı. Çünkü Siyonistler kendinden sonra gelecek Padişahları kandırabilirlerdi.

Bu topraklarda Osmanlı Devleti’nin hakimiyeti 1918 tarihinde bitti. Lozan Anlaşması ile İngiltere Filistin’de 6 Ağustos 1924’ten İsrail’in kuruluş tarihi olan 1948 yılına kadar kalabildi.

Daha sonra 1948, 1956 ve 1967 İsrail-Arap savaşlarında Batılıların timsah göz yaşları arasında İsrail hep galip geldi.

Arap dünyasını yüzyıllar boyunca Haçlılara karşı Osmanlı korudu. Batılılar’ın hilelerine kanarak Osmanlı’ya isyan edenleri Osmanlı’nın ahı tuttu. Fakat yine onlara Osmanlı’nın torunlarından başka yardım edecek kimse yoktur. Zor anlarında imdatlarına koşan yine Türk Kızılayı’dır ve her zaman mazlumun yanında olan yine TÜRK Milleti'dir. Çünkü Suudi Prensleri, uyduruk ve fason körfez devletçiklerinin prensleri ve dolar milyarderi olan  bazı Araplar,bağlı oldukları kulüplerden aldıkları tavsiyelerden dolayı birbirlerine karşı dahi yardım edecek duygudan yoksundurlar. 

Kaynakça:
1- Bu konudaki belgeler için bakınız; Başbakanlık Osmanlı Arşivi, Y.MTV 228/30, Y.PRK.EŞA 39-88, Y.PRK HR 27-30.