20
Mayıs
2024
Pazertesi
KİTAP

ALLAH İLE ALDATMAK


ŞİMDİ kalkıp desek ki: ‘’1950’lerden bu yana 40 bin cami binası, bu iş için trilyonca dolar harcama yaptık. Ama bunlar İslam medeniyet ve kültürüne uygun, güzel ve estetik vasıflı binalar olmadı. Bunların mihraplarına geçecek kaliteli imamlar, minberlerine çıkıp hutbe okuyacak kaliteli hatipler, Müslümanları uyaracak kaliteli vaizler yetiştirmeyi düşünmedik. 79 bin camiye hela, imam ve müezzin lojmanı yaptırdık. On binlerce camiye kalorifer yaptırdık, pahalı klima cihazları taktık. Camileri hoparlörlerle, ışıldaklarla, vantilatörlerle doldurduk. Evet, son elli yıl içinde bunlara trilyonlar harcadık.’’
Hop hop, sen kim oluyorsun da böyle diyorsun, demezler mi?
Derler, haklılar.
* * *
‘’BÜTÜN gücümüzü Kuran kursu, imam-hatip mektebi, ilahiyat fakültesi açmaya sarf ettik. Hesabı yapılsa, bunlara akıllara durgunluk verecek miktarlar harcadık. Daha bitmedi. Birtakım din baronları için her yıl milyarlarca dolar para topladık. Bu paraların yerli yerince, akıllarca harcanıp harcanmadığını hiç sorgulamadık, kontrol etmedik.’’
Haddini bil, sen nasıl böyle yazıyorsun, demezler mi?
Derler, haklıdırlar.
* * *
’RAMAZANLARDA birtakım din cemaatleri beş yıldızlı, lüks otellerde bin kişilik ihtişamlı, israflı, gösterişli, günahlı iftarlar veriyordu. O fücur yuvalarında verilen iftarlar dinimize uygun muydu?’’
Vallahi ne deseler hakları var. Herkesin yediğinden, içtiğinden bize ne?
* * *
‘’BİZ; bir sürü hizip, fırka, grup, cemaat ve tarikata ayrıldık ve birbirimizle çekişip tepişmeye başladık. Yığın ve sürü haline gelen on milyonlarca Müslüman şu anda vahim bir kırsal kesim ve varoş zihniyeti, marjinallik, parçalanmışlık içindedir.
Hazretim yanılmaz, bizim cemaatin ulu zatı yapmaz, hoca efendi yanlış yapmaz... dedik. Sorgulama yok, hesap sormak yok, kontrol yok. Bu şartlar altında ümmetin işleri elbette kötüye gider.’’
Çizmeyi aşmanın da bir ölçüsü olmalı! Biz ölçüyü filan kaçırmışız...
* * *
‘’BİZİ mahvedenler, militan din düşmanları değil, içimizdeki din sömürücüsü, din rantı yiyen işbirlikçi, hain alçaklardır...’’
Evet, böyle deseydik...
Bizi bu adam aklını kaçırmış, diye köşenin dışına koyarlar, ya da tedavi için Bakırköy Akıl Hastanesi’ne...
* * *
PEKİ, tırnak içindeki bu görüşler üstat Mehmet Şevki Eygi’ninse, din âlimi Prof. Dr. Yaşar Nuri Öztürk de ‘’Ben de bu satırların altına imzamı atarım. Keşke M. Şevki Eygi bunları on yıl, yirmi yıl önce söyleseydi, yazık oldu Türkiye’deki Müslümanlara!’’ diyorsa...
Kendi deyimleriyle ‘’Müslümanların zıt kardeşleri’’ aynı görüşleri paylaşıyorlarsa...
Bize de bunları yazmak, ‘’Prof. Dr. Yaşar Nuri Öztürk’ün son kitabı Allah ile Aldatmak’ı okuyun’’ demek düşer.
* * *
YAŞAR Nuri Öztürk, Müslümanların en büyük zaaflarından biri bu olmasaydı, ‘’Kuran, Allah ile aldatmayın’’ ihtarına gerek görür müydü? diyor.
Kitabı okuyunca kimlerin kimleri, Allah ile nasıl aldattıklarını anlayacaksınız.

Hasan Pulur/ Milliyet
Yayın Tarihi : 29 Mayıs 2008 Perşembe 16:58:20
Güncelleme :29 Mayıs 2008 Perşembe 17:02:53


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?