20
Mayıs
2024
Pazertesi
KİTAP

Başbakan Caprice Otel’le Hilton arasında kalmış yalnız bir adam

Hakkında bir çok söylenti çıktı. Hürriyet’ten Özdemir İnce ve Cumhuriyet’ten Hikmet Çetinkaya birçok kez onun Fethullahçı olduğundan kuşku duyduklarını yazdılar. Hakan Yavuz kimdir? 44 yaşında Bayburt doğumlu bir sosyal bilimci. AKP Milletvekili Edibe Sözen’in eski eşi. Ankara Üniversitesi Siyasal’ı bitirdikten sonra Wisconsin ve İsrail’deki İbrani Üniversitesi’nde master yaptı.

1998’den beri Utah Üniversitesi’nde siyaset bilimi dalında din sosyoloji üzerine çalışıyor. Yüzlerce makalesi ve dış yayını var. Oxford Press’den çıkan "Modernleşen Müslümanlar" adlı kitabı hem Türkçe hem İngilizce, Utah Üniversitesi yayınlarından çıkan "Emergence of a New Turkey-Yeni Bir Türkiye’nin Doğuşu" kitabı İngilizce olarak yayınlandı. Yeni kitabı "Laiklik ve Müslüman Demokrasi" Cambridge University Press’ten çıkacak. Yavuz’la uzmanı olduğu İslami burjuvaziyi, geçen hafta Hürriyet’in manşetiyle gündeme gelen "Yeni Türkiye" kavramını konuştuk. Hakan Yavuz, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın arada kalmış bir hali olduğunu söylüyor: "Şu anda İslami kesimin rağbet ettiği Caprice Otel ile Hilton Oteli arasında gidip geliyor. Henüz bir karar veremedi."

Geçen hafta içinde Hürriyet’in manşetindeki şaşaalı sünnet düğününe, helikopterden inen türbanlı kadınlara bakınca yeni Türkiye’nin fotoğrafı budur dendi. Katılıyor musunuz?

-Elbette o fotoğraf 1980 sonrası yeni bir Türkiye’nin oluştuğunu gösteriyor. Eski Türkiye’nin kökleri Tanzimat’ta, yeni Türkiye’ninki Özal’da. Özal dönemindeki ekonomik politikalar, yerel yönetimlere kaynak aktarılması sonucu İslami burjuvazi ortaya çıktı. Eski Türkiye’nin öncü kuvveti asker ve siyasetçiydi, Yeni Türkiye’ninki burjuva.

Yeni Türkiye’nin kahramanlarının özellikleri neler?

-Tüketimde modernler, egemenlik kavramının daha da gevşemesini, global güçlerle daha yakın ilişkide olmayı istiyorlar. Başörtüsü, içkisiz lokantalar vesaire gibi kendi tüketim kalıplarını oluşturuyorlar. Türkiye’nin bir vatan değil de otel olmasını arzuluyorlar.

Nasıl bir otel bu?

-Her odada farklı yaşam biçimleri olacak. Lobide geçerli olacak kurallar ise oteldeki oda sayısına göre belirlenecek. Yani hangi yaşam biçiminin oda sayısı fazlaysa lobide de o yaşam biçiminin kuralları hüküm sürecek.

HAYATLARI TÜKETİM GÜCÜYLE BELİRLENİYOR

İslami burjuvalar paraları olduğunu niye bu kadar göstermek zorunda?/_np/8893/6328893.jpg

-Bunlar Yeni Türkiye’nin patolojik unsurları. İslami burjuvazinin bir kesiminde şu anda bu sonradan görmüşlük hakim. Bir zamanlar köyden gelip zengin olan bir adamı anlatan Kantar diye bir dizi vardı. Şu anda Türkiye Kantar’laşma sürecini yaşıyor. Ama bu bir geçiş dönemi. Bundan 10 yıl sonra aynı baba çocuğuna öyle bir sünnet düğünü yapmayacak. Bu görüntüler kabadır, görgüsüzlüktür diyecekler. Ama bu dönemler geçecek. Hepimiz bir zamanlar görgüsüzdük, sonradan gördük. Onlar da bunu sindirecek. İslami burjuvazi aklını şu anda bir araç olarak kullanıyor, eleştirmiyor. Bir yığın olarak hareket ediyor. O yüzden şimdilik lobiyi de ortak aklın ihtiyaçlarına göre değil, kendi yığınlarının isteklerine göre tasarlamak istiyorlar.

İşte zaten laik kesimin korktuğu da bu değil mi?

-Fazla endişe etmeye gerek yok. Türkiye, aynı Yunanistan ve İtalya gibi kendine özgü aile yaşamlarını muhafaza eden Avrupalı bir ülke olacak. Tabii yargı ve askerin çizdiği sınırlar korunursa. Ama eğer korunamazsa tamamen farklı bir yöne gider. Fakat AB rayından çıkılmazsa, STK’lar eleştirme görevini yerine getirirse korkulan olmaz.

İslami burjuvazi ne kadar modernleşebilir? Bir gün türbanı da atar mı?

-Hayır atmaz ama türbanla bayraklaşan İslam, İslamsızlığı getirdi. İslami camia şu anda Türkiye’de kalmadı. Görüntüleri İslami ama niyetleri piyasaya girmek. O yolu açmak için de İslam’ı bayraklaştırıp kullanıyorlar. Ama giderek bu bayraklaştırmanın önü kapanıyor. Tatile gitmek İslami camiadaki dönüşümün en önemli ipucunu veriyor bize. Türkiye normalleşiyor aslında. Çünkü hayat artık Allah’ın ölçüleriyle değil tüketim gücüyle belirleniyor. Modernite, büyük ölçüde vahiye karşı aklın üstünlüğünü öne çıkarır. Türkiye’nin moderniteyle ilk tanışması Atatürk devrimleriyle, ikinci büyük tanışması ise Özal’ın neo-liberal ekonomik politikalarıyla oldu. Yani biz hala işin başındayız.

TATİLİ TATTIKÇA GİDEREK AÇILACAKLAR

Başbakan’ın Rixos’ta tatile çıkması, Cumhurbaşkanı’nın yatla açılması, bunlar neden çok önemli?

-İnsanlar piyasa ekonomisiyle tanıştıkça, tatil denen şeyi tattıkça İslami otellerden çıkıp Hilton veya Sheraton’u gördükçe gittikçe açılacaklar. Daha da başka farklılıklar denemek isteyecekler. Bununla birlikte farklılıklara karşı bir saygı gelişecek. Bu nedenle Ertuğrul Özkök’ün Başbakan’a kadeh kaldırmasını önermesini de sosyolojik açıdan çok önemli buluyorum. Çünkü eğer kadeh kaldırırsa başka hayatları meşru kılmış olacak. Bir kişiyi bir göreve atarken o kişinin özel hayatında ne içtiğine bakmayacak. Böylelikle yaşam farklılıklarına göre kamu alanı örgütlenmeyecek, kamu alanı da özel hayatı işgal etmeyecek.

Başbakan’ın şu anda bunu yapması çok mu zor? Tabanı tepki mi gösterir?

-Aslında bunu yapıyor ama gidip gelerek yapıyor. Arada kalmış bir hali var. Bakın, Başbakan şu anda İslami kesimin rağbet ettiği Caprice Otel’den çıktı Hilton’a doğru gidiyor fakat ara sıra da Hilton’dan çıkıp tekrar Caprice Otel’e dönüyor. Henüz bir karar veremedi. Bunun ana nedeni içinden çıkmış olduğu Milli Görüş geleneği. Ama Milli Görüş eski Türkiye’nin hareketiydi. Ondan şu anda talep edilen ise yeni Türkiye’nin mimarı ve öncüsü olması. Bunun farkında ama onun kadroları Özal’ınki gibi değil. İyi bir danışmanı yok. Biraz da yalnız bir adam aslında Başbakan. Ama bence iyi niyetli. Bir çok hatasını da iyi niyetle yaptığını varsayıyorum.

FETHULLAHÇI DEĞİL AGNOSTİKİM

Hakan Yavuz, kendisinin "Fethullahçı" olduğu yolundaki iddialar hakkında şöyle diyor: "Ben Fethullahçı değilim, cemaatle hiçbir zaman organik ilişkim olmadı, zaten agnostik bir insanım ama Gülen Hoca’ya saygım sonsuz. Kendisini defalarca ziyaret ettim." Fethullah Gülen cemaatiyle ilgili ilk sosyolojik çalışmaları kendisinin yaptığını söyleyen Yavuz, "Şu anda cemaat içinde Hoca ölçüsünde veya ona yakın lider yok." diyor.

YENİ NESİL İSLAMİ BURJUVANIN REFERANSI MEKKE DEĞİL WASHINGTON

Başbakanın, cumhurbaşkanının çocukları Shakira dinlemeyi seviyor. Çoğu ABD’de okudu. Hiçbir çocuk gidip de El Ezher’de okuyayım demedi. İslami burjuvazinin çocukları referans olarak ne Mekke ne Kahire’yi alıyor, onlar için Brüksel ve Washington var! Nasıl babaları Erbakan’dan daha ilerdeyse, yeni nesil de babalarından ileride, daha toleranslı olacak. Onların modeli Bosna Hersek’teki İslam, din adamı da Bosna Hersek müftüsü Mustafa Seriç. Seriç, Chicago Üniversitesi’nde modern İslam’ın öncüsü olan Fazıl Rahman’ın öğrencisiydi. Ben türban sayısı azalacak demiyorum hatta önümüzdeki birkaç yıl artabilir ama kalıcı olmayacak. Protesto amacı taşımadığı an etkisini yitirecek.

Hürriyet
Yayın Tarihi : 1 Eylül 2008 Pazartesi 18:47:39


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
melek çetinkaya IP: 78.181.26.xxx Tarih : 24.10.2008 13:34:29

iyiki fetullah hocadan şüphelendiniz lenincide diyebilirdiniz mao cuda diyebilirdiniz çok şükürbir türk bilim adamıyla vurmaya çalışıyorsunuz yazık lar olsunkı bazı basın ve medya mensuplarına nasıl hakkını ödeyeceksınız mahşerde sizler böyle karaladıkça bin rey hakkım olsa başbakanıma vereceğim çünkü özü sözü bır dürüst insan ülkemızı seven bir vatandaş dikkat edin yapılanlara DUYURULUR