20
Mayıs
2024
Pazertesi
KİTAP

AHMET ZORLU 'TEŞEKKÜRÜ BORÇ BİLİRİM'DE 'PİRELİ CEVDET AMCA'YI ANLATTI

Capital Dergisi’nin Yayın Direktörü M. Rauf Ateş, ’Teşekkürü Bir Borç Bilirim’ adlı yeni kitabında, dünyadan, özellikle Türkiye’den başarılı yönetici ve iş insanlarının bilinmeyen öykülerini, kendi ağızlarından anlatıyor. Rauf Ateş’in ’Teşekkürü Bir Borç Bilirim’ kitabında hikayeleri anlatılanlar arasında Ahmet Zorlu, Selçuk Yaşar, Güler Sabancı, Burhan Karaçam, Hüsnü Özyeğin, Asım Kocabıyık gibi isimler dikkati çekiyor.

Pireli Cevdet Amca


Ahmet Zorlu, ’İş hayatımdaki başarıda onun da payı vardır’ diye nitelendirdiği ve amca diye hitap ettiği Cevdet Panayırcı’yı şöyle anlatıyor: "Çalışmaya küçük yaşlarda babamın Denizli’deki dokuma atölyesinde başladım. Karşı mağaza komşumuz işadamı Cevdet Panayırcı, Babadağ’da o zamanın en popüler isimlerinden biriydi. İşini çok seven, çok çalışan biriydi. Çok da başarılıydı. Onun işine duyduğu sevgi, çocuk halimle beni çok etkilemişti. İşin patronu olduğu kadar işçisiydi de. Hiç yerinde duramadığı için de komik bir lakabı vardı: Pireli. İşine verdiği önem giyimine de yansırdı. İşine bağlılığı, aynı zamanda hayata da bağlılığını gösteriyordu. Onun bu özellikleri iş hayatında benim için de örnek teşkil etmiştir."

Okuldan atılacaktım

Yapı Kredi Bankası’nın eski genel müdürü Burhan Karaçam’ın hayatını etkileyen 3 insandan biri öğretmeniydi. Karaçam, o yılları şöyle hatırlıyor: "Robert Koleji’nde, lise döneminde Mr. Cornelius H. Bull adında bir öğretmenimiz vardı. Mister Bull derdik. Okulla ilişkisini kesmiş olmasına rağmen mezuniyet törenimize gelmişti. Diplomamı aldıktan sonra beni tebrik ederek, şunları söyledi: ’O dönemde bazen kendi düşüncelerin, bazen de toplumun beklentileri nedeniyle, hep ön plana çıkardın. Bunu disiplinsizlik gibi görenler vardı. Ben ise içindeki enerjinin taşması olarak değerlendirdim. Seni okuldan ayırmak isteyen çok hoca oldu. Hep engel oldum.’ Yani, eğer Mr. Bull olmasaydı, belki de beni okuldan atacaklardı."

Selçuk Yaşar ilhamı Vehbi Koç’tan aldı


YAŞAR Holding’in Şeref Başkanı Selçuk Yaşar, Rauf Ateş’in kitabında Vehbi Koç’a şöyle teşekkür ediyor: "1972 yılından itibaren şu an hepsi rahmetli olan Sayın Vehbi Koç, Sayın Nejat Eczacıbaşı ve Sayın Sakıp Sabancı ile birlikte TÜSİAD’ın kuruluş çalışmalarına katıldım. Vehbi Bey TÜSİAD İstişare Konseyi Başkanı idi, ben de yönetim kurulu üyesiydim. Bu münasebetle uzun yıllar birlikte çalışma ve dostluk kurma fırsatım oldu. Kültürel çalışmalara ve eğitime destek verme, memlekete hizmet, memleket meseleleriyle ilgilenme, sosyal hayattaki ilişkiler, dürüstlük ve özellikle tevazuyu öğrendim. Kendisini hep izledim, sözlerine önem verdim. Yöneticiye, yeniliğe, maddi bakımdan motivasyona, atılıma, özerkliğe, denetime, tasarrufa, disipline, vefaya, hataları affetmezliğe dayalı üstün yönetim anlayışlarını unutmam. Kendisini hep bir baba gibi sevdim."

Patron hisse vermedi kendi bankamı kurdum


FİBA Holding’in Başkanı Hüsnü Özyeğin, iş hayatındaki başarıya giden yolda eski patronunu unutmuyor: "Robert Kolej Anderson Hall 42 nolu yatakhane arkadaşım Mehmet Emin Karamehmet’e iki defa teşekkür ediyorum. Birinci teşekkürüm beni 29 yaşında bankacılığın B’sini bilmezken Pamukbank’a yönetim kurulu üyesi, 32 yaşında genel müdür olarak atadığı için. Mehmet Emin’e bir başka davranışı nedeniyle ikinci kez teşekkür etmek istiyorum. 1983’te yılda 100 milyon dolardan fazla zarar eden banka olan Yapı ve Kredi’yi 1987’de 70 milyon dolar kár eden banka haline getirince, kendisinden yüzde 1 hisse istedim. Yarısını bana bağışlamasını, yarısını kendim alacağımı söyledim. Beni diğer Çukurova yöneticilerinden ayıramayacağını ve hisse veremeyeceğini söyledi. O anda kendi bankamı kurmaya karar verdim."

Hürriyet
Yayın Tarihi : 10 Kasım 2008 Pazartesi 10:33:15


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?