15
Mayıs
2024
Çarşamba
KİTAP

Bin Delikli Ev

Enis Tayman'dan 'Bin Delikli Ev' ...

Tempo Dergisi editörlerinden Enis Tayman'ın ilk romanı 'Bin Delikli Ev' piyasaya çıktı.

Roman, travestiler tarafından kurulmuş istihbarat çetesinin arasına düşen genç bir kiralık katilinin öyküsünü anlatıyor.

Tayman, romanında anlattığı karakterler için, "Onları anlıyorum, ama savunmuyorum. Asıl olarak da cetvel gibi dümdüz hayatları sevmiyorum" diyor.

Romanınızda travestileri anlatıyorsunuz. Kurgunuzun ne kadarı gerçek?

Enis Tayman: "Travestilerle 1997 yılında bir röportaj yapmış, evlerine girmiştim. O günden bu yana da özellikle Taksim civarında oturan arkadaşlarımdan hem evlerine giderek hem gözlemlerine dayanarak pek çok anekdot topladım. Bu anlamda romandaki öykülerin pek çoğu gerçek hayattan alınma. Ama tabii bir çete kurdukları falan yok. En azından ben bilmiyorum."

Kurmuş olabilirler mi?

Enis Tayman:"Hiç mantıksız değil. Çin iç savaşı sırasında milliyetçi Çinlilerin istihbarat şefi, casusluk faaliyetleri için genelevlerden bile faydalanmış. Hatta en ünlüsü Bin Delikli Ev adlı bir eşcinsel genelevi imiş. Romanın adı da buradan geliyor zaten.

Sokak kültürü ve jargonuna çokça yer vermişsiniz. Siz hiç bulundunuz mu bu kültürlerin yakınında yoksa yalnızca gözlem mi?

Enis Tayman: "İlk gençliğimde çok takıldım sokaklara, ama sokaktakilerden biri değildim. Eğer sokaktakilerden biri değilseniz misafir oyuncu kontenjanından öteye gidemiyorsunuz. Argo ise son yıllarda yok olmaya başladı.

Daha doğrusu küfürle özdeşleştirilmeye başlandı. Oysa argo sokakların esperantosudur. Kaybolursa yazık olur. Bu yüzden yazarken Hulki Aktunç'un 'Büyük Argo Sözlüğü'nden de ziyadesiyle faydalandım."

Sanki yeraltını, alt kültürü, sokakların yaşam stilini savunur gibi duruyorsunuz kitapta?

Enis Tayman: "Anlıyorum. Kabul ediyorum. Savunmuyorum. Ama çok steril veya cetvel gibi dümdüz, 'doğruyum' diye bağıran yaşamları da savunmadım hiçbir zaman, zaten pek sevmiyorum öyle hayatları; açıkçası pek anlayamıyorum da. İnsanız, ufak tefek sapmalar olmazsa 'biriktiremeyiz' diye düşünüyorum."

Romanı yazarken en çok nerede zorlandınız?

Enis Tayman: "Komik gelebilir; ama inanılası olmayan gerçek öyküleri ayıklarken zorlandım. Bazı travesti öyküleri vardı ki, yazsanız hakikaten inandırıcı olmaz. Ama yaşanmış olaylardı hepsi de. "

Bu bir ilk roman. Yeni yazarlara bakış nasıl ülkemizde?

Enis Tayman: "Ah işte zorluk. Allame-i Cihan olsanız bile ilk kitabınızda yazarlık rüyalarınızın gerçekleşmesi çok zor. Gerçi dünyada da böyle. Yeniyseniz önce dayak yiyorsunuz, ilgi görmüyorsunuz. Fakat sanıyorum, asıl önemli olan fısıltı gazetesine düşebilmek. Eğer birileri sokakta arkadaşlarına 'iyi kitap' diyorsa o zaman siz de 'iyi yazar' haline gelebiliyorsunuz. Yoksa istediğiniz kadar reklam verin, medyayı tavaf edin, yararsız."

Cnnturk.com
Yayın Tarihi : 25 Eylül 2007 Salı 15:00:24


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?