HSBC Türkiye, kendi işinin patronu olmayı hayal edip de sermayesi olmadığı için bu hayalini gerçekleştiremeyenlerin öyküsünü ”Hayatımız Roman”da bir araya getirdi.
Kitapta, mikrokredi desteğiyle iş kuranların öyküleri anlatılıyor.
HSBC Türkiye, TİSVA (Türkiye İsrafı Önleme Vakfı) ve TOG (Toplum Gönüllüleri Vakfı) işbirliğiyle oluşturulan “Mikrokredi ile Topluma Destek” projesi ile 5 bin haneye ulaşarak 1 milyon YTL kredi aktardı. Böylece bir iş fikri olup da sermaye bulmakta zorlanan binlerce dargelirli insan hayalini gerçekleştirme fırsatı buldu.
HSBC de, aldığı kredi desteği ile hayallerini gerçeğe dönüştüren insanların hikayelerini “Hayatımız Roman” kitabında bir araya getirdi. 2006 yılında başlayan projeye 2007 yılında Kadın Emeğini Değerlendirme Derneği’nin Maya kolu da katıldı. HSBC Türkiye CEO’su Piraye Antika, kitabın önsözünde, 100 ila 700 YTL arasında değişen küçük krediler sayesinde Nazife’den Münire’ye, Musa’dan Şükran’a dar gelirli insanların gelecekleri için önemli adımlar attıklarını dile getirdi.
Çaycı Adnan
Samsunlu Adnan’ın asıl mesleği şoförlük. Büyük şirketlerde nakliyecilik yaptı. Ancak bir gün işyerindeki arkadaşına kefil olup kamyonunu verince bütün düzeni bozuldu. Alkollü araç kullanan arkadaşının yaptığı kaza onun da işini kaybetmesine neden oldu. İşsiz kalınca kahvehanede işe başlayan Adnan, birgün bir gençle sohbet ederken mikrokrediyi öğrendi. Daha sonra aldığı ilk kredi ile arkadaşıyla ortaklaşa kendi kahvehanesini açtı.
Sütten ekmeğe
Sıdıka, Ankara’nın bir köyünde altmışlı yılların sonunda doğmuş, yedi çocuklu bir ailenin son çocuğu. Amcasının oğluyla evlenen Sıdıka’nın üç çocuğu var. Evleri kira. İlk başlarda çorap örerek aile bütçesine katkıda bulunmuş. Kocası bir gün evrak hatası nedeniyle işini kaybedip hapse girince iyice zorlanmışlar. Daha sonra komşusundan mikro krediyi öğrenen Sıdıka, ilk krediyle bir inek almış. Şimdi karı koca süt satarak ekmek parasını çıkarıyor.
Şekerrenk Sultani
Mardin’de yaşıyor. 50 yıllık evli olan Sultani’nin kocası işsiz. Valiliğin yardımlarıyla kirayı ödüyor. Hiç çocuğu olmayan Sultani, hem çocuk hasretini doyurmak hem de gelir sağlamak amacıyla su ve şeker karışımını dondurarak evde “Eskimo” adıyla şeker üretmeye başlamış. Sultani’nin şekerleri mahallede çok tutulmuş. Daha sonra mikrokredi ile tanışıp aldığı parayla küçük ama yeni bir buzdolabı almış. Şimdi rengarenk Eskimo’larla ailesini geçindiriyor.