Kimya Hatun'un özeti...
Kocasının ölümünden sonra Mevlânâ Celaleddin-i Rumi ile evlenen Kerra Hatun, yeni kocasının haremine yerleşir.
Tabii sevgili kızı Kimya da onunladır. Kimya Hatun içine düştüğü bu yenidünyada bir yandan kendini bulmaya çalışırken, diğer yandan da Mevlânâ’nın özel yaşamına şaşkınlıkla şahit olmaktadır...
İrfan ve tasavvuf dünyasının iki dev ismi - Mevlânâ ve ?ems’in- yaşamına dair birçok bilinmeyenin bilinmesine yardımcı olacağını umduğumuz bu romanın asıl kahramanları, herhâlde kadın oldukları için tarih tarafından bir kenara itilmişlerdi.
Yazar Saide Kuds, eski yazılar ve ?ems ile Mevlânâ’nın karşılaşma kayıtlarını derinlemesine inceledikten sonra hayatı bu her iki adama da bağlı olarak geçen genç bir kadının hikâyesinin unutulduğunu fark eder. Ve biyografik bir roman dili ile anlattığı Kimya Hatun’un yaşamını tozlu sayfaların arasından çekip gün ışığına çıkarır.
Yakamoz yayınları: www.yakamozyayinlari.com
Kimya Hatun
Saide Kuds
Basım Tarihi :
29.11.2007
Sayfa Sayısı :
304
Barkod :
9789944204507
Fiyat :
13,00 YTL
bu kitap dervişin ermişin ne olurlarsa olsunlar yinede erkek olmanın ötesine geçemediklerini gösteriyor
Güzel bir kitap .Ama anlamıyacagım bir çok yabancı sözcük vardı hepsini araştırdım en çok bu kıtapta şaşırdıgım şey evciyi sunnet ettiklerı bölüm.çünkü; bugüne kadar kızların sunnet edildiğini bilmiyordum . Bu kıtap bana birçok sey öğretti.Teşkürler bu kadar güzel bir kitabı bizimle paylastığınız için. soie...
Böyle bir kitap yazıldığı için çok üzgünüm. Yazarın ilk kitabı olmasından dolayı olmalı, biraz tecrübesizce yazılmış. Belki çeviri hataları vardır diye umut ederek okumaya devam ettim ve sonuna kadar da objektif bir şekilde okumaya çalıştım. Ama ben Konya doğumluyum ve Konya'da büyüdüm. Çocukluğumdan beri Mevlana, Şems ve Kimya Hatun ile ilgili öyküleri dinledim. Ayrıca yazarın tarihi gerçekleri bu kadar saptırabilmiş olmasına anlam veremiyorum, öyle çok hata var ki. Gerçekten gelip araştırma yapıp yapmadığını çok merak ediyorum. Yazdıklarını dayandırdığı kaynakların neler olduğunu bilmek isterdim. Keşke yazacağı kurgular için bir zamanlar gerçekten var olmuş olan ve de bu kadar değerli olan insanları romanına karakter olarak seçmemiş olsaydı. Sadece romanını pazarlamak için bütün dünyanın ilgisini çeken isimleri kullandığını düşünüyorum. Kitabı olurken Şems-i Tebrizi'nin kanayan gülleri gibi canım yandı. Dilerim yazar, yazmaya devam ederse, başka kültürlere ait ve tanımadığı başka tarihi hikâyeleri kullanarak başkalarının da kültürünü incitmez.