27
Mayıs
2024
Pazertesi
KİTAP

'Konuşan Kitap Şenliği'

Urfa'da yeni bir efsane: Kitap Şenliği

Şenliğe katılan Selim İleri ve Ayşe Kulin kitaplarından bölümler okudu.Bu yıl ikincisi düzenlenen 'Konuşan Kitap Şenliği' yazarlarla Şanlıurfalı okuyucuları bir araya getirdi

İki günlük bir süre içinde anlıyoruz ki boşuna, ‘söylenceler şehri’ diye tanımlanmamış Şanlıurfa. Kentteki tarihi her kalıntının bir efsanesi var. Beş-altı saat sürmüş ‘Konuşan Kitap Şenliği’nde yaşananlar da bir efsaneye dönüşecek gibi. Şöyle anlatılacaktır belki: Selim İleri, bir grup üniversiteli okuruyla Balıklı Göl’de balıklara yem atıyordu. Romanlardan konuşuyorlardı. Yazarların Urfa’ya neden daha sık gelmediğinden bir de. Bir başka efsane de Ayşe Kulin için anlatılacaktır; kapalıçarşıdan fularlar, eşarplar aldı. Ahmet Ümit yeni romanın konusunu, Hz. İbrahim’in ateşe atıldığı yerde düşündü ilk kez...
Urfa Valiliği ile Alfa yayınları’nın birlikte organize ettiği ve Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün eşi Hayrünnisa Gül’ün katılımıyla gerçekleştirilen ‘Konuşan Kitap Şenliği’, Urfa’yı birkaç saatliğine gerçekten şenlik yerine çevirdi. Aralarında Ahmet Telli, Beşir Ayvazoğlu, Canan Tan, Enver Ercan, Fatma Barbarosoğlu, Feyza Hepçilingirler, İskender Pala, Kürşat Başar, Metin Celal ve Mümin Sekman gibi pek çok yazarın katıldığı ‘Konuşan Kitap Şenliği’ kentteki edebiyat açlığını bir parça olsun gidermiş oldu.

Yazarlar ‘himaye’yi sevmedi
Balıklıgöl Platosu’nda bulunan amfi tiyatroda gerçekleştirilen ‘Konuşan Kitap Şenliği’nin açılışını yapan Hayrünnisa Gül, şenliğin toplumda okuma bilincini geliştirmek, çocuk ve gençlere okuma alışkanlığını kazandırmak amacıyla düzenlendiğini söyledi. Şenliğin ilkini medeniyetlerin buluştuğu İstanbul’da, ikincisini ise pek çok medeniyete ev sahipliği yapan Şanlıurfa’da gerçekleştirildiğini belirten Gül, kampanyaya Türkiye’nin dört bir yanından gelen mektup ve e-postalarla sahip çıkıldığını söyledi. Yayıncılık sektörünün en önemli sorunu olan korsan kitap konusuna da değinen Gül, “Hakkı hak sahibine teslim etmek için ‘korsana hayır’ diyorum” diye konuştu.

Özellikle Şanlıurfa gibi bir kentte kitap şenliği düzenlenmesinin anlamlı olduğunu söyleyen yazarlar, Mardin’de yaşanan vahşeti de gördükten sonra bu tür etkinliklerin daha da anlamlı bir hale geldiğini belirttiler. Kitabın cehaletle savaşta en büyük güç olduğunu söyleyen Ahmet Ümit, “Silahı ancak kitap durdurabilir” dedi. Selim İleri ise yazarların sorumluluğuna değinerek, “Bizleri uygar kılacak her türlü etkinliğe saygı duymalı ve destek vermeliyiz” diye konuştu. Güneydoğu Anadolu’da ilk kez bir kitap şenliği yapıldığını söyleyen İskender Pala, “Bu şenlik öncelikli olarak stratejik olarak çok önemli. Bunu, insanların birbiriyle olan ilişkilerini geliştirmek ve Mardin’de yaşanan trajedinin benzerlerinin bitirilmesi adına atılmış bir adım olarak görmeli” dedi.

Bunca güzel şeyi gölgeleyen ‘devlet protokolü’ ise işin bir başka boyutuydu. Protokolün sert kuralları zaman zaman şenliğin önüne geçti. Yazarlar tarafından hoş karşılanmayan bir başka şey ise şenliğin afiş ve duyurularında yer alan ‘Hayrünnisa Gül Himayelerinde’ vurgusu oldu. Yazarlar arasında iki gün boyunca tartışıldığını söylersek abartmış olmayız. Yazarın hiç kimsenin himayesine girmeyeceğini söyleyen Ahmet Ümit, “Ben buraya okumayı biraz daha sevdirmek için geldim. Ancak ve ancak kitap okuyan toplumların ilerleyebileceğini vurgulamaya geldim. Eğer bu ‘himaye’ devam edese, bu şenliğe bir daha katılmayacağımı şimdiden söylemek istiyorum” dedi. Yazarların birçoğunun birleştiği nokta ‘himaye’nin devam etmesi halinde bir sonraki şenliğe katılmayı bir kez daha düşünecekleriydi. Şenliği düzenleyenlerin, bir yazarın söylediğini dikkate almalarında fayda var gibi: ‘Ev sahipliğinde’ demek çok mu zor?

 

Radikal
Yayın Tarihi : 10 Mayıs 2009 Pazar 20:52:57
Güncelleme :10 Mayıs 2009 Pazar 21:28:20


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?