19
Mayıs
2024
Pazar
KİTAP

Mafya babası ne okur?

Takvimler 2007 Mart’ını gösterdiğinde, Atina’nın da içinde bulunduğu Attika bölgesinin Emniyet Müdürü Drosos Bugadis, saatler süren toplantıdan sonra teşkilatın birim şeflerine dönerek kararlı bir şekilde konuştu:

"Beyler artık şu Stefanakos’u yakalayın. Bu iş için kaç polisi görevledireceksiniz bilmem ama yakalayın".

Birim şefleri arasında işbirliği yapıldı. Her birimden en iyi polisler seçildi. Tam 18 kişilik özel bir tim oluşturuldu. Yunan emniyet teşkilatı, son yılların en ünlü mafya babası Vasilis Stefanakos’un peşine düştü.

Stefanakos, bu diyarda adını ilk kez 2000 yılında duyurdu. "Aristokrat" lakaplı mafya babalarından Themis Papamalis’in adamıydı. Patronu, 2000 yılının Şubat ayında rakipleri tarafından öldürülünce, "intikam yemini" verip çetenin başına geçti.

Kısa sürede varoş semtlerinin bulunduğu Atina’nın batı yakasında söz sahibi oldu. Verdiği "intikam sözünü" de üçbuçuk ayda tuttu. Mafya babalarından Themis Kalopatraku’yu yol ortasında öldürdü, sahibi olduğu gece kulübünü de bombalayarak yerle bir etti.

Haraç yemekle başladığı işlerini kısa sürede büyüttü. Her türlü kaçakçılık işine girdi. Sigaradan akaryakıt kaçakçılığına kadar.

İlk darbeyi "manita"sından yedi. Üç yıldır birlikte olduğu sevgilisi 2002 Şubat’ında onu gammazladı. Güvendiği kadın, işlediği suçları tek tek anlattı polise. Aralarında polislerin ve liman teşkilatı memurlarının da bulunduğu büyük bir çete çökertildi.

Stefanakos yakalanamadı. Yeniden çetesini kurdu zamanla. 2005 Kasım’ında kardeşi saydığı sağ kolu Aristidis Lakiotis bir gece pusuya düşürülüp öldürülünce yeniden "intikam yemini" verdi. Kısa sürede Atina’nın yeraltı dünyasının tanınmış tam 11 isminin cesetlerinden onlarca mermi çıktı.

Takvimler 2006 Eylül’ünü gösterdiğinde de kiraladığı helikopteri ülkenin en büyük cezaevi olan Koridolas’un avlusuna indirtti. Mahpus yatan iki arkadaşını alıp gardiyanların şaşkın bakışları arasında gökyüzünde kayboldu.

Yunan polis teşkilatının itibarı sarsılmıştı. Stefanakos ne pahasına olursa olsun yakalanmalıydı. Özel timin takibi tam bir yıl sürdü. Gizlendiği ev tespit edildi ve sonunda kelepçeler takıldı bileklerine.

Emniyet müdürlüğünde sevinçten ağlayanlar vardı. Stefanakos ilk ifadesini verirken herkesi şaşırttı:

-Tahsilin?

-İsveç’te okudum. Siyasal bilimler mezunuyum.

Ünlü mafya babası demir parmaklıklar arkasında ilk gecesini geçirmeden polislerden bir ricada bulundu:

"Eğer mümkünse birkaç kitap istiyorum. Sizde varsa Bertolt Brecht’in kitaplarını"...

Hayat ne garip.

Yorgo KIRBAKİ/Hürriyet
Yayın Tarihi : 16 Şubat 2008 Cumartesi 18:05:10


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?