22
Mayıs
2024
Çarşamba
KİTAP

'Yassıada'nın Karakutusu'

Yakın tarihin en çok merak edilen konularından biri olan Yassıada mahkemelerinin gizli belgeleri kitaplaştı. Erdal Şen'in hazırladığı 'Belgelerin Dilinden Yassıada'nın Karakutusu' adlı kitap, dönemin bilinmeyen birçok olayına ışık tutuyor.

Yarım asırdır sadece anlatılanlardan yola çıkarak yorumlandı Yassıada mahkemeleri. Bu yüzden, 27 Mayıs darbesiyle başlayan; Adnan Menderes, Fatin Rüştü Zorlu ve Hasan Polatkan'ın idamıyla noktalanan süreçte yaşanan dramı tüm çıplaklığıyla göstermek mümkün olmadı. Zaman'ın Başbakanlık Muhabiri Erdal Şen, yakın tarihin gizli kalmış bu döneminin bilgi ve belgelerini 'Belgelerin Dilinden Yassıada'nın Karakutusu' (Zaman Kitap) adıyla kitaplaştırdı. Daha önce Zaman'da dizi olarak yayınlanan bu yakın tarih çalışması, yeni belgeler ve orijinalleri eklenerek yayınlandı. Çalışmanın bir başka önemi de kamuoyu ile paylaşılan sır belgeler referans alınarak hazırlanan ilk kitap olması.

Başbakanlık Devlet Arşivleri'nde araştırmacılara açılan belgelerin toplamı, 3 bin 527 klasör tutuyor. 46 yıl gizli kalan doküman sayısı 100 binden fazla. Belgelerin Dilinden Yassıadanın Karakutusu'nda 10 yıllık bir dönemin ilginç sırları yer alıyor. Mektuplar, fotoğraflar, yazışmalar, Başbakan Menderes ve arkadaşlarının çektiği acılar, kitapta gün yüzüne çıkıyor. Özellikle Necip Fazıl Kısakürek'in ve Bediüzzaman Said Nursi'nin Menderes'e yazdığı mektuplar kitabın ilgi ile okunacak bölümlerinden. "Bu çalışma ne bir dönemi ya da kişiyi yüceltme, ne de diğer tarafı yerme çabası." diyen Erdal Şen, devletin bile mağdurların itibarını iade ederek yapılanı meşru görmediğini hatırlatıyor. Belgeler üzerinden yaşanan acılara ışık tutulurken, bu tür dönemlerin özlenecek değil, utanılacak olaylarla dolu olduğu aktarılıyor. Gazeteci Erdal Şen, kitabın objektif bir çalışma olduğunu vurguluyor. Yassıada mahkemelerinin şu ana kadar olmadığı ölçüde nazara verildiğini belirten Şen, kitapta acı dolu bir dönemin fotoğrafının çekildiğini ifade ediyor.

Necip Fazıl Kısakürek ve Said Nursi'nin mektupları

Kitap, dokuz bölümden oluşuyor. İlk bölüm, okurlara o günleri hatırlatan kısa bir biyografi. Bu bölümde, "27 Mayıs öncesinde Türkiye'de durum nasıldı?", "Darbenin bilânçosu", "Yassıada Mahkemeleri'nin kararları" gibi konular hakkında açıklayıcı bilgiler veriliyor. İkinci bölümde, 46 yıllık yanlışı düzeltecek bir belge sunuluyor. Darbeden sonra ülke idaresinin en tepesine oturan Cemal Gürsel'in, 27 Mayıs'tan 24 gün önce Adnan Menderes'i cumhurbaşkanlığına önerdiği mektubun, ihtilalden sonra tahrif edilerek kamuoyuna nasıl sansürlü haliyle servis edildiğinin öyküsü anlatılıyor. Üçüncü bölüm, 27 Mayıs darbesini hazırlayan sebeplere kapı aralıyor. Ülkenin gergin bir ortama sürüklenmesi için yapılan provokasyonları, darbe zemininin nasıl oluşturulduğunu bu bölümde okuyoruz. Dördüncü bölümde ise detayları belgeler sayesinde gün yüzüne çıkan dava dosyaları analiz ediliyor. Yassıada mahkemelerinin en çok eleştirilen bölümü olan 'komik suçlamalar' mercek altına alınıyor. Kitabın beşinci bölümü, içleri burkan insanî örneklerle dolu. Üniversite kürsülerinde okutulacak türde nice hukuksuzluk gözler önüne seriliyor. Altıncı bölümde Menderes'e gönderilen mektuplar var. Özellikle Necip Fazıl Kısakürek'in çok sayıda mektubu ilgiyle okunacak türden. Büyük İslam alimi Bediüzzaman Said Nursî ile Menderes ilişkisi kitapta en geniş yer bulan bölüm. Yassıada evrakları arasından çıkan Said Nursî'nin Menderes'e gönderdiği mektuplar, yedinci bölümde ayrıntılı olarak aktarılıyor. Bediüzzaman'ın mezar yeri ile ilgili çok sayıda iddiaya cevap niteliği taşıyan 'defin tutanağı' da kitaptaki ilginç belgelerden biri. Sekizinci bölüm, Menderes'in kendi el yazısıyla yazdığı 'son savunma'ya ve idam öncesi son yazışmalara ayrılmış. Son bölümde ise 27 Mayıs'ın tanıkları ve uzman yorumları var.

'Bu kitap bir başlangıç'

Gazeteci Erdal Şen kitabın özünü, "Bu çalışma ne bir dönemi ya da kişiyi yüceltme, ne de diğer tarafı yerme çabası. Devletin bile yıllar sonra idam edilen siyasilere 'iade-i itibar' vererek reddettiği, cunta döneminin analizi sadece." sözleriyle özetliyor. Şen, yakın tarihi yazanların bu kitabın ardından bilgilerini tazeleyeceğini söylüyor. Önemli gelişmelerin bu sayede kitap raflarına gireceğini vurgulayan Şen, belgelerin kalanları üzerinde araştırma sürdürüldüğünde yeni ayrıntıların da ortaya çıkacağı görüşünde.


Ali Pektaş /zaman
Yayın Tarihi : 3 Şubat 2007 Cumartesi 16:36:39


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
mihriban yıldız IP: 85.107.92.xxx Tarih : 10.03.2007 23:38:46
bu olan olaylara çok üzüldüm çok büyük haksızlığa uğramışlar.ve ben insanlarımıza yuh diyorum hem adamın asılmasını sağlıolar hemde sonra üzülüolar.insanlar yaptıklarının sonucuna katlanmalı ne o hem astırıolar hemde üzülüolar.üzülmeye hakları yok o zaman aaaa!

Ali Alemdaroğlu IP: 212.156.152.xxx Tarih : 3.12.2009 15:14:06

Tarih Tekrardan İbaretse Bunlar Mutlaka Tekrarlanacaktır.Adil Yöneticiler Çok Dikkatli Olmalılar.Muarızların Gözüyle Hayata Bakabilmeliler.Ve Buna Göre Tedbiri Elden Bırakmamalıdırlar.Çünkü İnsan Tarafsız Olamaz.Ya İyilerden Taraftır, Ya da Kötülerden...!