5
Mayıs
2024
Pazar
GÜNCEL

'Komünistler gibi bile olamadık'

Türkiye Belediyeler Birliği ve Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Aytaç Durak, Çin'de Türkiye'deki çarpık kentleşmenin nedenini daha iyi anladıklarını belirterek, "Avrupalı gibi olamamışız, komünistler gibi de olamamışız" dedi.

Çin Halk Cumhuriyeti Belediye Başkanları Birliği'nin düzenlediği Uluslararası Yerel Yönetim Birlikleri Zirvesi'nde Türkiye'yi temsil eden Türkiye Belediyeler Birliği ve Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Aytaç Durak ile Birlik Yönetim Kurulu Üyesi ve Mersin'in Tarsus İlçe Belediye Başkanı Burhanettin Kocamaz, Büyükşehir Belediyesi Tiyatro Salonu'nda düzenledikleri basın toplantısında, Çin'in güneydoğusunda yer alan Sehnzhen, Zhaoqing, Guangzhou ve Pekin'e gerçekleştirdikleri 6 günlük ziyareti değerlendirdi.

Durak, dünün yabancı sermaye ve özel sektör karşıtlığı yapan komünist Çin rejiminin, bugün yabancı sermayeye kapılarını sonuna kadar açtığına dikkat çekerek, "O kadar açmış ki yılda 63 milyar dolarlık yabancı sermaye katkısı ile dünyanın en hızlı büyüyen ülkesi olmuştur. Dünün din aleyhtarlığı yapan Mao'nun komünist Çin'i, bugün bizi ağırladıkları otel odalarının masalarına Müslümanız diye Kur'an-ı Kerim ve kıblemizin yönünü bilebilmemiz için pusula koyacak kadar değişebilmiştir" dedi.

Dışa açılma çabasını sürdüren Çin'de alışık olmadıkları, alağanüstü bir organizasyon ve ilgi ile ağırlandıklarını vurgulayan Durak, "Dünya kentlerinin ortak değerleri olan tarihi ve kültürel dokunun korunması ana gündem maddesiydi. Yine tarihi dokunun korunmasında birinci etken olarak, Çin ve Türkiye gibi kent nüfusu hızlı artan ülkelerde yeni kent alanlarının oluşturulması en geçerli çözüm olarak gündeme oturdu. Buna, Türkiye'deki en çarpıcı örnek olarak Yeni Adana uygulaması ile Tarsus'un tarihi değerleri, programın 1. günündeki toplantıda tarafımızdan sunuldu" diye konuştu.

Büyükşehir Belediye Başkanı Aytaç Durak, 20 yıl önce küçük bir liman köyü olan Shenzhen kentinin bugün 4 milyon nüfusa sahip parlayan bir yıldız olduğunu ifade ederek, şöyle devam etti:

"Gezdiğimiz 4 kentte hayret ve gıpta ile komünizmin 2. yüzünü, kentlerin imarındaki başarısını gözledik. Avrupa'da, Amerika'da göremeyeceğimiz geniş bulvarlar, Taksim Meydanı'nın 10, hatta 20 katından daha geniş meydanlar Mao'nun komünist Çin'inde mevcut. Çin'de, ülkemizdeki çarpık kentleşmenin nedeninin daha iyi anlıyoruz. Avrupalı gibi olamamışız, komünistler gibi de olamamışız. Avrupa'da kentlerin yüzyıllardır nüfusu artmıyor, alt yapıları mevcut. İnsanları kültürlü, zengin. Devlet de zengin ve bu zenginliklerden belediyeler nasipleniyor. Sonuçta; Avrupa şehirleri, modern ve yaşanabilir niteliklerini sürdürebiliyor. Komünist Mao Çin'inde ise mülkiyet sorunu olmadığı için insan haklarını hiçe sayan, insanlığa değil de sadece devlete değer veren, yılların totaliter düzeni de devlet gücüyle modern, yaşanabilir kentler kurabiliyor. Ya Türkiye, 'Ne camilik, ne kiliselik' atasözümüzde olduğu gibi ne Avrupalı, ne de komünist ülkeler gibi imarlı şehirler kuramamışız. Demokrasi demişiz. Hukukun üstünlüğü, insan hakları demişiz; isteyen istediği yere evini yapmış, kentlerin çevresi işgale uğramış. Karma ekonomi demişiz; Ankara büyümüş, güçlenmiş. Liberal ekonomi demişiz; yeni Ankara büyümüş, güçlenmiş. Kırsaldan gelenler şehirleri işgal ederken, belediyelerimizin çaresizliğine Ankara seyirci kalmış."

Varlıklı ve kültürlü ailelerin terk ettiği Çukurova'nın, ılıman iklime ve tarım bölgelerine sahip olduğu için kırsaldan yoğun şekilde vasıfsız insan göçü aldığına işaret eden Durak, "Ankara ne liberal demokrasilerde olduğu gibi, ne de komünist bloklardaki gibi kentlerimizin imarlı yapılaşmalarına gerekli desteği vermemiş, hatta parlamenterlerimiz, yerel yöneticileri siyasi rakip gibi gördüklerinden dolayı Atatürk zamanında çıkan 1580 sayılı Belediye Kanunu'ndaki yetkilerimizi bile bize çok görmüşlerdir. Unutulmasın ki, çarpık ve düzensiz kentlerde belediye hizmetleri pahalı, sağlıksız ve yetersiz olur. Devlet düzeni aksar. İnsanlar da ömür boyu sağlıksız ve mutsuz olurlar. Türkiyemiz daha da geç kalmamalı. Hükümetimiz maddi ve hukuki yönden belediyelerimizi güçlendirecek önlemleri almalıdır" şeklinde konuştu.

Tarsus Belediye Başkanı Burhanettin Kocamaz ise, organizasyonu yapanların şehrin arka sokaklarını ziyaretçilere göstermediklerini, buraları şehirden şehre otobüsle yolculuk ederken görme fırsatı bulduklarını dile getirerek, "8-10 metre karelik en büyüğü 30 metre karelik evlerde yaşıyorlar. 1 sokakta sadece 1 tuvalet ve banyo var. Sokaktaki bütün insanlar bu tuvalet ve banyoyu kullanıyor. 1 milyar 300 milyonluk Çin'de saydığımız nimetlerden faydalanan insanların sayısı 50 milyonu bulmaz, ancak gördüğümüz, bize gezdirilen yerler insanlar için nefes açıcı yerler. Demirperde ülkelerinde her şehrin girişinde nizamiye var. Bir şehirden diğerine pasaportla geçiliyor. Bu yüzden göç olmuyor. 8 bin yıllık Tarsus'un nüfusu 30 yılda 10 katına çıkarsa orada hiçbir belediye başarılı olamaz" dedi.

.
Yayın Tarihi : 11 Kasım 2005 Cuma 17:40:55


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?