Seyhan Oteli'nde düzenlenen semineri, Seyhan İlçesi'ndeki muhtarlar ile çok sayıda davetli ilgiyle izledi. Seminerin açılış konuşmasını yapan ATO Başkanı Şaban Baş, Avrupa Birliği (AB) konusunun, özellikle son 6 yılda Gümrük Birliği ile birlikte yaşantımızın her alanında değişime sahne olduğuna dikkat çekerek, "Bu değişim sürecinde ATO alarak bünyemizde kurduğumuz AB Bilgi Bürosu aracılığıyla başta ekonomik olmak üzere sosyal ve kültürel alanlardaki değişimleri üyelerimize ve Adanalılar'a uyarlamak, AB-Türkiye entegrasyonuna katkı sağlamak için yoğun bir çalışma temposuna girdik" dedi.

Yaklaşık 5 yıllık süreçte, AB Bilgi Bürosu aracılığıyla önemli çalışmalara imza attıklarına işaret eden Başkan Baş, "AB, entegrasyon sürecinde bizlerden, ekonomik, sosyal ve kültürel olmak üzere yaşamın her alanındaki sorunların çözümüne ilişkin projeler hazırlamamızı istiyor. Uygun görülen projeler için hazırlanan kaynak AB Bilgi Bürosu'na aktarılıyor ve proje yaşama geçiyor. Toplumun her kesiminin bu kaynakları en doğru ve hızlı şekilde Türkiye'ye akışını sağlamak gerekiyor" diye konuştu.
Bu toplantının, yönetimlerin olabildiğince yerelleşmeye başladığı bugünlerde vatandaşların doğru yönlendirilmesi ve bilgilendirilmesi bakımından çok büyük önem taşıdığını ifade eden Şaban Baş, "Önceliği muhtarlara vermemizin nedeni; sizlerin toplumun her bireyiyle birebir ilişkide olan, sorunlarına çözüm üretme görevini üstlenen kişilersiniz. Dolayısıyla AB bilgilendirilmesini size yapmayalım da kime yapalım. AB'ye girmek için üzerimize düşeni yapmaya hazırız" şeklinde konuştu.
Çukurova Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Başkanı Prof. Dr. Nejat Erk de muhtarlara AB'nin kuruluş amacı ve kurallarıyla ilgili bilgiler verdi. AB'nin 1955'lerde ABD ve Rusya'nın etkisinden kurtulmak isteyen Avrupa ülkelerinin birlik kurmak istemesiyle ortaya çıktığına işaret eden Prof. Dr. Nejat Erk, AB'li vatandaşın kendisini bir Fransız ya da Alman gibi görmekten çok Avrupalı görmesi gerektiğini söyledi. Prof. Erk, muhtarlara AB'deki vatandaşlık hakları, yaşam şartları ve uygulamalar hakkında bilgi verirken, şöyle devam etti:
"AB'de vatandaş her türlü karar mekanizmasına karışır. Bunun için de ülkenin artı ve eksiklerini de iyi bilmesi gerekir. Herkes bu sistemin içinde olmak zorunda. Bizim toplumda iki tür reaksiyon var. Ya hiç takmıyor ya kırıp döküyor. İkisi de yanlış. Aynı kentte yaşıyorsak sorunlar ortaktır. Sivil toplum kuruluşları bu sorunları biraraya gelip kafa kafaya vererek çözecektir."

İHA

Yayın Tarihi : 23 Ağustos 2005 Salı 20:50:47