5
Mayıs
2024
Pazar
YAŞAM

Isparta'da Temiz Enerji Sempozyumu

Süleyman Demirel Üniversitesi  İnşaat ve Makine Mühendisliği Bölümleri tarafından bu yıl 6.'sı düzenlenen Ulusal Temiz Enerji Sempozyumu başladı. 

SDÜ Kültür Merkezi'nde düzenlenen sempozyumun açılış törenine, SDÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Vecihi Kırdemir, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı adına Elektrik İşleri Etüt İdaresi Genel Müdür Yardımcısı Atilla Gürbüz, öğretim üyeleri ve çok sayıda öğrenci katıldı. Sempozyumun açılış konuşmasını yapan SDÜ Makine Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi ve Sempozyum Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Cahit Kurbanoğlu, çevreyi kirletmeyen temiz enerji kaynaklarına ihtiyaç duyulduğunun altını çizerek, "Günümüzde enerji kaynağı olarak kullanılan fosil yakıtlar sınırlı ve tükenmeye yüz tutmuş durumda, çevreyi kirletmeyen temiz enerji kaynaklarına ihtiyaç duyulmaktadır. Sempozyumdaki genel hedefimiz, ülkemiz ve dünya adına somut projeler üretmektir" dedi. 

İstanbul Teknik Üniversitesi İnşaat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Zekai Şen ise, geçmişte yapılan çalışmaları anlatarak, "Geçmişte Anadolu'da gerçekleştirilen o zamanın ihtiyaçlarına göre yapılmış birçok çalışma var. Bunlar bizim kültür mirasımız olmasına rağmen maalesef bunları sadece yabancı bilim kitaplarında görmekteyiz. Cizre'de eski bilim adamları temiz enerji kaynaklarıyla ilgili birçok çalışma yapmışlar ve en az bizim kadar bilimi kullanmışlar. Fakat bunlardan yararlanamıyoruz. Sempozyum boyunca temiz enerjiyi konuşacağız, fakat ben bir de elimizdeki enerji kaynaklarının akıllıca kullanılmasının da önemli olduğunu düşünüyorum" diye konuştu. 

"BU DÜNYAYI KURTARMAK İÇİN HEPİMİZİN DUYARLI OLMASI GEREKİR" 

Çevre ve Orman Bakanlığı İklim Değişikliği Ulusal Bildirim Proje Koordinatörü Dr. Günay Apak da, Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi ve Türkiye'nin durumuna değindiği konuşmasında, "Kyoto Sözleşmesi ve AB uyum süreci kapsamında temel amaç sera gazının önlenmesidir. Bu bağlamda adaptasyon programları, politika ve stratejiler belirlenmektedir. Türkiye için bu parametrelerin belirlenmesi ve masaya oturulduğunda ön koşulların görüşülmesi açısından yapılacak yerel ve ulusal çalışmaların önemi büyüktür. Türkiye sera gazı etkisi olarak ve havaya yaydığı CO2 miktarı olarak diğer ülkelerin oldukça gerisinde kalmaktadır. Fakat yine de bu kozu iyi kullanıp gelişen nüfus ve sanayimizle ileride çıkabilecek olan sorunların şimdiden önüne geçip önlemlerimizi almamız gerekiyor. Bu dünya hepimizin ve bu dünyayı kurtarmak için hepimizin duyarlı olması gerekir" şeklinde konuştu. 

Elektrik İşleri Etüt İdaresi Genel Müdürü Atilla Gürbüz ise, "Tüm dünyada yenilenebilir enerji kaynaklarına bir yönelme başlamış durumdadır. Fosil kaynakların ömrünün azalması da bu yönelmeyi tetikleyen faktörler arasında yer almaktadır. Ülkemizde ise var olan temiz enerji üretme potansiyelinin ancak yüzde 33'ünü kullanabilmekteyiz. Bu kaynakların daha da verimli kullanılabilmesi için
yapılacak olan çalışmaların önemi büyüktür" dedi.

"21. YÜZYILIN ENERJİ KAYNAĞI HİDROJEN" 

Uluslararası Hidrojen Enerjisi Birliği Başkanı Prof. Dr. Nejat Veziroğlu, temiz yakıt olarak hidrojenin önemi olduğunu dile getirerek, "21. yüzyılın enerji kaynağı hidrojen olmakla birlikte Türkiye içinde bu konuda yapılacak araştırmalar gelecek açısından oldukça önemli. Fosil enerji kaynaklarının verdiği zarar ortada ve bu konuda dünya zaten yeterince zarar görmüş durumda. Ülke olarak en az kirletenler arasında bulunsak da gelecek için bu çalışmaların yapılması oldukça önemli. Bu konuda BM'nin yürüttüğü bir proje çerçevesinde hidrojen araştırmaları için bir merkez kurulacak ve bu merkez için en önemli aday ülke Türkiye. Bu merkezin ülkemizde kurulmasının yararları büyük olmakla birlikte araştırmalarımızı da tetikleyici bir faktör olacaktır. Hidrojen enerjisinin yaygın kullanımıyla birlikte dünya üzerindeki tahribat hızla azalacak ve hidrojen medeniyetinin getireceği kalıcı çözümlerle dünya tekrar eski haline dönecektir" diye konuştu.
Son olarak kürsüye gelen SDÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Vecihi Kırdemir, hücre içi enerji üretimiyle insanların enerji kaynağı arayışlarını birbirine benzeterek, şunları söyledi: 

"Konuya bir sağlık mensubu gözüyle bakarak konuşmamı gerçekleştirmek istiyorum. Dünyanın var oluşundan bu yana 3.5 milyar yıllık bir süreçte var olan bütün hücreler en verimli ve temiz enerji kaynağını kullanabilmek için değişikliklere uğramışlardır. Son zamanlarda hücre yapısının daha da aydınlatılmasıyla hücrelerin kullandıkları yöntemlere özen duyularak bazı yöntemler geliştirilmiştir. Ama unutulmamalıdır ki hücreler en verimli yolu kullanmak isterlerken bile kendilerine zarar verecek yöntemleri kullanabiliyorlar. Bu yüzden doğanın dengesiyle oynamadan ve kirletmeden bulunabilecek en iyi yöntem için bu ve benzeri sempozyumların öneminin büyük olduğuna inanıyorum. Bizden sonraki nesillere temiz bir dünya bırakabilmek için lütfen daha çok çalışalım." 

2 gün sürecek sempozyumda biyogaz-biyodize taşıtlar, biyokütle, hidroelektrik, hidrojen, güneş, jeotermal ve rüzgar enerjileri ile enerji-çevre ilişkileri konularında toplam 86 adet bildiri sunulacak.
.
Yayın Tarihi : 26 Mayıs 2006 Cuma 17:23:26


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?