5
Mayıs
2024
Pazar
SAĞLIK

SES'ten sağlık politikalarına eleştiri

Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri ( SES) Muş şubesi tarafından Sağlık haftası nedeniyle basın açıklaması yapıldı.
SES Muş şube başkanı Mahzar Yıldız, AKP Hükümetinin “Sağlıkta Dönüşüm Programı” adıyla başlattığı ve 3 yılı aşkın süredir devam eden uygulamaları, sağlık alanının sorunlarını derinleştirmektedir diyerek şöyle konuştu; “Reform iddialarıyla getirilen uygulamaların ne anlama geldiği her geçen gün daha iyi anlaşılmaktadır. Uygulanan politikalar sağlık alanında içinden çıkılması imkansız bir kaosa yol açmış, bugün sistem S.O.S verir duruma gelmiştir” dedi.

Yıdız, Sendikaların, ilgili meslek örgütlerinin itirazları hiçe sayıldığını belirterek; “SSK hastanelerinin Sağlık Bakanlığına devredilmesi bir mülkiyet gaspıyla birlikte SSK giderlerinin 3 kat artmasına yol açmıştır. Şimdi ise bu maliyet artışı sosyal güvenlik sisteminde “kara delik” olarak nitelendirilerek halka fatura edilmektedir” diye konuştu.

Sağlık alanında personel açığının ciddi boyutlarda olduğunu söyleyen Yıldız; şunları dile getirdi: “Doğu ve Güneydoğu Bölgelerindeki sağlık kuruluşlarının yanı sıra İstanbul’un göbeğindeki hastanelerde dahi personel açığı yüzünden servisler kapatılmaktadır. Bu durum sağlık kuruluşlarında hastalar ile sağlık personelini karşı karşıya getirmektedir.
Aile Hekimliği uygulamasının dayatılması ile Sağlık Ocakları kasıtlı olarak işlevsiz bıraktırılmaktadır. Aşılamalar başta olmak üzere koruyucu sağlık hizmetleri ihmal edilmektedir. Bunun sonucu olarak bulaşıcı hastalıklar yaygınlaşmakta, salgınlar ortaya çıkmaktadır. Sosyal güvenlik kuruluşlarının kamu hastanelerine olan 3,5 milyar YTL’lik borcunun bir kalemde silinmesiyle kamu sağlık kurumları haciz kıskacına alınırken, özel sağlık kuruluşlarının ödemelerine devam edilmektedir. Kamudan özele kaynak aktarılmaktadır.
Zorunlu Hizmet uygulamasında olduğu gibi aynı hükümetin aynı bakanı çok kısa zaman dilimleri içinde birbirinin tersi açıklamalar ve uygulamalar yapabilmektedir.

Hükümet sağlık alanında bir çok sorunun kaynağı olan personel açığını görmezden gelmekte ve ısrarla kadrolu personel alımından kaçınarak, sözleşmeli adı altında ne işçi ne de memur statüsünde olmayan, iş güvencesiz personel alımına devam etmektedir.
Sağlık çalışanları ağır koşullarda haftada 45 saat çalışmanın yanı sıra, nöbet, fazla çalışma- icap nöbetleriyle ayda 80-100 saat fazla çalışmaktadır. Bunun karşılığı olarak alınan ücret yoksulluk sınırının dahi altında kalmaktadır.

Performansa dayalı Döner Sermaye uygulaması ile özünde hastaneler birer ticari işletme haline getirilirken, sağlık emekçileri daha fazla çalışma karşılığı döner sermayeden pay almaya yönlendirilmektedir. Bu uygulamanın etik olmayan ve iş barışını bozan sonuçları kamuoyunca da bilinmektedir.

Başbakan’ın son günlerde ortaya attığı yurtdışından ucuz emek gücü olarak doktor getirmeye yönelik açıklamaları ise siyasi iktidarın sağlık alanına ticari bakışın, hekimlere ve sağlık emekçilerine verdiği değerin göstergesidir.

6 yıl önce yapılan düzenlemelerle 30- 40 yıl süreyle çözüldüğü iddia edilen Türkiye’nin Sosyal Güvenlik sistemi tepeden tırnağa değiştirilmek istenmektedir.

TBMM Alt Komisyonunda görüşülen SSGSS Yasa Tasarısıyla; prim ödeme gün süresi yükseltilmekte ,emekli aylığı bağlanma oranı düşürülmekte, emekli olma zorlaştırılmakta, daha da önemlisi asgari teminat paketi adı altında başlatılacak uygulama ile sosyal güvenlik kavramının kapsamı daraltılarak, içeriği boşaltılmakta, hizmetten yararlanmak için katılım bedeli uygulaması dayatılmaktadır.

Sosyal Hizmetler alanında ise SHÇEK Kurumlarının vakıf-dernek ve özel kuruluşlar ile yerel yönetimlere devrinde ısrar eden yasa taslakları hazırlanmaya devam edilmektedir.”

Emrullah Özbey - Kenthaber / Muş
Yayın Tarihi : 11 Mart 2006 Cumartesi 02:00:43


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?