4
Mayıs
2024
Cumartesi
GÜNCEL

Bir heyet de DYP'den

DYP'nin, Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) Rektörü Prof. Dr. Yücel Aşkın'ın tutuklanmasından sonra olayı incelemek için oluşturduğu heyet Van'a geldi.
DYP'nin, Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) Rektörü Prof. Dr. Yücel Aşkın'ın tutuklanmasından sonra olayı incelemek için oluşturduğu heyet Van'a geldi.

Ankara-Van seferini yapan Türk Hava Yolları'na ait tarifeli uçak ile gelen heyet, Ferit Melen Havaalanı'nda partililer tarafından karşılandı. DYP Genel Sekreteri Prof. Dr. Kamil Turan, Merkez Karar Kurulu Üyesi Prof. Dr. Perihan Çağlar ile Genel İdare Kurulu üyeleri Prof. Dr. Taner Demirer ve Prof. Dr. Timur Gürgan'dan oluşan heyet önce Van M Tipi Kapalı Cezaevi'nde bulunan Yüzüncü Yıl Üniversitesi Rektörü Yücel Aşkın'ı ziyaret etti. Heyet, rektörü ziyaretinin ardından DYP Van İl Başkanlığı'nda bir basın açıklaması yaptı. Heyet adına açıklamayı yapan DYP Genel Sekreteri Prof. Dr. Kamil Turan, Van'a varır varmaz cezaevinde bulunan Rektör Prof. Dr. Aşkın'ı ziyaret ederek, durumu hakkında bilgi aldıklarını söyledi.

Prof. Dr. Turan, aldıkları bilgiye göre Rektör Prof. Dr. Aşkın'ın, cezaevinde memurların kaldığı 4 kişilik bir koğuşta kaldığını ve sağlık durumun gayet iyi olduğunu belirtti. Prof. Dr. Turan, rektörün ziyaretinin ardından yaptıkları temaslar sonucunda, halkın önemli bir kesiminin iktidarın partizanlığından şikayetçi olduğu izlenimini edindiklerini iddia ederek, "Bazı vatandaşlarımızın ifadesine göre, iktidarın devleti teşekkül eden bütün alt birimlerde bir hakimiyet kurmak çabası içerisinde olduğundan endişe ettiklerini bize ifade etti.

Yarın bu konuyu Vanlı kardeşlerimizin nezdinde daha yakından inceleme imkanı bulacağız. Bu konuda dava hususunda kesin bir ifade kullanmamız mümkün değil. Çünkü bir defa olay son derece nazik bir olaydır. Bir taraftan yargının bağımsızlığı var. Diğer taraftan da üniversite gibi devletin temel unsurlarından birisinin bir rektörünün cezaevinde bulunması olayı var. Dolayısı ile bizim bütün diğer siyasi partilere ve basına meseleyi kendi çerçevesi içerisinde muhafaza edin. O çerçeve içerisinde meseleyi değerlendirmek lazım.

Zaten rektörün de adalete canı gönülden güvendiğini bizde müşahede etti. Dolayısıyla biraz sabredip adaletin, yargının vereceği karara saygı ile bence intizar etmek çok daha uygun olacaktır. Zaten bir çok problemle dolu olan ülkemizde bir yenisini biz çıkarmayalım" dedi.
Bir gazetecinin, "CHP milletvekillerinin yaptığı basın açıklamasında, rektörün yargılamasının YÖK tarafından yapılması gerektiğini beyan etmeleri konusunda ne diyeceksiniz?" sorusuna Prof. Turan,

"Sanıyorum bu ifade YÖK'ün mevzuatına da aykırı bir ifadedir. Yargı Türkiye'de bağımsızdır. YÖK'ün bir yargı organı olmadığını siz de ben de çok iyi biliyoruz. Ama şu vardır. Eğer üniversite mensuplarından biri bir şeye bulaşmış ise tabii ki YÖK'ü bu konuda haberdar etmek gerekir" diye ifade etti.

YÖK başkanının, "Şimdiki iktidar üniversiteleri medreseleştirme yolundadır" ifadesine ilişkin bir soruya ise Turan, "Üniversiteleri medreseleştirmeye hiç kimsenin gücü yetmez. Üniversiteler kanunlarla yönetilir. O kanunlar ayakta kaldığı sürece buna hiç kimsenin gücü yetmez. Üniversiteler cumhuriyete sadık, cumhuriyetin ilkelerine bağlı kurumlardır ve böyle de kalacaklardır" şeklinde cevapladı.

.
Yayın Tarihi : 20 Ekim 2005 Perşembe 22:52:41
Güncelleme :24 Ekim 2005 Pazartesi 22:55:09


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?