Denizli Belediyesi tarafından yaptırılan Sevindik, Bakırlı ve Dokuzkavaklar köprülü kavşakların ortak açılış töreninde konuşan Başbakan Erdoğan, Türkiye'de büyük bir hamle başlattıklarını söyledi. Verdikleri sözleri zamanında yerine getirdiklerini ve bundan sonra da bunun devam edeceğini belirten Başbakan, ulema konusunda da açıklamalarda bulundu.

Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik ile Bayındırlık ve İskan Bakanı Faruk Özak'ın da katıldığı törende vatandaşlara hitap eden Başbakan Erdoğan, günlerdir gündemde zorla ulema kelimesinin tutulmaya çalışıldığını ifade ederek, "Denizli'den şimdi cehalet içerisinde kıvranan bazılarına duyurmak istiyorum. Türk Dil Kurumu, Milli Eğitimi Bakanlığı ve diğer lügat ve ansiklopedileri açsınlar. 'Ulema' kelimesinin anlamı nedir ona baksınlar. Bunlar şecaat arzederken sirkatin söylüyor.

Bunlar kendilerini överken açıklarını ortaya koyuyor. Ulema, alim kelimesinin çoğuludur. Ulema kelimesi bugünkü ifadeyle bilgindir. Ulema ise bilginler anlamına gelmektedir. Bunu bilmeleri lazım ama bunlar düne kadar katip kelimesinin de karşısındaydı. Katip kelimesini kovup yerine sekreter kelimesini koydular. Katip kelimesini bir yandan kovarken, Dışişleri Bakanlığı'nda 1. ve 2. katipler görev yapıyor.

Bunların hassasiyetleri maalesef üzüm yemek değil, bunların hassasiyetleri bağcıyla. Çünkü biliyorlar ki bu iktidar adım adım bu ülkeyi o hedefe götürüyor. Ama onlar bizi yıllardır oyaladılar. Hele bu Cumhuriyet Halk Partisi zihniyeti. Bunun tam markasıdır, tam kendisidir. Çünkü bu ülkede bu zihniyetin çakılı çivisi yoktur. Böyle bir zihniyettir" dedi.

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM) kadınlarla ilgili bir konuda karar verirken, bilirkişi noktasında İslam dininin bu konudaki yetkili din bilginlerine sorması gerektiğinin altını çizen Başbakan Erdoğan, "Gerçekten bu örtü, ideolojik, sosyolojik mi yoksa dinin bir gereği mi? Bunu sormaları gerekiyor. Sorduktan sonra da kararını yine orası verir. Biz onların verdiği karara uyarız orası başka.

Ama işin bu yanı saptırılmasın. Türkiye'de de kimse de bunu saptırma yoluna gitmesin demişizdir. Olay budur" şeklinde açıklamalarda bulundu. 2002 seçimlerinden önce bu konuyla ilgili tavırlarını daha önce söylediklerini vurgulayan Erdoğan, "Biz toplumsal ve kurumsal mutabakat dedik. İşte bunların başarılması lazım. Bu başarıldığı anda her şey aşılır. Çünkü bu ülkede kimse, bizim değerlerimizle oynayamaz ve oynama hakkına da sahip değildir" dedi.

Başbakan Erdoğan, Milli Eğitim alanındaki yatırımları ne CHP'nin ne de diğerlerinin gerçekleştirdiğini söyleyerek, "İnsana sorarlar, siz kaç okul yaptınız, interneti okulları soktunuz mu diye. Ama AKP iktidarı 60 bin derslik kurdu. Bu da 3 bin okul demektir. Yıl sonuna kadar internet bağlantısı olmayan okul kalmayacak. Okullarımızdaki internet sayısı 320 bine ulaşacak" dedi. Bu sırada kalabalıktan bir gencin "Bir bilgisayar da Deniz Baykal'a verin" diye seslenmesine karşılık Başbakan Erdoğan, "Sırası gelince onu da sizler vereceksiniz" diye karşılık verdi.

Konuşmasında, "Haydi Kızlar Okula" kampanyası üzerinde de duran Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Biz kızlarla erkekler arasında farklılık uyguluyoruz. Kızlarımıza verdiğimiz parayı erklerden fazla veriyoruz. Bu paraları da annelerin banka hesaplarına yatırıyoruz, biliyoruz ki anneler bu paraları kızları için harcayacaktır. Biliyoruz ki Türkiye'de okula gidemeyen 700 bin kızımızdan 150 bini okula gitmeye başladı. Bu sayıyı arttırmak için çalışıyoruz" diye konuştu.

Başbakan Erdoğan'a konuşmasının ardından Denizli Belediye Başkanı Nihat Zeybekci tarafından günün anısına şehri sembolize eden bir maket verildi. Sevindik Köprülü Kavşağı'ndaki törenin ardından Başbakan Erdoğan, Servergazi Devlet Hastanesi ve Mustafa Kaynak Anadolu Lisesi'nin açılışlarına katılmak üzere miting alanından hareket etti.

Yayın Tarihi : 19 Kasım 2005 Cumartesi 16:50:16