Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül'ün eşi Hayrünnisa Gül, İzmir gezisi sırasında Menemen İlçesi'ne bağlı Emirelam Beldesi'nde yaşayan otistik hastası 11 yaşındaki Caner Pirihan'ın ailesini evinde ziyaret etti.
 
AK Partili kadınlarla birlikte beldeye gelen Hayrünnisa Gül'ü, Menemen Kaymakamı Mustafa Ergün ile otistik hastası Caner'in annesi Zeynep Pirihan karşıladı. Anne Zeynep'e geçmiş olsun dileklerinde bulunarak Anneler Günü'nü kutlayan Hayrünnisa Gül, hasta yatağında bulunan Caner'i ve başından hiç ayrılmayan 6 yaşındaki kardeşi İlayda'yı öperek, annesinden Caner'in rahatsızlığı hakkında bilgi aldı. 29 yaşındaki genç anne Zeynep Pirihan, Ankara'da eşi Mustafa Pirihan'ın esnaflık yaptığını ve maddi durumlarının iyi olduğunu, Caner'in rahatsızlığının artması üzerine tedavi amacıyla iş yerini satmak zorunda kaldığını ve çok masraf yaptıklarını belirterek, "Oğlumuzu Ankara'da Timur Otistik Çocuk Eğitim Merkezi'nde tedavi ettirmeye çalıştık. Daha sonra Menemen'e bağlı Emiralem'de daha iyi tedavi göreceğini düşündüğümüz Sabahat Akşıray Otistik Çocuklar Eğitim Merkezi'ne yerleştirmek için buraya göç etmek zorunda kaldık" dedi. 

Menemen Kaymakamlığı'nın maddi desteğiyle ayakta durduklarını, eşi Mustafa Pirihan'ın da beldede tavuk çiftliğinde işe yerleştirildiğini belirten acılı anne Zeynep Pirihan, "Eşim 380 YTL asgari ücretle çalışıyor. 100 YTL kira ödüyoruz. Aylık 800 YTL zorunlu giderimiz var. Çocuğumun tedavisi ve ev giderlerine paramız yetmiyor. Eşimin daha fazla maaş alabileceği bir işe ihtiyacımız var" diye konuştu. Hayrünnisa Gül, Pirihan ailesine iş sözü vererek tekrar geçmiş olsun dileklerinde bulundu. Gül, Caner'in tedavisi için gereken her türlü yardıma hazır olduğunu ifade ederek, evden ayrıldı. 

Oğlunu burundan mama ile besleyen anne Zeynep Prihan, bir kaç yıl önce sağlıklı bir çocuğun yapabildiği her şeyi yapan oğlu Caner'in bir an önce eski sağlığına kavuşmasını ümit ettiğini belirterek, "Bizi ziyaret eden Hayrünnisa Hanım'a çok teşekkür ediyorum. Kendisi bize her konuda yardım yapacağını söyledi. Zaten oğlumun tüm tedavilerini, kaymakamlığımızın ve ilçe milli eğitim müdürlüğümüzün imkanlarıyla yaptırıyoruz. Şu anda oğlumun tek ihtiyacı özel ilgi ve bakım. Bunu ben yapıyorum zaten. İnşallah oğlumu tekrara ayakta görürüm" dedi. 

Bu arada Caner'in sağlık durumu hakkında bilgi veren Emiralem Sabahat Akşıray Otistik Çocuklar Eğitim Merkezi Müdürü Sadettin Akçi, Caner'in 6.5 aylık prematüre doğumla dünyaya geldiğini açıklayarak, "Caner doğuştan otistik yani Hidrosefali hastası. Bir yıl öncesine kadar epilepsi ve işitme engeli bulunan Caner'in Hidrosefali rahatsızlığını artması sonucu şimdi görme engeli de ortaya çıktı. 4.5 aydır gözleri görmüyor. Ayrıca tuvalet sorunu var. Mesane sistemi çalışmıyor. Bilinci yerinde değil ve beyin hücrelerinin de bir kısmı ölmüş durumda" dedi. Caner'in daha önce İzmir Behçet Uz Çocuk Hastanesi'nde de 5 ay tedavi gördüğünü, 3 ay yoğun bakımda kaldığını ve rahatsızlığının çok ciddi olması nedeniyle doktorların kendisine bir hafta ömür biçtiğini açıklayan Akçi, Caner'in hastaneden çıktıktan sonra 35 gündür hala yaşamaya çalıştığını, bunda özellikle anne Zeynep Pirihan'ın özel ilgi ve sevgisinin önemli payının bulunduğunu kaydetti. 

7 ay önce Emiralem'e yerleşen ailenin tek oğlu Caner'in hayatta kalması için kendi imkanları ölçüsünde gereken her türlü rehabilitasyonun yapıldığını belirten merkez müdürü Sadettin Akçi, Sabahat Akşıray Otistik Çocuklar Eğitim Merkezi'nde Caner'e suyla tedavi olan hidroterapi ve atla olan hipoterapi yöntemlerini uyguladıklarını sözlerine ekledi.