İzmirden dünyaya çekirge konservesi

İzmir'de böcek korkusunu çekirge üretip ihracatını yapmaya başlayarak yenen Serdar Baki, en büyük hedefinin 800 milyon kişilik pazarı bulunan Uzakdoğu'da insanlara çekirge yedirmek olduğunu söyledi.

İzmir'de uzun yıllar bir LPG firmasının bölge müdürlüğünü yapan Trabzonlu Serdar Baki, Almanya'da katıldığı bir fuar sırasında çekirgeleri kutulanmış olarak gördü. Kutusunun 4 Euro'ya satıldığını duyunca kendi ifadesiyle gözlerinde Euro işaretleri çıkan Baki, çekirge üretimi işine girmeye karar verdi. Kemalpaşa'da Türkiye'nin ilk çekirge üretim çiftliğini kuran Baki, Almanya'dan getirttiği 20 bin çöl çekirgesiyle üretime başladı. İşlerin umut ettiği gibi kolay gitmediğini söyleyen Baki, bu işe girmeden önce böcek ve çekirge fobisinin olduğunu ama üretime başladıktan sonra bu fobisinden kurtulduğunu ifade ederek, "İlk başta canlı çekirge işi yapmaya başladık. Ancak İzmir uçak konusunda tam bir kerbelaydı. Gönderdiğimiz 20 bin çekirgeden 5 bin tanesi yerine varıncaya kadar ölüyordu.

Ödemelerimizi alamadık, büyük sıkıntılar çektik. Ancak daha sonra konserve yapmaya karar verdik. Konservede raf ömrü 2 yıla kadar çıkıyor ve dağıtım ağı çok daha kolay. Konserveleri fason olarak yaptırıyoruz, çekirgeleri soğutucularda şokluyoruz, 3 dakika içerisinde ölüyor. Sonra da paketleniyor. Canlının ise 2 gün içerisinde dağıtılması lazım. Bu nedenle kendime ortak aradım ve Antalyalı 3 kişiyle ortak oldum. Çekirgeleri Antalya'da ortaklarla kurduğumuz yeni tesise aktardık. Antalya'da her gün, her saat uçak olduğu için kutu içi ölümleri yaşamayacağız" diye konuştu.

Konservede de, dünyada bu işi yapan büyük firmalar olduğunu ve ürünlerinin satışını engellemeye çalıştıklarını söyleyen Baki, bu sorunu aşmak için de onlarla işbirliği yapmaya karar verdiklerini anlattı. Bu konuda Amerikalı büyük bir şirketle anlaşma yapmaya çalıştıklarını, ürünlerini onların etiketiyle piyasaya süreceklerini ancak üzerinde "Made in Turkey" ibaresinin konulacağını kaydeden Baki, Türkiye'nin adını da bu yolla duyuracaklarını dile getirdi.

Ürettikleri çekirgenin kullanım alanlarının çok fazla olduğunu ifade eden Baki, "Çekirgeleri tüm sürüngenler, kertenkele, iguana, bukelamun, su kaplumbağası, kuşlar, balıklar yiyebiliyor. Hatta Fransa'da çekirgelerin kediler için ödül maması olarak kullanıldığını öğrendim. Burada da denedik, çekirge verdiğim kediler benim yanımdan hiç ayrılmadı. Çekirge aslında bütün canlılar için ideal bir protein kaynağı. Ancak hayvanlardan daha önemli bir piyasa var ki, o da 800 milyon insana yönelik olan çekirge konservesi. Hayvanlar için yapılan işlemlerden daha farklı bir işlem gerektiriyor. Çekirgeler önce soslanıyor, ketçap konuluyor ve konserveleniyor ancak o kadar basit değil. Bu konuda ortak arayışlarımız devam ediyor. Pazarı hazır, günde 200-300 bin kutu tüketildiğini biliyoruz. Şimdilik Uzakdoğu'ya yönelik olarak yapacağız.

Zaten orada akrebinden karafatmasına kadar her şeyin konservesi var. Mesela Japonya'da çekirge kızartılıyor, bacakları ve kanatları koparıldıktan sonra çikolata sosuna batırılıyor ve jelatinleniyor. Ülkemizde bu konunda şimdilik bir gelişme yok, uzun sürede olmayacağını düşünüyorum. Yine de bu yaratık, bitki yiyen bir yaratık, üstelik kutsal bir yaratık. Allah toplumları helak etmek için ya da doyurmak için bu hayvanı göndermiş. Sonuçta et ve protein kaynağı. Aç kalınca Türk'ü mürkü kalmaz bunun. Üstelik kızarmışı da çok güzel oluyor" şeklinde konuştu.

Devletten kendisine destek olmasını beklediğini kaydeden Baki, çekirge işini oturttuktan sonra kurt, salyangoz işine de girmek istediğini söyledi.