4
Mayıs
2024
Cumartesi
KADIN

Bağlar kadının profili çıkarıldı

Diyarbakır Bağlar Belediyesi tarafından semtin kadın profilini ortaya çıkarmak amacıyla yapılan anket çalışmasında özellikle şiddet ve göç üzerine önemli sonuçlar ortaya çıkarıldı.

Yapılan saha araştırmasına göre, Bağlar Beldesi'nde oturan ailelerin yüzde 86'sı açlık sınırının altında yaşarken, yüzde 54'ünün okuma-yazma bilmediği, belde kadınlarının yüzde 51'i de reşit olmayan bir yaşta evlilik yaptığı sonuçları çıktı.

Bağlar Belediyesi Kardelen Kadın Evi, Bağlar Semti 5 Nisan Mahallesi'nde ikamet eden 15 - 49 yaşları arasındaki 600 kadın üzerinde Haziran - Aralık aylarında semtin kadın profilini ortaya çıkarmak adına bir anket çalışması gerçekleştirdi. "Bağlarda Kadın Profili" adlı araştırma sonucunda ortaya çıkan veriler, Bağlar Belediyesi Kardelen Kadınevi'nde düzenlenen basın toplantısıyla açıklandı.

Basın toplantısında ankete ilişkin açıklamayı Kardelen Kadınevi Sorumlusu Çağlar Demirel yaptı. Bu araştırmayla Bağlar'da yaşayan kadınların sosyo - kültürel, eğitim, ekonomik ve benzeri alanlardaki profilini ortaya çıkararak kadınların sorunlarını yerinde tespit etmeyi ve onlarla birlikte çözüm üretebilmeyi amaçladıklarını söyleyen Demirel, yaş, medeni durum, eğitim durumu, iş ve meslek durumu, aylık gelir, sosyal güvence, göç, şiddet başlıklarından oluşan anketin sonuçlarına ilişkin rakamları açıkladı.

Kadınevi Sorumlusu Çağlar Demirel, araştırma sonucunda elde ettikleri verilere göre, ilk evlilik yaşının genel dağılımına göre 10 -13 yaş grubunda evlenme oranının yüzde 7, 14 - 17 yaş grubunda evlenme oranının yüzde yüzde 44, 18 - 21 yaş grubunda evlenme oranının yüzde 37, 22 - 25 yaş grubunda evlenme oranının yüzde 10, 26 - 29 yaş grubunda yüzde 1 olduğunu, 30 ve üstü yaş grubunda evlenme yaşına bakıldığında ise kadınların yüzde 51'inin 17 yaş ve altında yani reşit olmayan yaşlarda evlendiğinin görüldüğünü söyledi.

Araştırmada, kadınların yüzde 62.4'ünün evliliklerinin aileleri tarafından düzenlendiğinin saptandığına dikkat çeken Demirel, kadınların yüzde 30.4'ü eşiyle anlaşarak, yüzde 3.8'i kaçarak, yüzde 2.8'i berdel usulüyle, yüzde 0.2'si beşik kertmesi ve yüzde 0.4'ü kuma olarak evliliklerini gerçekleştirdiğini açıkladı.

Çağlar Demirel, ayrıca, eşiyle anlaşarak evlenenlerin de görücü usulüyle evlendiklerinin tespit edildiğini belirterek, araştırma sonucunda evli kadınların yarısından fazlasının görücü usulüyle evlendiğinin saptandığına işaret etti. "Eşlerin yüzde 48'inin akraba olduğu, yüzde 52'sinin de aralarında herhangi bir kan bağı bulunmadığı saptanmıştır" diyen Demirel, bu oranların akraba evliliğinin Diyarbakır'da hala çok yaygın olduğunu gösterdiği yorumunu yaptı.

OKUR YAZARLIK ORANI, TÜRKİYE VE GAP ORTALAMASININ ALTINDA

Eğitim durumuna ilişkin verilere göre, kadınlardan okur yazar olanların oranı yüzde 45.7, okur yazar olmayanların oranının ise yüzde 54.3 olarak saptandığı belirtildi. Kadınevi Sorumlusu Çağlar Demirel, "Araştırmamızdan elde ettiğimiz rakamlar, Bağlar bölgesindeki kadın nüfusunun okur yazarlık oranının hem Türkiye ortalamasından hem de GAP bölgesindeki ortalamadan daha düşük olduğunu göstermektedir" diyerek, yüzde 45.7'lik okur yazarlık oranının dağılımını şöyle açıkladı:

"Yüzde 13.8'i sadece okur yazar, yüzde 22.3'ü ilkokul mezunu, yüzde 5.3'ü ortaokul mezunu, yüzde 3.8'i lise ve dengi okul mezunu, yüzde 0.3'ü ise yüksekokul ve üniversite mezunu" Evliliğin gerçekleşme şekli ve kadınların eğitim durumları çapraz değerlendirildiğinde; ailesi tarafından evlendirilenlerin yüzde 64'ünün okur yazar olmadığı, yüzde 13'ünün sadece okur yazar, yüzde 21'inin ilkokul mezunu, yüzde 1'inin ortaokul mezunu, yüzde 1'inin ise lise mezunu olduğu saptanmıştır" dedi.

Araştırma sonucunda elde edilen iş gücü verilerine göre ise "kadınların yüzde 92.1'inin ev kadını olduğu, yüzde 3.5'inin ev eksenli işler yaparak aile ekonomisine destek verme çabasında olduğu, yüzde 1'inin memur, yüzde 1'inin öğrenci olduğu, kadınların yüzde 0.8'inin vasıflı işçi, yüzde 1.3'ü vasıfsız işçi oldukları, yüzde 0.3'ünün işsiz oldukları" saptandı.

Çağlar Demirel, bu verilerden hareketle, "İşsizim diyen kadın oranının bu kadar düşük oluşu; kadınların neredeyse tamamının 'ev kadınlığını' doğal bir yaşam biçimi olarak benimsediğini ve aralarından hiçbirinin ev kadınlığını ücretlendirilmesi gereken emek kategorisinde görmediğini, dolayısıyla bu konuda kadınların farkındalığa sahip olmadığını göstermektedir" dedi.

Kadınlar arasında esnaf ve emekli olana ise rastlanılmadığı belirtilen açıklamada, Devlet İstatistik Enstitüsü (DİE) 2005 yılı verilerine göre, kadın nüfusunun iş gücüne katılım oranının Türkiye ortalaması yüzde 25.3 iken, çalışmanın yürütüldüğü bölgede düzenli olmamakla beraber kadınların iş gücüne katılım oranının yüzde 6.6 olduğu kaydedildi. Araştırma sonucunun, Bağlar'da kadının ekonomik hayata yok denecek kadar az bir oranda katıldığını gösterdiği ifade edilerek, bu durumun kadının hem aile içindeki statüsünü hem de toplum içerisindeki statüsünü olumsuz etkilediği vurgulandı.

BAĞLAR KADINI, ERKEĞİN SOSYAL GÜVENCESİNE BAĞLI

Ekonomik gelir dağılımına da değinilen açıklamada, çalışmanın uygulandığı bölgedeki ailelerin yüzde 67.8'inin asgari ücretin altında gelire sahip olduğu belirtilerek, "2005 yılında 4 kişilik bir ailenin yoksulluk sınırının bin 597 YTL, açlık sınırının da 525 YTL civarında olduğu göz önünde bulundurulunca ailelerin yüzde 86.1'inin açlık sınırının altında yaşadığı tespit edilmiştir" denildi.

Kadınevi Sorumlusu Demirel, kadınların çalışma hayatına katılım oranları ile sosyal güvence oranlarının birlikte değerlendirildiğinde, kadınların kendi sosyal güvencelerinden ziyade daha çok erkeklerin (eş, baba, vb.) sosyal güvencesinden yararlandığının anlaşıldığını ifade etti.

GÖÇ VE ŞİDDET

Anket sonuçlarına göre, çalışmanın uygulandığı bölgede yaşayan kadınların yüzde 69.5'i Diyarbakır'a göç sonucunda yerleşirken, göç edenlerin yüzde 52'si köyden, yüzde 36.4'ü ilçeden, yüzde 11.6'sı başka bir ilden göç etmiş.

Göç edenlerin yüzde 30.4'ü ekonomik nedenlerle, yüzde 30.3'ü siyasi nedenlerle, yüzde 29.5'i evlilik nedeniyle, yüzde 3.6'sı eğitim nedeniyle, yüzde 3.8'i sosyo kültürel nedenlerle (kan davası, ağalık sistemi vb.), yüzde 2.4'ü tayin nedeniyle göç etmiş. Açıklamada, "Siyasi nedenlerle göç edenlerin yüzde 86.3'ü kendi istekleri dışında göç etmek zorunda kaldıklarını ifade etmişlerdir" denildi.

Araştırma sonucunda şiddete maruz kalan kadınların oranının, kurumsal çalışmaları esnasında yüz yüze aldıkları başvurulardaki şiddet oranlarından çok daha az olduğuna dikkat çeken Kadınevi Sorumlusu Çağlar Demirel, "Araştırma sonucunda, bölgedeki kadınların yüzde 31'i şiddete maruz kaldığını, yüzde 69'u şiddete maruz kalmadığını belirtmiştir.

Şiddete maruz kalan kadınların yüzde 58.1'i fiziksel şiddete, yüzde 36.5'i psikolojik şiddete, yüzde 4.3'ü ekonomik şiddete, yüzde 1.1'i cinsel şiddete maruz kaldığını belirtmiştir. Şiddet gören kadınların yüzde 78.5'i eşleri tarafından, yüzde 9.7'si eşlerinin aileleri, yüzde 9.1'i kendi aileleri tarafından, yüzde 2.7'si diğer kişiler tarafından (toplumsal alanda) şiddete maruz kaldıklarını belirtmiştir.

Şiddete maruz kalan kadınların yüzde 88.2'si şiddetten kurtulmak için herhangi bir girişimde bulunmamıştır. Şiddete maruz kalan kadınların yalnızca yüzde 11.8'i bu durumdan kurtulmak için bir girişimde bulunmuştur. Şiddetten kurtulmak için girişimde bulunan kadınların yüzde 40.9'u maruz kaldığı şiddetten kurtulmak için hukuki yollara başvururken, yüzde 36.4'ü çevresinden yardım istemiş, yüzde 22.7'si ise diğer yerlere başvurarak maruz kaldığı şiddetten kurtulmaya çalışmıştır" dedi.

Araştırma sonucunda, evlilikleri aileleri tarafından düzenlenen kadınların yüzde 36.1'inin, eşiyle anlaşarak evlenenlerin yüzde 21.5'inin, eşiyle kaçarak evlenenlerin yüzde 47.3'ünün, berdel usulüyle evlenenlerin yüzde 71.47ünün, beşik kertmesi usulüyle evlenenlerin yüzde 100'ünün, kuma olarak evlenenlerin yüzde 100'ünün şiddete maruz kaldığının tespit edildiği açıklandı. Kadınevi Sorumlusu Çağlar Demirel, bu rakamların berdel ve beşik kertmesi gibi geri toplumsal değer yargılarına dayanan evliliklerde kadının şiddet görme oranının çok yüksek olduğunu gösterdiğini söyledi.

.
Yayın Tarihi : 29 Aralık 2005 Perşembe 16:22:45


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?