5
Mayıs
2024
Pazar
GAZİANTEP

Diz protezi rahat yaşam sebebi

SEV Gaziantep Amerikan Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Dr. Seydi Demir, gelişen teknoloji ile birlikte yapılan diz protezi ameliyatlarının ortopedik cerrahinin en yüz güldüren ameliyatlarından biri olduğunu, uygun merkez ve ellerde yapılması sonucunda da başarı oranının yüzde 100'lere ulaştığını söyledi.

Dr. Seydi Demir, yaptığı açıklamada, dizdeki kireçlenme nedeniyle yürüyemeyen hastaların, yapılan protez ameliyatından sonra günlük yaşamlarına dönebildikleri belirtti. Diz protezinin yaşam kalitesini artırdığını kaydeden Dr. Demir, "Dizde kireçlenme, erkeklere oranla en çok kadınlarda ve yaşlı insanlarda görülüyor. Kadınlarda leğen kemikleri daha geniş olduğundan yük dağılımı farklı olur ve diz ekleminin iç kısımları daha fazla aşınır. Bu da diz rahatsızlıklarının kadınlarda daha fazla ortaya çıkmasına neden olur" dedi.

Dizdeki kireçlenmenin nedenlerini de anlatan Dr. Seydi Demir, "Dizde kireçlenme, diz eklemi kıkırdağının parlak ve pürüzsüz yapısının aşınması ve fonksiyonlarının bozulması ile ortaya çıkar. Kireçlenmelerde kıkırdak doku tamamen özelliğini kaybeder. Menisküslerde yırtıklar oluşabilir. Bu genellikle yaşlı insanlarda görülen bir hastalık türüdür" diye konuştu.

Dr. Demir, diz hastalıklarının belirtisinin ağrı ile başladığını ifade ederek, şunları söyledi:

"Hastalar başlangıçta uzun yol yürüme ve ayakta kaldıklarında dizlerin iç kısımlarında ağrılar oluşur. Dizde kireçlenme diz kapağı kemiğinin altına veya ana eklemde (uyluk kemiği ile kaval kemiği arasındaki eklem) veya her ikisinde de olabilir. Diz kapağı altındaki kireçlenmeler belirgin hastalarda düz yolda yürürken yakınmalar nispeten daha azken, merdivende, oturup kalkarken belirgindir. Hastalık ilerlediğinde çömelme ve merdiven inip çıkma çok güçleşir. Daha ileri evrelerde dizden takır-tukur sesler gelmeye başlar ve dizlerde şekil bozuklukları meydana gelir."

Hastalara kesin tanının röntgen çekilmesi ile konduğunu dile getiren Dr. Demir, "Ayakta çekilen diz röntgenleri, diz kapağı röntgenleri ile kesin teşhis konulur. Başlangıç dönemlerindeki kireçlenmelerde MR incelemeleri de yararlıdır. Bazen hastanın şikayetleri ile röntgen bulguları uyuşmayabilir. Bazen röntgenleri çok kötü olan hastaların ağrıları az iken, çok şiddetli ağrıları olan hastalarda röntgenler iyi olabilir" şeklinde konuştu.

Dr. Demir, hastalığın aşamasına göre bir çok tedavi yöntemi uygulanabileceğine dikkat çekerek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Hasta kiloluysa kilo vermesi önerilir. Yürüyebiliyorsa yürüme eksersizi verilir. Ağrı kesici ve romatizmal ilaçlar verilebilir. Bu hastalığın erken evrelerinde çok faydalıdır. Eğer hastanın hipertansiyon ve kalp-damar hastalığı gibi dahili bir problemi yoksa hastalar kaplıcalardan ve sıcak uygulamalardan fayda görürler. Eklem içi kayganlaştırıcı sıvı enjeksiyonları yapılabilir. Fizik tedavi ve rehabilitasyon kireçlenmelerin başlangıç evrelerinde ve özellikle de diz kapağı altındaki kireçlenmelerde çok etkili olabilir. Ameliyat her hastaya önerilmez. Protez takılmış eklem bireyin günlük yaşam ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla yapacağı hareketlerin tamamına izin verir. Bugünkü koşullarda en sık metal (kobalt-krom, titanyum) ve özel plastik (polietilen) malzemelerle bu işlem yapılmaktadır. Vücudumuzun ileri derecede aşınmış eklem yüzeylerinin biyolojik (canlı) onarımına izin vermemektedir. Total diz protezi ameliyatı bugünkü koşullarda tüm ortopedik cerrahinin en yüz güldüren ameliyatlarındandır. Uygun merkezlerde ve uzman ellerde yapıldığı takdirde hasta tatmini yüzde 95'in üzerine çıkmaktadır. Burada kullanılan metaller ve alaşımlar uzun süreli çalışmalar sonucunda biyolojik uyumluluğu kanıtlanmış ve vücutta fiziko-kimyasal reaksiyonlara yol açmayan yapıdadırlar. Bu materyallerin aynı zamanda fizik streslere dayanıklılıkları da çok fazladır. Diz protezinin ömrü ise yaklaşık 20 yıldır."

İHA
Yayın Tarihi : 5 Kasım 2008 Çarşamba 11:22:02


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?