2
Mayıs
2024
Perşembe
GAZİANTEP

GAZİANTEP’İN “AVRAT” PAZARI

Avrat pazarı bu gün; Ali Veli caddesi, Kızılca oba sokak, Oturak Pazarı olarak biliniyor. Avrat Pazarı denmesinin sebebine gelince. Bundan elli, altmış yıl öncesinde bu pazarın satıcıları ve alıcıları kadınlarmış. O devirde genç kızların sokağa çıkması uygun görülmezmiş. Belli başlı yaşlı kadınlar, zengin evlerden kullanılmayan giysileri toplar. Getirip Avrat Pazarında satarlarmış. Kazandıklarının bir kısmı kendilerinde kalır bir kısmını da elbiseyi aldıkları kişilere verilerlermiş. O zaman fakir olan halkın kadınları Avrat pazarına gelir terzilerin tamir etmiş oldukları bu elbiseleri alırlarmış.

Halep’ten gelen ceketler kullanıldıktan sonra kadınlar tarafından getirilerek Avrat Pazarındaki terzilere satılırmış. Terziler ceketleri ters çevirerek kumaşın iç kısmını dışarıya getirip yeni ceketler ve kasketler yaparlarmış. Eski kumaştan yapılan bu ceket ve kasketler yenisinden daha uygun fiyata satılırmış.

Pazarda eski elbiselerin yanında; çindian( erkek şalvarı), elde dokunmuş kazaklar, pamuktan eğrilmiş ipler, evde kavrulmuş etler satılırmış. Yine evlerden toplanan ekmek kırıntıları davar sahiplerine satılmak üzere pazara getirilirmiş.

Sokakta dükkanların yanında dışardan gelen misafirler için “Gusül Hamamı” varmış. Bu hamam terleyip kir atılan hamamlardan değil sadece duş almak için yapılmış bir hamammış.

Daha sonraki yıllarda sokağa Dumlupınar sineması açılmış. Şimdilerde sokakta, ne gusül hamamı, ne Dumlupınar Sineması ne de tezgahlarını yere sermiş eski elbiseleri satan kadınlar var. Bu sokak şimdilerde trikotajcıların toptan ve perakende satış yaptıkları sokak olmuş.

Recep Dayı ile içtiğimiz çay bittikten sonra içimde Avrat pazarının hikayesini dinlemenin sevincini yaşarken, Avrat pazarının misyonunu tamamlamış olması da sevincime sevinç kattı. Avrat Pazarının olmaması demek Gaziantep’te fakir halkın yaşamaması demekti. Ancak sevincim kısa sürdü..Avrat Pazarının bir arkasına düşen Şırahanı’nın önündeki sergileri görünce Avrat pazarının misyonunun bitmediğini gördüm..

Ülkemizle beraber Gaziantep’te kalkınmış. Büyük mağazalar açılmış, gösterişli vitrinlerinde her aradığımızı bulmak mümkün. Bu gelişmeye rağmen Avrat Pazarı misyonunu başka bir sokakta Gaziantep’in zenginliğine rağmen devam ediyor. Şimdilerde Şırahanı’nın önünde bulunan kadınlar, zenginlerden topladıkları elbiseleri eskiden olduğu gibi önlerine açtıkları sergide satıyorlar. Eskiden bir farkları var. Eskiden pazarda sadece kadınlar alıp, satarken, şimdilerde erkekler ve kadınlar hem alıp hem satıyorlar. Fiyatlarda gülünç denecek kadar ucuz. Bir ceket yeleği ile beraber 250 bin lira.

Bu Pazar her gün Şırahanı’nın önünde büyük canlılığı devam ediyor. Yerdeki sergide mallar gerçekten çok ucuz. Ve çok yıpranmış. Ancak eski elbiselerin giyilebilecek olanları var ki onları Şırahanı’nın karşısındaki Hal’in köşelerine sinmiş beş altı dükkanda bulmak mümkün. Bu dükkan sahipleri kadınların zengin evlerden topladıkları, kullanılabilecek durumda ki elbiseleri alıp yırtıklarını, söküklerini dikiyorlar. Üzerindeki lekeleri çıkartıp güzelce yıkıyorlar. İyi bir ütüden sonra dükkanlarında satıyorlar. Elbiseler nerede ise yeniye yakın hale geliyor.

Avrat Pazarı bize muzip çağrışımlar yaptırsa da dün olduğu gibi bu günde misyonunu sürdürüyor. Bu misyon sürekli azalsa da daha uzun süre devam edeceğe benziyor. Ülkede fakir fukaranın sonu ne zaman gelirse Avrat Pazarı’da misyonunu yitirip muzip bir gülümseme ile dudaklarımızda tebessüm olarak kalacaktır. Bu son ne zaman olur bunu kestirmek zor .









www.hasanmahir.com
Yayın Tarihi : 5 Aralık 2003 Cuma 00:25:40
Güncelleme :29 Temmuz 2004 Perşembe 14:38:52


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?