Özerk Diyanet Evkaf Sendikası Genel Sekreteri Abdurrahim Çelik, "Tarihte büyük devlet diye geçen devletlerin bile tarihlerinde ender görülen hadiseleri Gaziantep, bir yıl gibi kısa bir zaman diliminde yaşamıştır" dedi. 

Çelik, yaptığı açıklamada, tarihteki nahoş hadiselerin tekerrür etmemesi için tarihten ders almak gerektiğini belirtti. Çelik, "Biz hem güzel yurdumuzu kem gözlerden koruma dersini almak, hem de o şanlı müdafayı yapan yiğit dedelerimizi yadetmek için o günleri hatırlıyoruz. Antepliler vurdu, vuruldu. Şehirde ilk kurşunun atıldığı 1 Nisan 1920 tarihinden şehrin teslim olduğu 8 Şubat 1921 tarihine kadar yaklaşık on bir ay boyunca tarihte eşine ender rastlanan bir mücadele verildi. 

Bu müddet zarfında şehrin üzerine yaklaşık 70 bin top mermisi düştü, 8 bin bina harap oldu. 6 bin 317 Antepli şehit düştü. Atılacak tek mermi, yiyecek tek lokma kalmayınca mücahitler şehir dışına çıktı ve harabe haldeki şehir teslim edildi" dedi.
Yapılan anlaşmalardan sonra Türk askerinin tekrar şehre girdiğini kaydeden Çelik, şunları söyledi: 

"Bugün de o kurtuluş gününü yadetmekteyiz. Ne var ki bugünler oynayıp eğlenme değil, durup düşünme günü olmalıdır. Zira atasözü, 'Su uyur, düşman uyumaz' diyor. Düşman uyumuyor. Yakın tarihteki pek çok hadisenin gösterdiği gibi bu cennet vatanı elimizden almak için türlü oyunlar tezgahlanıyor. Halbuki dün kurtuluş mücadelesi verilirken böyle bir şey yoktu. Alevisi, sünnisi, Türkü, Kürdü el ele omuz omuza vermiş, düşmana karşı sıkılı bir yumruk olmuştu. Bir Şahin Bey Türktü. Bir Karayılan Kürttü. Ama aynı gaye için mücadele etmiş, şehit düşmüşlerdi" diye konuştu. 

Çelik, zamanın birbirini sevme ve vatana sahip çıkma zamanı olduğunu da sözlerine ekledi.