GSO: 2005 yılında üreten kazanacak

Gaziantep Sanayi Odası (GSO) Başkanı Nejat Koçer, 2004 yılını önemli kazanımlarla geçiren Türkiye’nin, 2005 yılında daha çok çalışıp, daha çok üretmek zorunda olduğunu söyledi.

GSO Başkanı Koçer, 2004 yılında üretim, kapasite kullanımı, istihdam ve ihracat rakamlarının yükselişini sürdürdüğünü belirterek, "İhracat rakamları tarihin en yüksek değerlerine ulaştı. Özellikle Irak pazarının yeniden canlanmasıyla Gaziantep’in ihracatı 1.5 milyar dolar sınırına yaklaştı. Büyüme kriterlerinin tamamında, Gaziantep Türkiye ortalamasının üzerinde bir gelişme göstermiştir. Bu yükselişin 2005 yılında da süreceğine inanıyorum" dedi.

Gaziantep’in 2004 yılında ortaya çıkardığı en önemli gelişmelerin başında markalı ürün sayısındaki artışın geldiğini ifade eden Koçer, "2 yıl önce yılda ortalama 150-200 arası marka tescili yapılırken, bu rakam 2004 yılında 1000’i geçmiştir. Bu süreç Gaziantep ekonomisinin önümüzdeki yıllarda daha çok katma değer yaratacak bir yapıya kavuşacağının işaretidir. Ayrıca ihracat yapılan ülkelerin dengeli dağılımı da gelecekte olası sorunlara karşı Gaziantep ekonomisinin riskini azaltmaktadır. Gaziantep’ten yapılan ihracatın yüzde 40’a yakınının Avrupa ülkelerine yapılıyor olması, üretilen malların AB standartlarına ulaştığını gösterdiği gibi, pazarın devamlılığı yönünde de önemli bir kriterdir" şeklinde konuştu.

Koçer, Türkiye’nin AB’den müzakere tarihi almasının da ekonomide önemli etkiler yapacağını vurgulayarak, "Müzakere sürecini daha önce yaşayan ülkelerdeki değişime bakmak, Türkiye’de nelerin nasıl değişeceğini de çok net bir şekilde gösterecektir. AB’den tarih alan ülkelerdeki faiz düşüşleri, yerel paraların güçlenmesi, borsa endekslerinin yükselişi, sürdürülebilir bir büyüme trendinin yakalanması, doğrudan yabancı yatırımların ve dolayısıyla ihracatın artması, enflasyonun düşmesi ve istihdam artışı gibi pozitif gelişmeleri, 2005 Ekim’inde başlayacak dönemde Türkiye ekonomisinde de görmek mümkün olacaktır" şeklinde konuştu.
2005 yılı beklentilerine bu çerçeveden bakıldığında, çok daha iyi sonuçlar beklenebileceğine işaret eden GSO Başkanı Nejat Koçer, şunları söyledi:

"Özellikle 2003 yılı ve 2004 yılı içerisinde yapılan yatırımların faaliyete geçmesi, firmalarımızın ihracat faaliyetlerini daha profesyonel yöntemlerle yürütmesi ve ülkedeki üretim iklimi şartlarının iyileştirilmesi sağlandığı takdirde, Gaziantep’in 2005 yılı içerisinde birçok konuda tarihinin en iyi rakamlarına ulaşmasını bekleyebiliriz. Ülke ekonomisinde beklenmedik gelişmeler yaşanmaz ve Gaziantep’i etkileyecek özel bir sorun ortaya çıkmazsa, 2005 yılında Gaziantep üretim, kapasite kullanımı, ihracat ve istihdamda çok iyi rakamlara ulaşacaktır. Gaziantepli sanayicilerin 2004 yılında artan marka yatırımları da 2005 yılına yönelik beklentilerimizi artırmaktadır. 2004 yılında 1000’den fazla marka tescili yaptıran Gaziantepli sanayicilerin, bu pozitif yaklaşımlarını markalaşma yatırımlarında da sürdürmeleri halinde, 2005 yılı Gaziantep ekonomisinde markalı ürünlerin öne çıktığı bir yıl olabilir."

"İTALYANLAR’LA İŞBİRLİĞİ GAZİANTEP’İN ÖNÜNÜ AÇAR"

Gaziantep’in 2005’te hedeflerine ulaşmasında en önemli itici gücün İtalyanlar’la yürütülen yatırım ve işbirliği görüşmeleri olacağını belirten Koçer, "Türkiye’nin AB’den müzakere tarihi almasıyla daha da güçleneceğine inandığımız bu ilişkilerin, Gaziantep ekonomisine kısa ve orta vadede çok önemli kazanımlar sağlayacağına inanıyorum" dedi.

2000’li yıllara krizlerle giren Türk ekonomisinin, bu krizlerden çok ders aldığını, üretmenin, ihracat yapmanın ve istihdam yaratmanın ne anlama geldiğini herkesin çok iyi anladığını kaydeden Koçer, "Bu yüzden sürdürülen ekonomi politikalarının gerekliliğini kabul etmekle birlikte, üretim ayağında önemli bir anlayış eksikliği olduğunu düşünüyorum. Türkiye ancak üreterek büyüyebilir. Ekonomi yönetiminin bu konuda daha anlayışlı ve çözümden yana tavır koyması gerekiyor. Bu nedenle de yeni IMF programı; üretim ayağı güçlü, üretime ve üretene destek olan bir anlayışa sahip olmalıdır. Şuna yürekten inanıyorum ki; Türk sanayicisinin önündeki engeller kaldırılır, uluslararası rekabete uygun üretim koşulları sağlanır, üretim geleceği siyaset ve bürokrasi çarkına kurban edilmez, istikrarlı ve kararlı bir üretim iklimi ortaya çıkarılır ve nihayetinde üretene değer verilirse, sonuçta Türkiye kazanır" diye konuştu.
Koçer, Türkiye’nin yepyeni bir döneme girdiğinin altını çizerek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"1 Ocak 2005’te tedavüle giren Yeni Türk Lirası (YTL), 3 Ekim 2005 tarihinde başlayacak AB müzakereleri Türkiye’de çok köklü değişimlere neden olacak. Bu noktada sanayicilerimizin de yeni döneme uyum sağlamaları, iş yapma alışkanlıklarını da yeni dönemin gereklerine göre değiştirmeleri gerekiyor. Yeni dönemde üretenler ve iş yapanlar kazanacak. Bu yüzden daha çok çalışmak, daha çok üretmek zorundayız."