Gaziantep Sanayi Odası (GSO) Araştırma-Geliştirme Servisi'nin (Ar-Ge) derlediği verilere göre, 2007 yılında Gaziantep tek başına 2 milyar 458 milyon dolar ihracat rakamı ile Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nin toplam ihracatının yüzde 81,3'ünü karşıladı.

Gaziantep toplam yedi ayrı coğrafi bölge içerisinde ve kendi bölgesinde ihracata en çok katkı koyan il oldu. İhracat paylarına göre Gaziantep'in en yakın takipçisi ise Marmara Bölgesi'nden yüzde 75'lik ihracat payına sahip İstanbul oldu. İstanbul'u sırasıyla, yüzde 62,5'lik pay ile İç Anadolu Bölgesi'nden Ankara, yüzde 62'lik pay ile Ege Bölgesi'nden İzmir, yüzde 35'lik pay ile Karadeniz Bölgesi'nden Trabzon, yüzde 27'lik pay ile Akdeniz Bölgesi'nden Hatay ve yüzde 23'lük pay ile Doğu Anadolu Bölgesi'nden Malatya izledi.

2007 yılında bölgede öne çıkan illerin ihracatları miktarları ise şu şekilde gerçekleşti: Gaziantep 2 milyar 428 milyon dolar, İstanbul 59 milyar 651 milyon dolar, Ankara 4 milyar 252 milyon dolar, İzmir 6 milyar 429 milyon dolar, Trabzon 892 milyon dolar, Hatay 1 milyar 199 milyon dolar, Malatya 180 milyon dolar.

Gaziantep Sanayi Odası Başkanı Nejat Koçer konuya ilişkin yaptığı açıklamada, Gaziantep'in yakaladığı bu başarının tesadüf olmadığı söyledi. Koçer, “Uzun yıllardan bu yana yürüttüğümüz dış ticaret elemanı yetiştirilmesi ve yabancı dillerinin gelişimi, markalaşma, inovasyon ve ihracatta hedef ülke gibi konularda yürüttüğümüz çalışmalar artık meyvesini veriyor. Gaziantep kendi bölgesinde ortaya koyduğu ihracat potansiyeli ile 2008 yılı sonunda hedeflediği 3 milyar dolar ihracatı gerçekleştirebilecek durumdadır. Gerek ihracatın, gerekse ihraç ürünlerinin çoğalması ihracatının yüzde 91'i sanayi ürünlerinden oluşan Gaziantep'in rekabet gücüne katkı sağlamaktadır. Şimdi hedefimiz daha fazla katma değerli ürün ihracatı ve istikrarlı bir ihracat pazarıdır” diye konuştu.

Koçer ayrıca, mevcut kur politikasının tüm sektörlerin rekabet gücünü olumsuz etkilediğini ve ihracat yapma şansını ortadan kaldırdığını belirterek, “Uygulanmakta olan mevcut kur politikası ne yazık ki ihracata değil, ithalata hizmet eden bir politikadır. Bu politikaya artık dur demek zorundayız. 6 yıl öncesinin kuru ile bugünkü dünya düzenine göre üretim yapıyorsunuz ve bunu sizden normal karşılamanız isteniyor. Bu nasıl mümkün olacak biri bunu çıkıp açıklasın. Dünya pazarındaki alıcılar Türkiye'de kur düştü diye üreticiye fiyat farkı vermek için kapıda beklemiyorlar. Tam tersi büyük bir rekabet içerisinde daha da fazla indirim bekliyorlar" şeklinde konuştu.

iha

Yayın Tarihi : 9 Ağustos 2008 Cumartesi 13:53:12