6
Mayıs
2024
Pazertesi
GAZİANTEP

Kansere karşı savaş açıldı

Gaziantep İl Sağlık Müdürü Dr. Yusuf Ziya Yıldırım, dünyada en önemli halk sağlığı sorunu olarak kabul edilen kanser hastalığının, Türkiye'de gerçekleşen ölümlerde, kalp-damar hastalıklarından sonra ikinci sırada yer aldığını bildirdi.

Yıldırım, yaptığı yazılı açıklamada, öldürücü olması, bıraktığı sakatlıklar ve tedavideki yüksek maliyetler nedeniyle kanserin, ülke ekonomisi ve iş gücünde ağır kayıplara neden olduğunu belirtti. Kanserin bu yönüyle önemli bir halk sağlığı sorunu olarak gündemdeki yerini bugünde korumakta olduğunu kaydeden Yıldırım, "Kanser her yıl tüm dünyada 10 milyon kişiyi etkilemektedir. Dünya Sağlık Örgütü'ne göre, 2020 yılında her yıl yeni kanser tanısı konan hasta sayısının 17 milyona, 2050 yılında 24 milyona yükseleceği ve tablonun en trajik yanı ise bu kanserlerin 3'te birinin etkili kanser kontrol programları yürütüldüğünde önlenebilecek olmasıdır" dedi.

Yıldırım, Türkiye'de en sık rastlanan ilk 10 kanserden yedisinin tüm kanserlerin neredeyse 3'te 2'sini oluşturduğunu ifade ederek, açıklamasında şu görüşlere yer verdi:

"Ülkemizde halkımızın yüzde 80'i kanseri en önemli sağlık sorunu olarak nitelendirirken ancak yüzde 2'si kanserin erken belirtilerini, önlenebilme yollarını ve tarama metotlarını bilmektedir. Kanser hastalığı ile mücadelede; sağlıklı beslenme, sigara ve güneş ışınlarından korunma, güvenli su kullanımı, erken teşhis ve tedavi önemli bir yer tutmaktadır. Kadınlarda kansere bağlı ölümlerin ilk sırasında yer alan meme kanserinde erken teşhisin çok önemli olmakla birlikte, kadınların kendi kendine meme muayenesi yapma alışkanlığını kazanmaları hayatlarını kurtaracak önemli bir adımdır."

Kanser taramalarının erken tanı amacı ile sağlıklı bireylerde hiç bir belirti ve bulgunun olmadığı dönemde yapılan muayene yada laboratuar incelemelerinden oluştuğunu dile getiren Yıldırım, açıklamasını şöyle sürdürdü:

"Taramanın kimlere yapılacağı konusu ise, hangi hastalık için tarama yapılıyorsa o hastalık için risk taşıyan yaş ve cinsteki bireyler dikkate alınarak karar verilir. Erken tanı konması, kanser tedavisinin başarılı olma şansını artırır. Meme kanseri için memede kitle, rahim ağzı kanseri için menopoz sonrası veya cinsel ilişki sonrası kanama, kalın barsak kanseri için dışkıda kan, cilt kanseri için deride ülser veya şekil ve renk değiştiren cilt lekeleri, gırtlak kanseri için iki haftayı geçen ses kısıklığı erken uyarıcı nitelikte belirtiler olup, toplumun bu bulgular için uyanık olması durumunda ilgili kanserlerin iz bırakmaksızın yok edilmesi mümkün olabilecektir. Tarama ile önlenebilecek kanserlerden olan meme, rahim ağzı ve kolon-rektum kanserlerinin Avrupa Birliği ülkeleri ulusal kanser kontrol programlarına entegre edildiği bilgisinden ve bu ülkelerin konudaki deneyimlerinden yola çıkılarak; Kanserle Savaş Dairesi Başkanlığı tarafından Türkiye'de meme ve rahim ağzı kanserlerinin taramaları için ulusal standartlar belirlenmiş, kolorektal kanserler için tarama standartları üzerine ise çalışılmaktadır. Taramaların her ilde en az bir Kanser Erken Tanı/ Tarama ve Eğitim Merkezi (KETEM) açılarak meme ve rahim ağzı kanserlerinin fırsatçı taramalarına aktif olarak başlanmış ve bazı illerimizde ise daha da ileri adımlar atılarak toplum tabanlı pilot tarama programları gerçekleştirilmiştir. Ülkemizde kanser nedeni ile her yıl yaklaşık 90 bin vatandaşımız yaşamını kaybetmektedir. Kanser kontrolüne çok daha önem verilerek 'Ekim Ayı Meme Kanseri Bilinçlendirme' etkinleri kapsamında İl Sağlık Müdürlüğümüzce kanser hastalığı ve belirtileri, kendi kendine meme muayenesi, erken tanı ve tarama programı konularında sağlık personeli ve halka yönelik eğitim çalışmaları yıl boyunca devam edecektir."

İHA
Yayın Tarihi : 14 Ekim 2008 Salı 12:39:54


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?