Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül, Cumhurbaşkanlığı seçimine ilişkin bir mağduriyet yaşamadığını, başının dik olduğunu söyledi.


Gül, Gaziantep'i ziyaretinde konvoy eşliğinde şehir turu attı. Şehir turunun ardından basın toplantısı düzenleyen Gül, gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Bir gazetecinin Cumhurbaşkanlığı seçimi süreci sonrasında diğer partilerin genel başkanlarının AK Parti'nin ''cumhurbaşkanlığı mağduriyetini'' kullanarak oy topladığını ileri sürdüklerini belirtmesi üzerine Gül, ''O partiler çıkıp da (vay AK Partililer, Abdullah Gül mağduriyet rolü oynuyor) falan sakın demesinler, ben mağdur falan değilim, benim başım dik. Milletimin gönlünde yerimin olduğunu gayet açık şekilde görüyorum'' dedi.

Gül, Cumhurbaşkanlığı seçimi sürecine ilişkin kendisinin değil Türkiye'nin mağdur olduğunu, Türkiye'nin demokrasinin bir yara aldığını, kendilerinin şimdi bu yarayı onarmaya çalıştıklarını bildirdi.

İki ay önce Türkiye'de yaşanmaması gereken şeyi yaşatanlar ve onda rol alanların şimdi mahcubiyetlerini bildikleri için sanki hiçbir şey olmamış gibi davranılmasını istediğini vurgulayan Gül, açık toplumlarda bunun mümkün olmadığını ifade etti.

Gül, ''Herkes her şeyi biliyor, meydanlar zaten dolup taşıyor, onun için ümit ediyorum ki olup bitenlerden ders almışlardır. Bundan sonra bu tip hataları hem yapmazlar, hem de Türkiye'ye yaptırmazlar'' diye konuştu.

Bir gazetecinin, ''Sayın Başbakanımız, 'Abdullah Gül, alternatifsiz değildir' dedi. Siz yeni dönemde tekrar Cumhurbaşkanlığına aday mısınız?'' sorusu üzerine Gül, şöyle konuştu:

''Şimdi seçimlere gidiyoruz. Bu konuyla ilgili zaten çok şey konuştum. Önemli olan benim şahsım falan değil. Ben zaten meydanlara çıkıp o zaman, il il dolaşıp herkesle konuşup cumhurbaşkanı olacağım diye kampanya yapmadım. Halka sorduk, anketler yapıldı, il teşkilatımızla anketler yapıldı, milletvekilleriyle konuşuldu, bunun neticesinde benim adaylığım söz konusu oldu.

Yeni bir süreç nasıl devam edecek, bunları hep beraber göreceğiz. Demokrasilerde her şey milletin arzu ettiği istikamette olur. Meydanlar ne diyor, milletvekilleri ne diyor...Ülkeye yakışan neyse onu hep birlikte yaparız.''