9
Mayıs
2025
Cuma
GAZİANTEP

Piyasadaki durgunluk KOBİ'leri vurdu

GTO HAZİRAN AYI MECLİS TOPLANTISI YAPILDI

Gaziantep Ticaret Odası (GTO) Haziran ayı meclis toplantısı Meclis Başkanı Zeki Yağcı başkanlığında gerçekleştirildi. Toplantıya Zirve Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Adnan Kıssa da konuk olarak katıldı ve meclis üyelerine üniversiteyi tanıtan bir sunum yaptı.

Meclis toplantısında konuşan GTO Başkanı Mehmet Aslan, Oda olarak yürütülen çalışmalar hakkında Meclis Üyelerini bilgilendirdikten sonra ülke gündemindeki konularla ilgili olarak da değerlendirmelerde bulundu. Başkan Aslan, bu yıl Türkiye'nin yanı sıra 5 Ortadoğu ülkesinin katılımıyla gerçekleştirdikleri Uluslararası 5. Irak ve Komşu Ülkeler Fuarı'nı başarı ile tamamlamanın mutluluğunu yaşadıklarını söyledi. Irak, İran, Suriye, Ürdün ve Lübnan gibi Ortadoğu ülkelerinin katılımıyla gerçekleştirdikleri bu

fuarın bölge ülkelerinin ilişkilerinin gelişmesine büyük katkısının olacağını ifade eden Başkan Aslan, "Gaziantep'teki Ortak aklın eseri olan bu fuar ülkemiz ve bölge ülkeleri için büyük önem taşıyor. Uzun ve titiz hazırlıkların ardından gerçekleştirdiğimiz bu fuarımızı sorunsuz olarak tamamlamış olmaktan dolayı mutluyuz. Yüzümüzün akıyla böylesine önemli bir organizasyonu daha tamamladık" dedi.

"Gerçekleştirilen bu fuar, Türkiye'nin bölgede attığı en önemli adımlardan bir tanesidir. Bu yıl Ortadoğu'dan 5 ülkeyi fuarımıza dahil ettik. Önümüzdeki yıl Mısır, Suudi Arabistan ve Körfez ülkelerini de bu organizasyona dahil etmeyi planlıyoruz. Bu bağlamda ekonomik ilişkileri ne kadar geliştirebilirsek, bölge barışı ve birlikte kalkınma için önemli adımlar atmış oluruz" diyen Başkan Aslan konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Bu noktada, özellikle son 2-3 haftadan bu yana ülkemizde çok ciddi bir tartışma var. Türkiye'nin dış politikasında bir eksen kaymasından bahsediliyor. Tabi bunu herkes değil, bazı çevreler özellikle gündeme taşıyor. Bu çevreler bunun özellikle mi, kasıtlı mı yoksa konuları bilmeden mi söylüyorlar. Bu bizim konumuz değil. Ama bize göre çok yanlış bir zeminde tartışma yapılıyor. Şimdi Türkiye'nin komşularıyla her anlamda ilişkilerini geliştirmesi neden eksen kayması olarak değerlendirilsin? Eğer bu böyleyse başta ABD geçmişte çok büyük bir eksen kayması yaşamıştır. Çünkü kurduğu NAFTA ülkeleri çerçevesinde en büyük ticaretini Kanada, Meksika ve Orta Amerika ülkeleriyle yapıyor. Yine AB ülkeleri de eksen kayması içerisindedir.

Çünkü Fransa, İngiltere, Almanya veya İtalya her konuda birbirleriyle sosyal ve ekonomik ilişki içerisindeler. Olaya bu açıdan bakılacaksa o zaman dünyadaki bölgesel birlikteliklerin hepsi eksen kayması olarak değerlendirilmeli. Yani niye Türkiye yüzyıllardır birlikte yaşadığı dini, kültürel ve kan bağları olan komşu ülkeleriyle ilişkilerini geliştirme yoluna gidince eksen kayması olarak değerlendiriliyor. İşin garip tarafı eksen kayması tartışmalarını Batı ülkeleri gündeme getirmiyor. Neden? Çünkü akıllılar. Yeryüzündeki en büyük enerji kaynakları Türkiye'nin komşu ülkelerinde bulunuyor. Bu enerji, Batıya enerji Rusya dışında başka hangi kanaldan ulaşabilir? Bu enerji Türkiye üzerinden Batıya geçecek. Enerji olmazsa Batı medeniyeti çökmeye en yakın ülkelerden oluşmaktadır. Peki, komşu ülkeleriyle iyi ilişkiler geliştirmiş ve AB'ye üyeliğe aday bir Türkiye enerji güvenliği açısından AB'nin lehine mi, aleyhine mi olacaktır. Olaya böyle bakmak lazım. Yani komşularıyla kopmuş, şu veya bu nedenle ilişkileri iyi olmayan bir Türkiye'nin AB'ye ne kadar katkısı olacaktır? Ekonomik anlamda tıkanmış bir Avrupa var. AB Ülkeleri, Ortadoğu pazarlarına Türkiye ve bölgemizdeki şehirler üzerinden açılma imkanına sahip. Küresel siyasal aktör olma anlamında AB'nin Türkiye'ye ihtiyacı var. Burada Türkiye AB'ye tam üyelik hedefinden hiç sapmadan, üzerine düşenleri yapıp yürürken, kendi komşu ülkeleriyle ilişkilerini geliştirerek hem AB'ye, hem bölgeye hem de dünya barışına çok daha faydalı bir ülke olur. Dolayısıyla bu tartışmaları yersiz buluyoruz. AB ve Dünyanın geleceği için Türkiye'nin komşularıyla iyi ilişkiler kurması şart."

"İÇ PİYASANIN CANLANDIRILMASI İÇİN AYAĞI YERE BASAN ÖNLEMLER ALINMALI"

Başkan Aslan konuşmasında Türkiye'deki ekonomik gelişmeleri de değerlendirerek sözlerini şöyle sürdürdü:

"Son ekonomik rakamlarda genel olarak baktığımızda iyiye doğru gidiyoruz. Bu ay itibariyle ödenmeyen çeklerde 52'lere varan bir gerileme var. Kötü haber ise takibe düşen KOBİ sayısı yüzde 47,5 artarak 205 bine yükseldi. Aylardır bu kürsüden bir şeyi söylemeye, sesimizi duyurmaya çalışıyoruz. Özellikle Türkiye'de iç piyasaya çalışan KOBİ'lerin dış piyasaya yönlendirilmesi noktasında bir desteğe ihtiyaçları var. İç piyasadaki durgunluk bu KOBİ'leri çok ciddi bir şekilde etkiliyor. İç piyasadaki durgunluğun giderilmesi için çok acil ve ayağı yere basan önlemlerin hayata geçirilmesi gerekiyor. Daha önceden çalışanların kullandıkları tüketici kredilerinin vadeleri uzatılarak, aylık ödeme miktarları düşürülüp geriye kalan paranın tekrar iç piyasaya dönmesi sağlanabilir. Bu yapılabilirse Türkiye'deki likidite sıkıntısına çok ciddi bir müdahale olur. Bir başka konu ise Sanayi Bakanlığı ve KOSGEB kredilerinin makine şartı esnetilerek mutlaka işletme kredisi olarak verilmesidir. 3 makinesinden ancak birisini çalıştırabilen bir işletmeye kredi verirken 'Bu kredi ile illa makine alacaksın' dememek lazım. Sonra bu makinelerin parasının büyük çoğunluğu yurt dışına gidiyor. İç piyasaya katkısı beklenildiği gibi olmuyor. Eğer bu başarılabilirse iddia ediyorum takibe düşen KOBİ sayısı süratle aşağıya düşecektir."

GTO HAZİRAN AYI MECLİS TOPLANTISI YAPILDI
İHA
Yayın Tarihi : 1 Temmuz 2010 Perşembe 16:48:02
Güncelleme :1 Temmuz 2010 Perşembe 17:52:57


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?