4
Mayıs
2024
Cumartesi
GAZİANTEP

Sezer: Takke düştü kel göründü

DSP Genel Başkanı Zeki Sezer, “Bu hükümetle birlikte sistem sorununun da tartışmaya açılmış olduğunu” söyledi. Sezer, “Bu hükümet işbaşına geldiğinde AB’yi kendisine en büyük hedef olarak koyduğunu söyleyerek her konuda olduğu gibi bu konuda da takiye yapmıştı. Şimdi takiyenin gerçek yüzü ortaya çıkıyor. Takke düşüyor ve bu hükümetin keli de gözüküyor” dedi.
Sezer, DSP Gaziantep İl Başkanlığı tarafından Duru Düğün Salonu’nda düzenlenen “Medya İle Buluşma, İktidarı Uyarma ve Uyandırma Toplantısı”nda yaptığı konuşmada, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı Bülent Arınç’ın değiştiklerini söylediklerini, ancak bu söylemin “takiye” olduğunu söyledi.

Arınç’ın bulunduğu görevin ağırlığını kaldıramadığını vurgulayan Sezer, “Partisinin içinde rüştünü ispat etme iştahından bir türlü vazgeçemeyen Arınç, (Anayasa Mahkemesi’ni gerekirse kapatırız) diyerek, laik, demokratik Cumhuriyet’in temellerini sarsacak girişimlerini yansıtmış oluyor” diye konuştu.

Arınç’ın, geçtiğimiz günlerde DSP’yi de eleştirdiğini belirten Sezer, şunları söyledi:

“TBMM Başkanı Arınç, bir Amerikan vatandaşı hanımın, TBMM’de yaptığı şova engel olan DSP’lileri kast ederek, (Dışarı dışarı diyenler, şimdi Meclis dışında kaldılar) diye incilerde bulunmuş. Sayın Arınç, biz şimdi Meclis dışındayız ama Amerika’da değiliz. Halkımızla birlikteyiz.”

İşsizliğin Cumhuriyet tarihinin en büyük rakamına ulaştığını, Başbakan Erdoğan’ın Türkiye’de büyümenin yüzde 9.9 olduğunu söylediğini, ancak bu büyümenin alım gücüne yansımadığını ifade eden Sezer, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Başbakan Erdoğan, açıklamalar yaparak, ekonominin iyiye gittiğini söylüyor. Ancak, ithalatla ihracat arasındaki fark 34 milyar dolara çıktı. Başbakan bu rakamı ekonomiye ekleyip, ekonominin büyüdüğünü söylüyor. Anadolu’da bir tabir var: Gelsin de bunu benim külahıma anlatsın.”

FEZLEKELER MECLİS’TE İŞLEME KONULMUYOR

Maliye Bakanı Kemal Unakıtan’ı da eleştiren Sezer, “Sayın Maliye Bakanı’nın oğlu, bütün Türkiye’ye yetecek kadar mısırı bir günde ithal ediyor. E kolay gelsin Sayın Maliye Bakanı. Tabii bu Maliye Bakanı’nın ilk ve son vukuatı değil. Biliyorsunuz, birçok fezleke Meclis’e taşınmıştı, hakkında suç duyuruları vardı. Milletvekili olduğu için bunlar işleme konamadı. Haksız, hukuksuz arazi temininden başka birçok ticarî konuda yaptığı hataların karşılığında hazırlanan bu fezlekeler Meclis’te işleme konamıyor” diye konuştu. Sezer, şöyle devam etti:

“Bunlar yetmiyor; Maliye Bakanı, ekonomide ikide bir af yasaları hazırlıyor. Bunları gündeme getiriyor, Başbakan’ın desteğiyle yasalaştırıyor. Kendisi de o suçlardan kurtuluyor. Maliye Bakanı şimdi yeni bir af yasası hazırladı, Başbakanlığa gönderdi. Hayalî ihracat yapan firmalara aracılık eden firmalardaki yöneticilerin cezaî sorumluluğu bu yasayla kaldırılıyor. Bu ne demek biliyor musunuz? Bu konuda Meclis’te fezlekesi olan Sayın Maliye Bakanı bundan da yırtıyor demektir. Kolay gelsin Sayın Maliye Bakanı.”

Hükümetin 2-B diyerek orman arazilerini satışa çıkarmak istediğini vurgulayan Zeki Sezer, “GAP bölgemizdeki arazileri de yabancılara satıyorlar. Orman arazilerini ve tarım arazilerini satarak birilerine ülkemizin toprakları pazarlanıyor. Hükümet de bunu Batılılaşmanın, çağdaşlaşmanın bir gereği olarak sunuyor. Sayın Başbakan, bunlara karşı duranı statükoculukla suçluyor. Eğer toprakların pazarlanmasına karşı çıkmak statükoculuksa, DSP statükoculuğa devam ediyor” dedi.

BUNLARIN ÖĞRETMENLERİ DE YANLIŞ

Bölgedeki çiftçilerin, kırsal kesimde yaşayanların büyük bir bölümünün hayvancılıkla geçindiğini ifade eden Sezer, şöyle konuştu:

“Hayvancılık bitirildi. Dışarıdan artık canlı hayvan ve et ithalatı çokça yapılıyor. Ama bizim hayvancılıkla uğraşan köylülerimiz desteklenmiyor. Çünkü AB ‘Köylü desteklenmez, çiftçi desteklenmez’ diye öğretmiş bunlara. Yanlış öğreniyorlar. Öğretmenleri yanlış. Onlar da zaten çok kötü, çok beceriksiz, çok basiretsiz öğrenci. Gelsinler, köy-kentleri hayata geçirmek isteyenlerden çiftçinin sorununu öğrensinler. Köyden ve köylüden başlayacak kalkınmayı hedef alanlardan çiftçinin, kırsal kesimin sorununu öğrensinler.”

Bugünkü hükümetle birlikte dış politikada ulusal bütünlüğümüzle ilgili konularda da çok büyük sıkıntılar yaşandığını belirten Zeki Sezer, “Ekonomideki sıkıntıları ağır bir şekilde yaşıyoruz. Ama bunları biz çözeriz, altından kalkarız. Fakat dış politikada bu hükümetin verdiği ödünler ülkemizin, halkımızın geleceğini ipotek altına alıyor. Bunlardan dönüş biraz zor olabilir. Onun için sesimizi bugünden itibaren daha çok, daha çok yükseltmeliyiz” diye seslendi. Sezer, ayrıca şunları söyledi:

“Bu hükümet işbaşına geldiğinde AB’yi kendisine en büyük hedef olarak koymuştu. Ya da aslında hedef olarak koyduğunu söyleyerek, her konuda olduğu gibi bu konuda da takiye yapmıştı. Şimdi takiyenin gerçek yüzü ortaya çıkıyor. Takke düşüyor ve bu hükümetin keli de gözüküyor.”

SAYIN BAŞBAKAN GÖLGE ETMESİN

“AB’yi en büyük hedef olarak koydular, ama Türkiye’yi 2.5 yılda AB’den kopardılar. AB’nin önündeki en büyük engel bugünkü hükümettir, Başbakan’dır. Başbakan gölge etmesin. Bu ülke sorunlarını aşar. Türkiye de dünyada hak ettiği yerini mutlaka alır. Yeter ki Sayın Başbakan gölge etmesin. Artık Türkiye’nin önünü tıkamaya devam etmesin.

AB’yi en büyük hedef olarak koymuşlardı kendilerine. Onun için her türlü girişimde de bulunacaklarını söylemişlerdi. Gerçekten de bulundular. Hangi girişimlerde bulundular? AB uğruna, Kıbrıs’ı verme girişiminde bulundular.

Alevi-Bektaşi yurttaşlarımızı azınlık statüsüne indirme girişiminde bulundular; bulunmaya devam ediyorlar. Kürt kökenli yurttaşlarımızı azınlık statüsüne indirgemeye çalıştılar; çalışıyorlar. Böylece Türkiye’nin bölünmesinin, parçalanmasının önünü açıyorlar. Bunu tabii yapamayacaklar; izin vermeyeceğiz.

Fırat’ın, Dicle’nin uluslararası yönetimlere bırakılması girişiminde bulundular; bulunuyorlar. Ama biz de onları uyarmaya devam ediyoruz; devam edeceğiz. Uyanmazlarsa gereğini halkımız ilk seçimde sandıkta yapacak. Türkiye onlardan kurtulacak; Türkiye hak ettiği yönetimi bulacak.”

TÜRK HALKI, DENKTAŞ’I YALNIZ BIRAKMAZ

“Bugünkü hükümet, AB’ye girebilmek için, 17 Aralık’ta Brüksel’de Zirve Raporu’nu imzalayarak, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’ni Ada’nın tümünün temsilcisi olarak tanıma sözü verdi. Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’ni Ada’nın tümünün temsilcisi olarak tanımak demek, Mehmetçiğin kanıyla, Kıbrıs’taki mücahitlerin kanıyla kurulmuş olan KKTC’yi tanımamak demektir. Bunu kabul etmiş oldu hükümet. Ama öyle yağma yok. Kıbrıs’ı verdirmezler; verdirmeyiz. Hiçbir şey Kıbrıs’tan vazgeçmemizi gerektirecek kadar önemli olamaz. Sayın Denktaş’ı, kahraman Denktaş’ı bu hükümet etkisizleştirdiğini sanıyor, cumhurbaşkanlığından uzaklaşmasını sağlayarak. Onda da yanılıyor. Sayın Denktaş da bir mücadele başlattı. Bu mücadelesini sürdüreceğine inanıyorum. Hükümet yine sanıyor ki Sayın Denktaş’ı Türk halkı yalnız bırakır… Bırakmayacaktır, bırakmayacağız.”

ALEVİLER BU ÜLKENİN ASLİ UNSURLARIDIR

“Alevi-Bektaşi kardeşlerimizi azınlık statüsüne indirgemeye çalışıyorlar, dedim. Kimin ne haddine. Alevi-Bektaşi kardeşlerimiz bu ülkenin aslî unsurudur, kurucu unsurudur; laik demokratik Türkiye’nin güvencesidir. Bunu başaramazlar.

Kürt kökenli yurttaşlarımızı azınlık statüsüne indirgemeye çalışıyorlar... Bu ülke, Anadolumuz binlerce yıllık tarihiyle geniş bir kültür birikimine sahiptir. Bu topraklarda nice uygarlıklar yaşadı. Onların da birikimleriyle bir büyük kültürel mozaik oluştu bu topraklarda. Bu kültürel zenginliğimizi ayrışma aracı gibi göstermeye çalışanlar yanılıyorlar.

Ama bugünkü hükümet bu konuda da aymazlığına devam ediyor. Ülkemizi Türk kökenli, Kürt kökenli diye bölmeye çalışanlar bilsinler ki, bizim yüreğimizi ikiye bölmeye çalışıyorlar. Bizim yüreğimizi ikiye bölemezler, böldürmeyiz.”

Başbakan Erdoğan’ın sendikalar arasında ayrımcılık yaptığını kaydeden Sezer, hükümete yakın sendikalara üye olunması için diğer sendika üyelerine baskı yapıldığını vurguladı.

TÜRKİYE HER GEÇEN GÜN İRTİFA KAYBEDİYOR

DSP Genel Başkanı Zeki Sezer, Gaziantep’te düzenlenen “Medya İle Buluşma, İktidarı Uyarma ve Uyandırma” konulu toplantısının birinci gününde (dün) de Tilmen Otel’de medya mensuplarıyla bir araya geldi. Sezer, burada yaptığı açıklamada da, Türkiye’nin şu anda çok sıkıntılı bir dönemden geçtiğini söyledi. Hükümetin, olumsuzlukları söylemek isteyenleri susturma yoluna gittiğini ifade eden Sezer, şöyle devam etti:

“Ekonomi iyi değil. İşsiz sayısı tarihin en büyük noktasına ulaştı. Tarım kesimi çöktü, küçük esnaf ve sanatkâr kriz dönemlerinde olduğundan çok fazla kepenk kapattı. Dış politika çok başarısız. Kıbrıs elden gidiyor. Sorunlar çok büyük. Çözüm için daha fazla zaman kaybetmeden erken seçime gidilmesi gerekir. Çünkü, Türkiye iki buçuk yıldır iyi yönetilemiyor. Türkiye her geçen gün irtifa kaybediyor.”

DSP’nin iktidar olduğu dönemde gerek dış politikada, gerekse ekonomik alanda başarılı çalışmalar yaptığını belirten Sezer, “DSP, bedelini ödemek pahasına, seçimi değil, ülkenin geleceğini düşünerek çok önemli işlere imza attı. Türkiye’yi 1999 yılında, bugünkülerin yaptığının aksine önkoşulsuz olarak Avrupa Birliği’ne taşıdı” diye ekledi.

Kenthaber
Yayın Tarihi : 9 Mayıs 2005 Pazartesi 10:54:13
Güncelleme :9 Mayıs 2005 Pazartesi 16:04:53


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?