6
Mayıs
2024
Pazertesi
GAZİANTEP

STK'lardan sağduyu çağrısı

Türkiye çapında 7 sivil toplum örgütü tarafından yapılan sağduyu çağrısı Gaziantep'te de gerçekleştirildi.

Gaziantep Sanayi Odası (GSO) Yönetim Kurulu Başkanı Nejat Koçer, Gaziantep Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Aslan, Gaziantep Esnaf ve Sanatkarları Odaları Birliği Başkanı Ömer Küsbeoğlu, Gaziantep Ziraat Odası Başkanı Zihni Kepkep, Gaziantep Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Lütfü Özdemir, Kamu-Sen İl Temsilcisi Kemal Kazak, Hak-İş İl Temsilcisi Duran Güzelkaya ve TİSK İl Temsilcisi Ali Akbağ, GSO'da düzenlenen "Türkiye için Sağduyu" toplantısında ortak basın açıklaması yaptı.

Ortak basın açıklamasını okuyan GSO Başkanı Nejat Koçer, "Türkiye bugünlerde zor bir demokrasi ve hukuk sınavından geçmektedir. Ülkemizin bu kritik dönemden hiçbir yara almadan çıkması hepimizin ortak dileğidir'' dedi.

Memur, işçi, işçi, işveren, çiftçi, esnaf, tüccar ve sanayicilerin temsilcisi olan TOBB, Türk-İş, TESK, Hak-İş, TZOB, TİSK ve Türkiye Kamu-Sen adına 81 ilde ve her ildeki teşkilatların yöneticileri olarak bir araya geldiklerini belirten Koçer, siyasi partilerin kolaylıkla kapatılabilmesinin, aynı kolaycı yaklaşımla kurum ve bireylerin özgürlüklerinin kısıtlanması, demokratik süreç ve kurumların güçlenmesine hizmet etmek yerine zarar verdiğini kaydetti.

Koçer, şunları söyledi: "Uluslararası finansal krizin dalgalarını hissetmeye başladığımız bugünlerde, iktisadi tedbir arayacağımıza hala sağduyu arıyor olmamız bir talihsizliktir. Türkiye'nin bir an önce uzun dönemli ve tempolu büyümesini sağlayacak, işsizlik başta olmak üzere tüm iktisadi ve sosyal sorunlara odaklanması gerekmektedir. Türkiye Cumhuriyeti, Anayasa'nın başlangıç ilkelerine dayalı, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devletidir. Vazgeçilmez olan bu ilkeler bütünü bizi bir arada tutmaktadır. Bu ilkelerin varlığı dışında her mesele siyasetin konusu olabilir ve özgürce tartışılabilir. Geçen yıldan beri devam eden kısır politik süreç, ne yazık ki genel seçimlerden sonra devam etmekte, toplumda umutsuzluğu ve karamsarlığı artırmakta, siyasi, ekonomik ve sosyal istikrarı tehlikeye atmakta ve toplumun enerjisini boş yere tüketmektedir.

Siyasi partilerin kolaylıkla kapatılabilmesi, aynı kolaycı yaklaşımla kurum ve bireylerin özgürlüklerinin kısıtlanması, demokratik süreç ve kurumların güçlenmesine hizmet etmek yerine zarar vermektedir. Kuvvetler ayrılığı ilkesi demokrasimizin işleyişi için son derece önemlidir. Kuvvetler ayrılığı ilkesinin kuvvetler arasında uyumu sağlaması, çatışmaya neden olmaması, toplumda yaratılmak istenen kamplaşmayı beslememesi ve 'kuvvetlerin' bağımsızlığını temin etmesi de esastır."

Türkiye'de ekonomik, siyasi ve sosyal standartların gelişmiş ülkelere ulaştırılması ve AB'ye üyelik sürecinin hızlandırılması gerektiğini dile getiren Koçer, sözlerini şöyle tamamladı: "Türkiye'nin gelişen dünya şartlarına uygun, toplumun beklentilerini karşılayan, her ferdini kucaklayan evrensel değerler ile kendi değerlerimizi bütünleştirecek bir anayasaya, siyasi partiler kanununa ve hukukun üstünlüğü ilkesini güçlendirmeye ihtiyacı vardır.

Türkiye, kendi meselelerini sindire sindire tartışarak katılımlı bir süreç içinde tüm kesimlerin mutabakatıyla hazırlanacak bir anayasayı hak etmektedir. Bizler memur, işçi, çiftçi, esnaf, tüccar ve sanayiciler olarak bu zor zamanda, sağduyu ve serinkanlılıkla Türkiye'nin temel sorunlarının çözümüne her zaman olduğu gibi katkı sağlamaya ve sorumluluk üstlenmeye hazırız. Demokrasi, tüm kurum ve kurallarıyla hayata geçirildiğinde, bütün kurumları kısır çekişmelerden uzaklaşarak uyum içinde çalıştığında, ülkemizin aydınlık yarınlara yürüyeceğinden hiç kuşkumuz bulunmamaktadır. Türkiye'nin istikbalini karartmaya kimsenin ama hiç kimsenin hakkı yoktur."

.
Yayın Tarihi : 26 Mart 2008 Çarşamba 19:30:14


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?