Milli Prodüktivite Merkezi (MPM) Güneydoğu Anadolu Bölge Müdürü Mustafa Balaban, Gaziantep’te süt hayvancılığının yetersiz olması, süt ve süt ürünleri sektörünün gelişememesinde önemli bir faktör olduğunu söyledi.

Balaban, yaptığı açıklamada, Gaziantep’te yakın çevredeki sürü büyüklüklerinin yetersizliğinin işletmelerin hammadde bulmada sıkıntı çekmelerinin temel sebebi olduğunu ve bu sebepten dolayı hammaddenin çok büyük kısmının diğer illerden temin edildiğini belirtti. Hammaddenin diğer illerden temin edilmesinin diğer bir sebebinin de, Gaziantep’te süt fiyatlarının diğer illere göre yaklaşık yüzde 5-10 oranında daha fazla olmasından kaynaklandığını ifade eden Balaban, “İşletmelerin ana faaliyetleri yoğurt üzerinedir. Ayran, peynir ve diğer süt ürünlerinin üretimi ikinci planda kalmaktadır. Mevcut işletmelerin küçük ölçekli olması ve ürün çeşitlerinin kısıtlı olması, pazarda ulusal markaların ve çevre illerden gelen ürünlerin rahatlıkla yer bulabilmesini sağlamaktadır. Mevcut işletmeler kapasitelerinin ancak yarısını kullanabilmektedirler. Bunun sebebi, piyasada köy yoğurdu olarak nitelendirilen, üretim izni olmayan üreticilerin sattığı ürünlerin pazardan en büyük payı almasıdır. İşletmeler, denetim ve kontrol yetkisine sahip olan İl Tarım Müdürlüğü’nün, denetimi ve kontrolünden uzak şekilde üretilen bu ürünlerle rekabet etmek zorunda kalmaktadırlar” şeklinde konuştu.

Denetim konusunda yaşanan diğer bir sorunun ise ambalaj konusu olduğunu vurgulayan Balaban, “Yoğurt ambalajlarının tek kullanımlık olması gerekmektedir. Ancak bazı işletmeler ve üretim izni olmayan üreticiler kullanılmış yoğurt kovalarını iade olarak almakta ve ambalaj hijyeninin belirsiz olduğu durumlarda bile tekrar kullanmaktadırlar. Yetkili merciler bu konudaki denetimlerini yapmalarına ve cezai yaptırım uygulamalarına rağmen uygunsuz ambalaj kullanımı, köy yoğurdunda ve bazı işletmelerin üretimlerinde halen görülmektedir. Gaziantep’teki işletmeleri temsil eden, mesleki, sosyal, teknik ve ekonomik yönlerden rehberlik edebilecek, gerek üye işletmeler arasında, gerekse üyelerine karşı yapılan ve yapılabilecek olan haksız rekabeti önleyecek, üyelerinin ortak yararlarını koruyacak ve aralarında dayanışmayı sağlayacak bir dernek bulunmaması bir dezavantajdır. Bu sebeplerden; verim, kaliteli üretim, örgütlenme gibi sosyal yapısal sorunlar aşılamamakta ve sektör gelişememektedir” dedi.

Gaziantep’te 30 civarında süt ürünleri işletmesi bulunduğunu ve bu işletmelerin ana üretimlerinin yoğurt üzerine olduğunu belirten Balaban sözlerini şöyle sürdürdü; “Ayran, Antep peyniri, örgü peyniri gibi ürünlerin üretimi yapılmaktadır. İşletmeler ürünlerini Gaziantep’te tüketime sunmaktadırlar. Diğer illere yapılan satış yok denecek kadar azdır. Mevcut işletmeler hammadde olarak kullandıkları sütün büyük kısmını; Adana, Osmaniye, Düziçi ve Birecik ve Gaziantep’in köylerinden temin etmektedirler. İşletmelerin kapasiteleri günlük 500 kilogram ile 15 ton yoğurt arasında değişmektedir. Çalışan sayıları ise, kapasiteleriyle bağlantılı olarak 3 ile 25 arasında değişmektedir. Gaziantep’te süt ve süt ürünleri sektörü şehirde faaliyet gösteren diğer sektörlerle kıyaslandığında; ulusal pazarda rekabet edebilen bir işletmenin olmadığı, sınırlı sayıda işletmenin, çok az sayıda ürün çeşidiyle faaliyet gösterdiği, yeterince gelişmemiş bir sektör olduğu açıkça görülmektedir.

İHA

Yayın Tarihi : 27 Kasım 2008 Perşembe 13:42:59