6
Mayıs
2024
Pazertesi
GAZİANTEP

Ulaşım paneli sonuçlandı

Makina Mühendisleri Odası (MMO) Gaziantep Şubesi bünyesinde gerçekleştirilen "Ulaşım, trafik problemleri, planlamaları ve uygulamaları" panelinin sonuç bildirgesi yayınlandı.

MMO'dan yapılan yazılı açıklamada, 21. yüzyıl dünyasında binlerce insanın trafik kazalarında kaybedildiğini, bu durumun artık insanların ve kentlerin sağlıklı yaşantısını tehdit eder, ekonomisinin gelişimini engeller ve toplum psikolojisinde ciddi tahribatlar bırakır bir hale geldiği belirtildi. 21. yüzyıl dünyasında yeterli ve çağdaş ulaşım hizmeti olmaksızın sosyal ve ekonomik hayatı canlı ve dinamik tutmanın mümkün olmadığı kaydedilen açıklamada, şu ifadelere yer verildi:
"Hızlı kentleşme, sanayileşme ve nüfus artışının beraberinde getirdiği sorunlar hiç kuşkusuz ki ulaşım sektörüne de yansımaktadır. Özellikle karayolu taşımacılığı lehine uygulanan yanlış politikalar; kent içi ve kentler arası ulaşımda yolcu ve yük güvenliği alanlarında ciddi sorunlar oluşturmuş ve oluşturmaya devam etmektedir. Maalesef her yıl ülkemizde trafik kazaları sonucunda ölüm ve yaralanmalarla birlikte trilyonlarca maddi hasarlar meydana gelmektedir. Bu sorunların bilinci ve çözüm bulunması temel amaçları ile MMO Gaziantep Şubesi bünyesinde, Gaziantep Büyükşehir Belediyesi Çok Amaçlı Toplantı Salonunda 'Ulaşım, trafik problemleri, planlamaları ve uygulamaları paneli düzenlenmiştir. Bilim ve teknolojinin ışığında etkin bir tartışma ortamı oluşturularak, elde edilen sonuçlar kamuoyunun bilgisine sunulmaktadır."

Açıklamada, panelde elde edilen sonuçları şu şekilde sıralandı:
"Karayolu, havayolu, denizyolu ve demiryolu ulaşım politikaları; ülke genelinde ve yerel bazda birbirleri ile entegre ve bütünlüklü olarak planlanmalı, kentlerin tarihsel ve kültürel dokusu, çevre ve ekonomik boyutlar dikkate alınarak uygulanmalıdır. Kent içi ve kentler arası ulaşımlarda toplu taşımacılık birincil ve tüm alternatifler kombine taşımaya yönelik olmalıdır. Son dönemlerde hızla gelişen hava taşımacılığı ile ilgili gerekli düzenlemeler yapılarak kombine ulaşımda hak ettiği düzeye ulaşması özellikle sağlanmalıdır. Kentin ulaşım ağının temelini, yüksek kapasiteli raylı toplu taşım sistemleri oluşturmalıdır. Kentsel imar uygulamaları ulaşım politikaları ile örtüşmelidir. Kentlerin kaderini etkileyecek büyük projeler tartışmaya açılmalı, meslek odalarının, üniversitelerin ve bu konularda faaliyet gösteren meslek örgütlerinin görüşleri alınmalı ve karar süreçlerine katılmaları sağlanmalıdır. Büyükşehir tabir edilen kentlerde, kent merkezlerine trafik akışı caydırıcı hale getirilmeli, kamu binaları, sosyal tesisler gibi yapıların kent merkezine toplanmaması ve çok merkezli kent planlaması yapılarak artan trafik planlanmalıdır. Günümüz modası haline gelen şehir içi toplu taşımacılığının özelleştirilmesinde; kentin sahibi olan kentlinin, kent örgütlenmeleri ile meslek odaları ve üniversitelerin görüşleri alınmalı, özelleştirme politikalarından vazgeçilmelidir. Yerel yönetimler tarafından kentte yaşayanların önerilerinin yaşama geçmesini denetleyebilecekleri mekanizmalar, oluşturulmalıdır. Toplu taşımacılık yapan araçların çevreyi kirletmemeleri için çevre dostu yakıtların kullanılması tercih ve teşvik edilmelidir. Araçların egzoz emisyonlarında düşük gaz oranları ihtiva eden doğal gaz, etil alkol, bitkisel yağlar, LPG gibi alternatif yakıt türleri kullanılmalıdır."

Gürültü azaltıcı sistemler arasında karşılaştırma yapılarak, ekonomik parametrelerin tespit edilmesi ve bu çerçevede gürültü önleyici tedbirler için kısa ve uzun vadeli planlamalar yapılması gerektiği ifade edilen açıklamada, şu görüşlere yer verildi:
"Kent içi ulaşımda bisiklet yolları ilavesi ve trafikte düzenleme ile bisiklet kullanımı yaygınlaştırılmalıdır. Ulaşım kültürü ve güvenliği için eğitim programları ve görsel eğitime önem verilmelidir. Trafik güvenliğinin sağlanması için okul öncesi, ilköğretim ile yetişkinlere yönelik eğitim yapılmalıdır. Sadece sürücüler değil yayalar ve yolcular da bu eğitim kapsamına alınmalıdır. Radyo ve televizyon gibi kitle eğitim araçlarında eğitici yayınların izlenebilir saatlerde yapılması sağlanmalıdır. Trafik kazalarının yoğun olarak yaşandığı kara noktalar tespit edilmeli ve düzeltilmelidir. Trafik güvenliğinin artırılması amacıyla geometrik düzenlemeler yapılmalı yatay ve düşey trafik işaretleri teknik gereklerine uygun olarak projelendirilmeli ve uygulanmalıdır. Aynı zamanda bu işaretlerin bakımı ve onarımı sürekli yapılmalıdır. Kavşak denetimi sinyalize olarak gerçekleştirilen ana akslar üzerinde yeşil dalga uygulamalarını sağlayacak çok programlı sinyalizasyon sistemi kullanılmalıdır. Kentsel alanlarda hiç yaşam hakkı tanınmayan yayalara ve yaya güvenliğine yönelik yeni tedbirler alınmalı, yaya güvenliği sağlanmalı, yaya yürüyüş bölgeleri oluşturulmalıdır. Birçok kentin insan (yaya) hareketi yoğun ve önlenemez olan bütün bölgeleri yine hiç zaman yitirilmeden, '30 km/saat bölgeleri' olarak düzenlenmelidir. Gerekirse yine işaretlemeye bile gerek kalmadan, bu bölgelerdeki cadde, sokak ve kavşaklar en fazla 30 km/saat hıza izin verecek şekilde tasarımlanmalı ve işletilmedir. Toplu taşıma araçları ve ulaştırma sistemlerinde özürlü ve engellilerin rahat kullanımını sağlayacak tedbirler alınmalı, bu uygulamalar kalıcı olmalı ve bu konuda yönetmeliklere yeni standartlar eklenmelidir. Üniversitelerimiz bünyesinde 'Trafik Mühendisliği' bölümü açılmalı ve bu bölüme uygun müfredat programları hazırlanmalıdır. Ulaşım ve trafik konularında mahkemelerde bilirkişilik yapacaklarda; ilgili meslek odası tarafından bu konularda eğitilip belgelendirilmiş olmaları şartı aranmalıdır. Bakım ve onarım hizmeti veren işletmelerde ve araç fenni muayenesinde teknik hizmet sorumlulukları zorunlu hale getirilmeli ve Oda tarafından eğitilip belgelendirilmiş Oda üyesi makine mühendislerinin istihdamı sağlanmalıdır. Ulaşım sistemleri yönetimi tek bir Bakanlık bünyesinde toplanmalıdır. Emniyet Genel Müdürlüğü bünyesinde yer alan Trafik Hizmetleri Başkanlığı Trafik Genel Müdürlüğü'ne dönüştürülerek araç, gereç ve kadro yönünden güçlendirilerek Ulaşım Sistemleri yönetimini üstlenen Bakanlık kapsamına alınmalıdır. Trafik sorunu yalnızca polisiye tedbirlerle çözülememektedir. Yapılan araştırmalar göstermiştir ki; kazaların azaltılmasında yapılan denetimlerin etkisi yüzde 15'ler civarındadır. Kalan yüzde 60'lık bölümünü eğitim, yüzde 25'lik bölümünü ise altyapı oluşturmaktadır. Bu da göstermektedir ki sorun toplumumuzun belirli bir kısmını değil, bireyleri ve kurumlarıyla birlikte toplumun tamamını ilgilendiren çok boyutlu bir nitelik taşımaktadır. Bu sebeple herkes üzerine düşen görevi hakkıyla yapmalıdır. Sürücü kurslarında denetlemeler sıklaştırılmalıdır. Yeniden hazırlanması düşünülen sürücü okullarına ait yönetmelik, Odamız görüşü de alınarak hazırlanmalı ve yönetmelikte eğitim ve uygulama süreleri uzatılmalıdır. Bu kurslarda Odamız üyelerinin denetim ve istihdamı yaygınlaştırılmalıdır. Yeni Trafik Kanun Taslağında sürücü belgelerinin vizelenmesine yer verilmesi olumlu bir gelişmedir."

..
Yayın Tarihi : 25 Haziran 2008 Çarşamba 12:43:54


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?