Zap kampı gazisi yaşadıklarını anlattı

Terör örgütü PKK'ya yönelik bir operasyon için Zap Kampı'na giderken düştükleri pusuda gazi olan Astsubay Murat Caner, Lions Kulübü'nün davetlisi olarak geldiği Gaziantep'te yaşadıklarını anlattı.

Kamil Ocak Spor Salonu'nda "Vatan Sevgisi" adlı bir konferans veren Caner, "Murat Caner olarak diyorum ki; 2 değil, 10 çocuğuma dünyanın en iyi eğitimini verseniz, önüme dağları yıkıp paraları, makamları koysanız, 1 kooperatif evi değil 10 kooperatif evi verseniz vallahi de billahi de ben bu Türkiye Cumhuriyeti'nin bir gazisi olmaya, şu tekerlekli sandalyede sabahlara kadar ızdırap ile yaşamaya, şu elbiseyi tutup şu madalyayı takmaya değişmem" dedi.

Şırnaklı ve Batmanlı çocukların okuyabilmesi için kapı kapı dolaştığını kaydeden Caner, "Onlara burs alıyorum ve okumalarına vesile oluyorum çünkü onlar benim de parçam. Kürt-Türk ayrımı yaparak bizi birbirimize düşürüyorlar. Bazı zavallı insanlar neyi paylaşamıyor? Benim 1999 yılında evlendiğim eşim de Kürt'tü. Sadece dıştaki insanlar değil, ne yazık ki aramızda da bunu yapanlar var. Ama biz onlara asla meydan vermeyeceğiz" diye konuştu.

"Ben bu ülkenin gazisi olduğum için çok şanslı bir insanım" diyen Caner, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Herkesi ayakta tutan bir ideali vardır. Benim de sevdam vatanım, davam, hizmetim, bayrağım ve gençler. Halen bu ülkede aç kalan, kandırılarak dağa çıkan, terör, yokluk, sıkıntı ve ülkenin belinin doğrulmasını istemeyen insanlar varken ben şu sağ kolumu, bedenimi, canımı vermedikçe bu vatana olan burcumu ödemiş sayılmam. Çünkü ben kendimi yaşayan bir şehit olarak nitelendiriyorum. Rabbimden aldığım bu bedeni ona, vatana ve millete hizmet ederek teslim etmek istiyorum."

Binlerce Mehmetçiğin bataklığı kurutmak için Kuzey Irak'a gittiğini ya da vatan için hudutta, dağlarda nöbet bekleyip çarpıştığını söyleyen gazi, konuşmasını şöyle tamamladı:

"Ben de diğerleri gibi terör operasyonu esnasında araçla giderken yaralandım. Askerlerimin birçoğu mayınla, birçoğu ne yazık ki nankör kurşunla ellerini, gözlerini kaybetti. Şahsımla ilgili olan olayın ayrıntısı beni fazla yaralıyor. Bir ana, evladının resmine bakarken bir tek şeyi düşünüyor. Bu millet tek millet, tek vatan, tek Cumhuriyet, tek bayrak. O zaman diyorlar ki benim evladım da kolum da bacağım da vatana helal olsun, vatan sağ olsun."