Çankırı Yaran Kültürünü Yaşatma Derneği tarafından 2009 - 2010 yılı yaran ocağını yakma sezonu başladı. İlk yaran ocağı, eğitim ocağı olarak başlatılarak yeni gelen yaranlara çeşitli bilgiler verildi. Çankırı Valiliği Yaran Evi'nde yakılan ilk ocakta, üyeler dua ile sezonu açtılar.

Geleneklere göre akşam namazından sonra başlayan ve sabah namazı ile sona eren yaran toplantılarında bu yıl ilk ocağın yakılması oldukça coşkulu geçti. Gecede okunan manilerin yanı sıra, misafirlerin de katılımıyla çeşitli mahalli oyunlar da oynandı.

Uzun bir selamlamanın ardından içeriye giren yaran ağalar, ilk ocağın yakılacak olması sebebiyle bazen heyecanlı, bazen de tatlı yüz ifadeleriyle geceyi renklendirdiler. Gecenin ilk turası ise heyecanlanan bir yaran ağanın sırayı kaçırması sebebiyle ortaya çıktı.

Çankırı Yaran Kültürünü Yaşatma Derneği'nin Yaran Meclisi Büyük Başağa Mehmet Başbuğ başkanlığında, İhsan Güröz (Küçük Başağa), Lokman Aslan (Reis), yaranlar Cemil Eskikapusuz, İsmail Karcı, Tahir Sarıaslan, Mustafa Uyar, Mehmet Demir, Rıza Şişli, Kürşat Coşar, Ahmet Kıvrak, Ömer Kalaycı, Recep Ekizceli, Müslüm Gürpınar, Serkan Karakantar, İbrahim Budak, Selahattin Şahin, Ömer Şansal, İbrahim Arı, Mustafa Öztürk, Yaşar Doğan, Mustafa Balcı, Mehmet Doğan, Kadir Çayır, Sazendeler ise Orhan Ege, Metin Gül, Zekai çakır, İsmail Durlanık'tan oluştu.

YARAN NEDİR?

Yaran, Urfa sıra gecelerindeki gibi, erkeklerin sazlı sözlü vakit geçirdikleri bir esnaf teşkilatıdır. Ahiliğin bir geleneği, esnafların ve zanaatçıların sivil bir oluşumu olarak yıllardır devam etmekte olan Çankırı geleneğidir.

Özellikle kış aylarında geceleri bir araya gelen esnaf teşkilatlarının önde gelenleri, bu geceleri sadece eğlence amacıyla değil, bir dayanışma biçimi olarak görüyorlar. Yaran geleneğinin bir diğer özelliği ise bu geceye katılan kimsenin birbiri ile küs olmaması gerekiyor. Küsler bu gecede barıştırılıyor.