5
Mayıs
2024
Pazar
KAYSERİ

KAYSERİ GELECEĞİ GÖREMİYOR

Kayseri marka bilincinde, yaratıcılıkta, küreselleşmeye ayak uydurmada son derece başarılı bir kent. Ancak şimdi her geçen gün derinleşen ekonomik krizden korkuyor. Boydak AB sürecindeki isteksizlikten şikâyetçi; Kilci, hükümetten sanayi kapasitesini artıran tedbirler istiyor

 

 

Kayseri, ihracat ve üretim odaklı ekonomik aktivitesi, sanayideki teknoloji kullanımı ve üniversite-sanayi işbirliğiyle kentsel dönüşüm alanındaki çalışmalarıyla hızla gelişen, dinamik bir kent. 2007 yılı için İstanbul Sanayi Odası (İSO) tarafından yapılan ‘İSO 500 Büyük Sanayi Kuruluşu Anketi’nde ilk 500 kuruluş arasında 16 Kayserili firma yer alıyor. Kayserili sanayicilerin marka bilinci ve ürün çeşitlemesi yüksek; üretilen 300 farklı ürün, yaklaşık 150 ülkeye ihraç ediliyor. Kayseri sanayisinde ön plana çıkan sektörler; mobilya, tekstil, gıda, kimya, metal, maden ve elektronik; lokomotif sektör ise, son yıllarda özellikle Boydak Grubu’na ait İstikbal markası altında gelişimini sürdüren mobilya. Dünyada 78 ülkede İstikbal markasını taşıyan ürünler satılırken Yunanistan, Bulgaristan, Rusya, Mısır, Almanya gibi birçok ülkede de İstikbal mağazaları var. Mustafa Boydak, mobilyada ki hedeflerini ‘Dünya markası olmak’ şeklinde ortaya koyuyor ve yurtdışındaki mağaza sayısını 300’e çıkarmayı hedefliyor.
Kayseri ekonomisinin başarısının altında yatan nedenlerden en önemlisi, kentin ekonomik ve sosyal hayata damgasını vuran Ahilik geleneği geçmişine dayanan ticaret geleneğidir. Aileler çocuklarını çok küçük yaşlarda ticarete yönlendiriyor. Bir diğer unsur ise, firmaların çok ortaklı kurulmasıdır. Ekonomik dinamizm kurumsal örgütlenmeyi de içeriyor. Kentin ekonomisine yön vermesi ve gelişimi bakımından iki önemli kurumdan bahsetmek mümkün: Kayseri Sanayi Odası (KAYSO) ve Kayseri Ticaret Odası (KTO). Kayseri sanayisi, dünyanın sanayi kollarına ve insan hayatının her yönüne yön vereceği tahmin edilen, gelişmiş ülkeler tarafından kritik teknoloji olarak desteklenen nano-teknolojiye yöneliyor ve bilişim teknolojilerindeki gelişmeleri yakından izlemeye çalışıyor. Bu nedenle Kayseri AR-GE çalışmalarına yatırım yapıyor. EDAM ve Deloitte tarafından hazırlanan ve Ocak 2009’da yayınlanan ‘Türkiye İçin Bir Rekabet Endeksi’ başlıklı raporda ‘yaratıcı sermaye endeksi’nde Kayseri, 81 kent arasında altıncı sırada yer alıyor.

Dünyaya açılma ve Kayserililik
KTO Başkanı Hasan Ali Kilci, Kayseri’nin dönüşümde en önemli unsurun kentin küreselleşmeye ayak uydurması ve AB sürecini ciddiye alıp, bu sürecin etkilerini kendisi için olumluya çevirmesi olduğunu düşünüyor. Örneğin, Boydak Grubu, Türkiye’deki mobilya sektörünün uluslararası pazarlarda Almanya, İtalya gibi güçlü üreticilerle rekabet edebilmesi için, üretim ve kalite kapasitesinin, tasarım ve markalaşma ile birleştirilmesi gerektiğinin farkında. Mustafa Boydak, markalaşma süreci içerisinde AB’nin beklediği standartlara ulaşmanın zorunluluğunu belirtiyor.
Ekonomik dinamizme karşın, son yıllarda yapılan alışveriş merkezleri sosyalleşme ihtiyacını gidermeye büyük katkı sağlasa da kent insanının sosyal aktivite anlayışına paralel olarak, ‘dışarı çıkma’ kültürü yerine ‘ev oturmaları’ kültürü yaygın. Hava kararınca sokakların bomboş olduğu bir Kayseri ile karşılaşıyorsunuz. Şehrin dışardan çok fazla göç almayan yapısı kültürel homojenlik sağlanmasına katkıda bulunmuş ve kent kimliği farklılıkların birlikte yaşaması ve çok-kültürlülük yerine ‘Kayserililik’ olgusu üzerinden şekillenmiş. Toplumsal bağlılık, dayanışma ve yardımlaşma, ekonomik yaşamda var; ama farklılıkların çok olmadığı bir kentsel yaşamı da içeriyor Kayserlilik olgusu.
Bütün bu dinamizme ve ekonomik büyümeye karşı, Kayseri her geçen gün derinleşen ekonomik krizden korkuyor. 26 Aralık 2008’deki açıklamasında KAYSO Yönetim Kurulu Başkanı Boydak, ileriyi göremediklerini ve hükümetinin krize, hem AB sürecini canlandırarak, hem IMF ile anlaşarak, hem de üretime önem vererek yaklaşması gerektiğini söylüyor. Boydak’a göre AB Projesi Türkiye için hayati önem taşıyan bir proje ve bu proje konusunda son iki yıldır isteksizlik var. Kilci de Kayseri’de ekonomik sıkıntının giderek büyüdüğünü ifade ettiği, 27 Şubat 2009’daki konuşmasında, Organize Sanayi Bölgesi’nde üç sene önce açılan 200’e yakın fabrikanın yüzde 80‘inin kiralık ya da satılık olduğunu söyleyerek, hükümetten sanayi kapasitesini arttırıcı tedbirleri yaşama geçirmesini istiyor.

Anadolu’nun iki kaplanı acil tedbir istiyor
1990’lardan bugüne Anadolu’nun yaşadığı değişimden, ekonominin dinamikleşmesinden, bu dinamizmin yarattığı ‘yeni orta sınıf’ olgusundan ve daha özelde de, değişim sürecini simgeleyen ‘Anadolu Kaplanları’ tanımlamasından konuşurken ilk akla gelen kentlerin başında, Kayseri ve Konya vardır.
İki kentimiz de, küresel rekabette ayakta kalmayı başarmak için devlet desteğinden ziyade, teknolojik gelişmeleri takip etmeyi ve öz kaynaklara dayalı girişimciliği ön plana çıkarmış; bu süreçte dayanışma, yardımlaşma gibi muhafazakâr değerlere sahip çıkmayı benimsemiş; iki kentimiz de küreselleşme ve AB sürecini kendi gelişimleri için kullanmış...
Hem Kayseri hem Konya, önemle üzerinde durulması gereken kentlerimiz: Anadolu’nun son yıllarda yaşadığı ekonomik dinamizmin simgeleri. Fakat her iki kentimizin yaşadığı kentsel dönüşüm sürecinin içerdiği sorunlar da var; örneğin, ekonomik dinamizm hala kültürel ekonomiye, kentsel hayatın dinamizmine, farklılıkların birlikte yaşamasına dayalı bir kentsel yaşama yansımış değil. Diğer bir deyişle, kentsel dönüşümün ‘yaşa-nabilirlik’ ölçütünü belirleyen, (a) ekonomi, (b) sağlık, (c) eğitim, (d) güvenlik, (e) kent hayatı, (f) kültür sanat kıstasları temelinde bakıldığı zaman, Kayseri Türkiye sıralamasında 35., Konya 46. çıkıyor. (1) Her iki kentin de, özellikle, kentsel yaşanabilirliği güçlendirecek bir çaba içinde olması gerekirken, hem Kayseri, hem de Konya, etkileri özellikle işsizlik ve durgunluk konusunda giderek daha fazla hissedilen ekonomik krizle karşı karşıya. Kriz bu başarılı kentleri ciddi olarak tehdit ediyor; kentler hükümeti seçime odaklanmak yerine, acil tedbir almaya davet ediyor. Her iki kent de önünü göremiyor; Kayseri korkuyor, Konya ise tedirgin...

E. Fuat Keyman / Berrin Koyuncu Lorasdağı
Yayın Tarihi : 26 Mart 2009 Perşembe 20:27:26


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?