Kayseri Tarım İl Müdürlüğü Çiftçi Eğitim ve Yayım (ÇEY) Şubesi'nde görevli ziraat mühendisi İsmail Turhan, arıların ilkbahardaki ilk kontrolünün zamanını belirleyici faktörün sıcaklık olduğunu belirterek, "Hava sıcaklığının 15 dereceyi geçtiği güneşli ve sakin bir günde kovanları rahatlıkla açıp bakımlarını yapabiliriz" dedi.

İHA muhabirine açıklamalarda bulunan İsmail Turhan, dış ortam sıcaklığı 10-14 derece olduğunda arıların uçuşa başladığını, polen ve su getirdiğini söyledi.

Kovan içi sıcaklığın ise 30-35 dereceyi bulduğunda ise arıların yavru yetiştirmeye başladığını ifade eden Turhan, "İlk kontrolde ana arıyı muhakkak görmeli; yaşlı, sakat veya genç ana olup olmadığını, dış görünüşüne ve peteklerdeki yumurtlama düzenine ve miktarına göre tespit etmeliyiz. Peteklerdeki arı miktarı bir veya iki çerçeveyi sarmış kolonileri zayıf kabul ederek ve genç anayı bırakıp yaşlı anayı öldürerek iki kovanı birleştirmeliyiz. Çünkü zayıf kovanla çalışmak hem ekonomik olmaz hem de hastalık ve zararlılarla mücadele güçleşir. Peteklerdeki bal en az 4-5 kilogram ve en az bir polenli çerçeve olmalıdır. Çünkü kışın ortalama bir kovanın aylık bal tüketimi 1-1,5 kilogramı aşmazken, baharda kraliçenin yumurtaya başlamasıyla ayda 2,5 kilogram bala ihtiyaç duyulur. Kolonilerde bulaşıcı hastalık olup olmadığına dikkat edilmeli" dedi.

Arılıkta sönmüş kovanlar varsa girişlerinin kapatılması gerektiğini ifade eden İsmail Turhan, bu yöntemle hem yağmacılığı hem de varsa bir hastalığın bulaşmasının önleneceğini kaydetti. Arılı kolonileri kontrol ettikten sonra sönmüş kovanların uzak bir yere götürerek kontrol etmeli, ölüm nedeninin bakım hatası mı yoksa hastalık mı olduğunu anlamaya çalışılması gerektiğini de sözlerine ekleyen Turhan, "Bulaşıcı bir hastalık yoksa ilk iş olarak bu kovanların içi bir spatula yardımıyla arı ölülerinden ve döküntülerden iyice temizlemeli ve pürmüzle açık kahverengi renge dönene kadar ve en ince ayrıntılarına kadar yakılmalıdır. Bu işlemi tüm diğer arılı kovanlarda da yaparak kovanların bahar temizliğini muhakkak yapmalıyız. Yeterli yiyeceği olmayan kolonilere hastalık şüphesi olmayan ve sönmüş kolonilerden alınan bozulmamış ballar verilebilir. Fazladan eski, boş ve küflü petekler çıkartılıp bölme tahtası veya gazete ile daraltılarak oluşan boşluk saman, pamuk, talaş ve strafor gibi malzemelerle doldurularak
koloni sıcaklığı sabit tutulmalı. Kovan girişleri şimdiden genişletilmeli. Bu dönemde arılarda ekşimiş baldan ileri gelen ishal görülebilir. Arılar huzursuzdur, dışarı çıkan arıların kanatları açık, karınları şiştir; yerlerde sürünür ve uçamazlar. Uçuş tahtası üzerinde sarı-sulu dışkı bulaşıkları bırakmışlardır. Müdahale edilmediğinde koloniler zayıflar veya söner. Bu durumda hava şartları uygunsa biraz şeker şurubu verirsek bir müddet sonra kendiliğinden düzeldiğini görürüz" şeklinde konuştu.

ARILARDA İLKBAHAR BESLENMESİ

İlkbahar beslemesinde amacın koloniyi uyararak yavru üretimini teşvik etmek ve nektar mevsimine güçlü girerek daha çok bal elde etmek olduğunu belirten İsmail Turhan, "Bu sıralarda besleme ihmal edilirse artan arı sayısıyla birlikte havaların 3-5 gün kötü gitmesi durumunda, biz de hava şartlarından dolayı şurup veremeyeceğimizden dolayı koloni aç kalabilir. Aç kalan koloni yavruyu ısıtamaz ve yavrular ölür. Koloni gelişimi geri atar ve o yıl bal almak mümkün olmayabilir. Şurup yapımında kullanılacak su önce kaynatılarak 45-50 dereceye kadar soğutulur ve bir birim suya iki birim şeker olacak şekilde, sıcak suya şeker katılarak yavaşça karıştırılarak eritilir. Havalar ısındıkça şeker miktarı düşürülerek arılar dışarıdan nektar getirmeye teşvik edilir. Arazide polen olmadığı zamanlarda 1 litre şuruba 50-100 gram yağsız süt tozu veya yağı alınmış süt ve vitamin-mineral katılırsa çok faydalı olur. Yetişecek arılar hem daha büyük hem de uzun ömürlü olur. Ayrıca şurubun içine ekşiyip bozulmasını önlemek amacıyla yarım limon sıkılır veya birkaç damla sirke katılabilir" dedi.

İHA

Yayın Tarihi : 1 Mayıs 2009 Cuma 10:43:00