Kayseri Hilton Otel'de düzenlenen ortak basın toplantısına; Kayseri Barosu Başkanı Ali Aydın, eski Sivas Barosu Başkanı Mustafa Coşkun, Yozgat Barosu Başkanı Yusuf Başer, Sivas Ülfet Hukuk Derneği Başkanı A. Samet Kahya ve çok sayıda avukat katıldı. Başkanlar adına konuşan Kayseri Barosu Başkanı Ali Aydın, "Sırf kendi karanlık dünyalarının, kişisel menfaatlerinin devamını sağlamak için her türlü korkunç plan ve eylemleri yapan ve bütün bunları da laiklik ve Cumhuriyet'i koruma kisvesi altında gizlemeye çalışan şer ve güç odaklarına karşı dur demenin zamanı gelmiştir" dedi.

Aydın, "Her türlü farklılığa ve karanlık oyuna rağmen birlikte yaşamak azim ve kararlılığında olan milletimiz adına, biz avukatlar parlamenter demokrasiye insan haklarına barış ve özgürlüğe, ülkemizin aydınlık geleceğine inanıyoruz" diyerek, devleti ve milleti bölmeye, halk arasına kin ve düşmanlığı tahrik etmeye yönelik plan ve eylem yapanlar hakkındaki şikayetlerini özel yetkili İstanbul Cumhuriyet Savcılığına ulaştırmak üzere nöbetçi savcılıklara verdiklerini söyledi. Aydın, "Mahkemelerimizin bu

insanlara hak ettikleri cezayı vereceklerine inanıyor ve ülkemizin tüm hukukçularına da buradan sesleniyoruz" diyerek açıklamasını şu şekilde sürdürdü:

"Türkiye; ülkemizi üçüncü sınıf bir ülke konumuna getiren, vatandaşına tuzak kuran, her türlü ayrımcılığı körükleyen, düşmanlık hislerini tetikleyen ve halkı birbirine düşman etmek için özel kafesler ve bitirme planları kuran karanlık zihinli insanların cirit attığı bir ülke olmaktan çıkarılmalıdır. Cennet vatanımızı ve bu ülkenin her evladını aziz tutmalıyız, her görüşe ve her fikre değer vermeliyiz. Cebir ve şiddet kullanılmadığı müddetçe herkes düşünce ve fikirlerini açıkça ifade edebilmelidir

Türkiye'miz bu evrensel değerleri dikkate elan insan haklarına saygılı her türlü hak ve özgürlükleri şiar edinmiş çağdaş medeniyet ve demokrasinin tüm gereklerini benimsemiş bir ülke olmak zorundadır. Darbecilere, kafesçilere, bitirme planı yapanlara, bu memleketi parçalamaya çalışanlara, onların her mevkide bulunan destekçilerine artık dur demenin zamanı gelmiştir. Ülkemizin tüm hukukçularından yaptığımız bu şikayet ve halkımızın hakkını koruma mücadelemize destek olmalarını bekliyoruz. Devam etmekte olan

Ergenekon soruşturmasını ve davasını sulandırmaya kamuoyunu ve mahkemeleri etkileyerek adaletin tecellisine engel olmaya çalışan, toplumda kardeş kavgası kaos ortamı oluşturmaya yönelik yeni yeni eylem planlarının ortaya çıkmaya devam etmesi, tüm vatandaşlarımız gibi biz avukatları da üzmektedir. Bu yasa dışı yapılanma ve eylemlerin çoğunlukla Türk Silahlı Kuvvetleri içinden çıkıyor olması ise bu üzüntü ve endişelerimizi daha da artırmaktadır. Bu türlü illegal yapıların oluşturulduğu ve fakat faillerinin

kanun önünde hak ettikleri gibi cezalandırılamıyor oldukları yönündeki toplumsal gözlem ise TSK ve adalet sistemimizin itibar kaybetmesine neden olmaktadır."