Kayseri Sanayi Odası (KAYSO) Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Boydak, enerjiye yapılan zamla hükümetin gündemi iyi okuyamadığı sonucunu ortaya çıkardığını belirterek, "Ekim ayı içerisinde enerji fiyatında düşüş olmazsa sanayicinin koma hali devam edecek" dedi.

İHA muhabirine açıklamalarda bulunan KAYSO Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Boydak, elektrik zammının sanayiyi olumsuz etkilediğini söyledi. Enerjiye bağımlı sektörlerin bulunduğunu ifade eden Boydak, "Bir ürüne yüzde 57 zam gelirse sanayici olarak nasıl bir bütçe yapacaksınız? Nasıl bir gider taslağı hazırlayacaksınız? Ürün fiyatlarına bu zammı nasıl yansıtacaksınız? Türkiye'de özellikle enerjiye bağımlı sektörlerimiz var. Enerji maliyetinden çok önemli paya sahip olan sektörlerin işi zorlaştı. Bu iyi olmadı. Bu sektörlerde yaygın bir rekabet içerisinde olan, yurt dışında rekabet içerisinde olan firmalarımız da var. Çok zorlanıyorlar. Zaten karlılıkta sıkıntıları vardı, artık maliyetleri başa baş getirme sıkıntıları doğmaya başladı. Maalesef, hükümetimizin buradan da gündemi iyi okuyamadığı sonucu ortaya çıkıyor. 5 yıldır Enerji Bakanı, 'Elektriğe zam yapmadım' diye övünüyordu. Şimdi maalesef 8-9 ayda acısı çıktığı gibi, bugün petrol fiyatları 80-85 dolara geriledi, fiyatlar aşağı doğru gidiyor.

Fiyatların tekrar düzenlenmesi gerekir. Bu zam bence afaki oldu. Önümüzdeki ekim ayından itibaren Türkiye'de bir fiyat düşüşünden bahsetmek kesin şart, yoksa sanayicilerimizin koma hali devam edecek. Bundan sonra büyük zamlar görmeye devam edeceğiz maalesef. Türkiye'de serbest bir enerji piyasası olsa, özel sektör doğalgazını dışarıdan getiriyor olsa, ithalatını yapıyor olsa, rekabetçi fiyat kullanıyor olsa çok daha iyi olur. Enerji ve elektrik dağıtımı ile ilgili ihaleler oldu. Bunlara hangi aşamada hangi engeller çıkacak bilmiyoruz. Şu önemli; enerji sektörünü özelleştiren ülkelerde enerji önceki döneme göre en az yüzde 30 ucuzlamış oluyor. Türkiye'de de bu olacak ama bir an önce bu piyasa koşullarının çalışma esaslarının belirlenmesi lazım. Ama böyle bir gidişat göremiyorum" ifadelerini kaydetti.

AK Parti hükümeti ile Doğan Grubu arasındaki tartışmalara da değinen Mustafa Boydak, tarafların birbirini yıprattığını belirterek, "Hükümetimizin burada Türkiye'nin idaresinden sorumlu bir taraf olarak artık bu tartışmalara bir son vermesi lazım. Tabii ki basın ve medya organları kendi görevlerini yapacak. Hükümetimiz de kendi görevlerini yapacak. Kamuoyu önünde aleni tartışma ve atışmaların, isim zikredilmek suretiyle iş dünyası temsilcilerinin yıpratılmasının doğru olmadığı kanaatindeyim. Basın kuruluşları gerçekten Türkiye için her dönem önemlidir. Tabii zaman zaman basın kuruluşlarında yanlış yapanlar yok mu? Elbette olacak. Bu yanlış yapanlar sadece basın kuruluşlarında değil, iş dünyasında, hükümette, sanayicilerin içerisinde ve milletvekillerinde de var, hepimiz görüyoruz. Beş parmağın beşi bir değil. Bir kişinin ya da bir kesimin yaptığı hatayı bir gruba yüklemek doğru değil. Kayseri sanayisi olarak, iş dünyasının önemli temsilcileri ve meslek örgütlerinin artık bu gidişe itiraz etme zamanının geldiğini, hatta geç kalındığını düşünüyoruz. Herkes kendi sorumluluğu çerçevesinde görevini yerine getirmeli. Hükümet ile muhalefet ve iş dünyası bunlara dahil. Elbette yapılan yanlışları basın takip edecek. Toplumu temsilen basın yayın organları yanlışlıkları ortaya çıkararak görevini yapacak.Türkiye'de artık önümüzdeki günlerde herkes kendi mecrasına çekilerek sorumluluklarını yerine getirmeli diye düşünüyorum" şeklinde konuştu.

ABD'deki ekonomik dalgalanmaya da değinen Mustafa Boydak, 2 gün önce iflas ettiğini açıklayan Lehman Brothers şirketinin 150 yıllık bir geçmişi olduğunu söyledi. Bunların devletlerden daha sağlam diye mütalaa edilen şirketler olduğunu kaydeden Boydak, "Toplam kaybedilen kaynağın 600 milyar dolar nakit olduğu ifade ediliyor. ABD tarihinin en büyük batışı. Dünya tarihinin en büyük batışlarından bir tanesi. Şimdi bunlardan etkilenmemek mümkün değil. Onun için bizim böyle önemli gündemlerimiz varken, Türkiye olarak artık ekonomik hayatımızı bir numaraya yerleştirip bunları yakından takip etmemiz lazım. Buradan en az nasıl etkileniriz, onun hesabını yapmamız lazım. Bunun etkisi şimdi görülmez ama 2009 yılından itibaren bu etkiyi göreceğiz. Hükümetimize düşen bir numaralı sorumluluk, bu sorunlardan en az etkilenmektir. Bakın Merkez Bankamızın ne kadar doğru yolda olduğunu gördük. Bu hengameye rağmen Türk Merkez Bankası'nın uyguladığı politikalar sayesinde Türkiye'de bir kaos ortamı görülmedi. En sağlam duran Türk ekonomi piyasası oldu. Bundan dolayı Merkez Bankası'nı kutlamak gerekir. Merkez Bankamızın fiyat istikrarının üzerine gitmesi ve faizlerde belli bir dönem sert usullerde devam etmesi de iyi olmuştur" ifadelerini kullandı.

İHA

Yayın Tarihi : 20 Eylül 2008 Cumartesi 12:32:39