Cam işleme sanatının bitme noktasına geldiği günümüzde, bu mesleği yaşatma çabası içerisinde olan Kemal Erkaşacı, eline aldığı cama, yeniden hayat veriyor.

21 yıldır cam işleme sanatı ile uğraşan Kemal Erkaşacı, cam işleme sanatı ile tesadüf eseri tanıştığını, daha sonra da bunu meslek haline getirdiğini söyledi. Erkaşacı, “Kayseri'ye cam işleme sanatını ilk olarak 1986 yılında Muzaffer Kömür isimli ağabeyimiz getirdi. Muzaffer Kömür, cam işlemeyi İstanbul'da Ermeniler den öğrendi, daha sonra mesleğini Kayseri'ye taşıdı. Bende o yıllarda tesadüfi olarak bu işe başladım ve bir daha bırakamadım. Başka işlerde yapmayı denedim ama yapamadım, bende bu meslek bir tutku, aşk haline dönüştü.” dedi.
Günümüzde çok az sayıda kişinin bu mesleği icra ettiğine değinen Erkaşacı, “Fazla bir para kazanılmıyor ama yinede insan vazgeçemiyor” dedi.

Hunat hediyelik eşya merkezinde görenlerin ilgiyle izlediği Erkaşacı, camı filama ateşinde eriterek, cam çubuklar yardımıyla bir hamur gibi istediği şekli veriyor. Erittiği camlardan, nazar boncuğu, hayvan şekilleri, kolye, küpe ve anahtarlık yapıyor. Göz boncuğunun talebinin fazla olduğunu vurgulayan cam ustası Erkaşacı, “halkımız arasında nazar boncuğunun insanı nazardan koruduğuna inanılır, bu inanış doğru değildir. Nazar boncuğu sadece bir süs eşyasıdır, başka bir amaç düşünülerek takılması yanlış bir inanıştır” şeklinde ifade etti