5
Mayıs
2024
Pazar
KAYSERİ

Engelli öğretmene tayin engeli!

Kayseri'de, görme engelli öğretmen Mesut Hekimhan, 8 yıldır görev yaptığı okuldan 13 kilometre uzaklıktaki görme engelli okuluna atanmasına tepki gösterdi.

Görme engelli öğretmen Mesut Hekimhan (29), ilköğretim, lise ve üniversite eğitimini Kırşehir'de tamamladığını belirterek 8. sınıfın sonlarına doğru gözlerini kaybettiğini söyledi.

Yüzde 100 görme engelli olduğunu ifade eden Mesut Hekimhan, "Gazi Üniversitesi Kırşehir Eğitim Fakültesi Tarih Öğretmenliği Bölümü'nü kazandım. Öğretmenliği de bölüm ikincisi olarak bitirdim. Mezun olduktan sonra 2001 yılında Kayseri'ye atamam yapıldı. Mim-Sin Mahallesi'nde bulunan Necip Fazıl Kısakürek İlköğretim Okulu'nda 2001 yılında göreve başladım. 2004 yılı Ekim ayında yapılan Müdür Yardımcılığı sınavını Kayseri'den katılan 4 bin kişi arasından 47. olarak kazandım. Daha sonra görev yaptığım okula müdür yardımcısı olarak atandım. Belli bir süre burada idarecilik yaptıktan sonra isteğim dışında bu yıl maalesef körler okuluna tayin edildim. Yaşadığım Mim-Sin Necip Fazıl Kısakürek İlköğretim Okulu'na evim çok yakın. Okuldan eve yürüyerek 5 dakikada ulaşabiliyorum. Yeni tayin olduğum okul 13 kilometrelik uzaklıkta bulunan Erkilet'te. Buradan tek arabayla gidilemiyor. Babam veya başka birisinin yardımıyla gitmek zorunda kalıyorum ve okula yaklaşık 1.5 saat içinde ulaşıyorum" dedi.

"OKULDA BÜTÜN İŞLERİMİ RAHATLIKLA YAPABİLİYORUM"

Şimdiye kadar bağımsız hareket eğitimi almadığını kaydeden Mesut Hekimhan, "Sonradan gözlerimi kaybettiğim için kabartma yazısı da bilmiyorum. Bu konuda şu an bulunduğum okulda sıkıntı çekiyorum. Yazı yazmayı öğrensem bile okumanın çok zor olduğunu arkadaşlarım söylüyor. Çünkü bu eğitimin ilköğretim seviyesinde alınması gerekiyor. Görevimi hakkıyla yerine getirdiğimi öğrencilerim ve iş arkadaşlarım çok iyi biliyor. Yalnız okulda yaşanan diğer problemler bizim üzerimize mal edilmek istendi. Özellikle söylemek istiyorum, istek dışında sıkıntı yaşayabileceğimiz özel durumlar, kabartma yazıyı bilmememiz, bağımsız hareketimizin olup olmaması, özel eğitim öğretmeni olmamamız, hiçbir şey dikkate alınmadan isteğim dışında tayinim yapıldı. Halbuki burada aynı mahallede kadrosu boş olan bir okul varken. Görme ile ilgili hiçbir yetim yok. Okulda kendi işlerimi çok rahat bir şekilde yapabiliyorum. Şu da var, ailem beni okutup bu kadar emek vermiş. Toplumda görülen imaj üzerine ben gidip bir dilenci olmadım.
Bunca sene emek verdim. Öğrencilerim ve öğretmen arkadaşlarım beni bilir ve sever. Bunca emeğimin karşılığında mağdur edilmek istemezdim" ifadelerini kullandı.

"ENGELLİ BİR KİŞİNİN ÖNÜNE ENGEL KOYDULAR"

Baba Ruhi Hekimhan, oğlunun 8. sınıfın sonlarına doğru gözlerini kaybettiğini belirterek, Hacettepe ve İstanbul Üniversiteleri'nde tedaviye götürdüklerini ama bir çare bulunamadığını söyledi. Tedavinin sonuç vermemesi üzerine tek çaresinin oğlu Mesut'u okutmak olduğunu ifade eden baba Hekimhan, "Bundan sonra tek çarem oğlumu okutmaktı. Kendi azmi ve bizim de yardımımızla üniversite sınavını kazanarak öğretmenlik bölümüne yerleşti. Oğlumun ders çalışmasına kolaylık olsun diye saatlerce hatta sabahlara kadar kaset doldurdum, kitaplarındaki bilgileri kasete okudum. Diğer oğlumda görme engelli olduğu için iki oğlum da kasetlerden ders çalışarak bunları başardı. Biri avukat, diğeri öğretmen oldu. Üniversite mezunu oldular. Görev başladıktan sonra oğlumun istek dışı tayini yapıldı. Oğlumun görme özürlü olduğunu, bu şartlar altında nasıl yapacağını düşünmediler. Engelli bir kişinin önüne engel koydular. Engelli çocuğuma sahip çıkılmadı. Biz bundan şikayetçiyiz. Biz bu engelleri aşıp çocukları hayata ve
topluma kazandırmak için çok çaba sarf ettik fakat toplumuz bizim kadar onlara sahip çıkmadı" diye sitemde bulundu.

Oğlunu yeni okuluna götürmek için hafta içi her gün sabah 6.00'da yola çıkmak zorunda kaldıklarını söyleyen baba Hekimhan, "Oğlumu 1.5 saatte okula götürüyorum. Çocuğumu tekrar geri alıp eve getirme mecburiyetim var. Bunları hiç dikkate almadılar. Mahallemizde bulunan okulda çok rahat görev yapıyordu" diye konuştu.

"SONUÇ ÇIKMAZSA KONUYU AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ'NE TAŞIYACAĞIZ"

Avukat ağabey Muhammet Emin Hekimhan, "Kardeşim Mesut'un engelli olmasından dolayı ekonomik olarak engellenemeyeceği, işinin engellenemeyeceği Türk Ceza Kanunu'nun 21. maddesine göre, ayrıca Türkiye'de yayınlanmış Özürlüler Yasası'na göre bir engellinin atanması ve çalışması ile ilgili özellikle engellinin engellilik durumuna uygunluğu konusunda ailesinin ve sivil toplum kuruluşlarına danışılması gerekir. Bu danışma ve araştırmalar yapılmadan işlemlerinin ve atamanın yapıldığı ya da hakkında yapılan
işlemlerin haksız olduğu noktasında İl ve İlçe Milli Eğitim Müdürlükleri'ne başvurduk. Okuldaki idarenin Türk Ceza Kanunu'nun ayrımcılık maddesine göre, ayrımcılık yapması ile görevlerini kişiye karşı kötüye kullanma ve görevi ihmal ettiği konusunda savcılığa suç duyurusunda bulunduk. Bu dava ve soruşturmaların hepsi devam ediyor. Ayrıca Birleşmiş Milletler Engelli Hakları Sözleşmesi'ne göre tanımlar maddesinde yer alan özürlünün makul uyumlaştırılması için idarenin bir takım görev sorumlulukları var. O
sorumlulukların yerine getirilmediği ve bir özürlüye sağlanması gereken imkanların ve bu imkanları yerine getirirken idarenin üzerine düşen sorumlulukları yerine getirmediğini vurguladık. Bütün bu başvurduğumuz hususular göz önüne alınmadı. Gerekirse Uluslararası İnsan Hakları Mahkemesi'ne kadar gideceğiz" ifadelerini kaydetti.

"İLK ATAMASI GÖRME ENGELLİ OKUL YERİNE NORMAL OKULA YAPILMIŞ"

İl Milli Eğitim Müdürü Erdoğan Ayata, konu hakkında yaptığı açıklamada, Mesut Hekimhan'ın ilk atama evrağında, "Görme engelli okulda görev yapmak şartıyla" ibaresinin bulunduğunu fakat yöneticilerin kendisini normal okulda görevlendirdiğini belirtti.

Ayata, "Mesut Hekimhan, Necip Fazıl Kısakürek İlköğretim Okulu'nda müdür yardımcılığı görevini yapıyordu. Görev yapan öğretmen ve öğrenciler ile sürekli sürtüşme halindeydi. Velilerin, öğrencilerin ve idarecilerin şikayeti ile inceleme yapıldı. İnceleme sonucu müfettişlerin raporu açıklandı. Bununla birlikte ilk atamasında, 'Görme engelli okulunda görev yapmak şartıyla' ibaresi yazıyor fakat Necip Fazıl Kısakürek İlköğretim Okulu'na atanmış. Müfettişlerin kararı sonucu, öğretmen arkadaşımızın ataması yapılan şikayetlerle birlikte özürlü okuluna yapılmıştır" ifadelerini kullandı.

iha
Yayın Tarihi : 14 Nisan 2009 Salı 09:37:53


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
Mehmet Altuntaş IP: 78.165.133.xxx Tarih : 21.04.2009 00:22:39

El gider Marsa biz gideriz Mersine.. Bu ne iş ya.. Görmeyen adamın pardon öğretmenin körler okulunda ne işi var.. Mantık bu mu? Hem de idareci olarak.. Ayrıca 13 km gönderilmesi de garip. Engellilere Kayseri de zulum yapılıyor..


mehmet altuntaş IP: 195.140.196.xxx Tarih : 1.12.2011 16:36:47

3 Aralık Dünya Engelliler (özürlüler) günü

Ankara İstanbul ve İzmir bir parça belediyesiyle insanıyla engelli haklarına saygılı davranmaya çalışıyor. Ama Anadoluda öyle mi? Otobüse binmekte zorlanan engelliye inip yardım eden batı ülkelerinin aksine şoför oturduğu yerden çabuk ol diye azarlar bizde.. Milli Eğitim Müdürü arkadaşını ahbabını kayırıp engelliyi sürgün eder ve tükürdüğünü de asla yalamaz.. Milletvekillerinin bir dediğini ikiletmemekle yoluna devam eder, ama zalimin zulmü yerde kalmaz elbet..

Ankara yaşayan birisi olarak ifade etmeliyim ki, Ankara, İstanbul ve İzmir gibi büyük illerimizde engellilere toplumun bakışında olumlu anlamda bir düzey var. hala engelli insana sanki eksikmiş afedersiniz insan değilmiş muamelesi yapılan illerimiz var. ben kayseriliyim maalesef utanıyorum böyle bir uygulamadan Bir kere görme engelli bir öğretmenin görme engelliler okulunda ne işi var. Sevgili öğretmenimiz Mesut ve Babası Ruhi Hekimhan ve annesi elinden geleni yapmış bu topluma iki evladını tam bir insan olarak yetiştirmiş. Kim avukat olabiliyor kim Müdür Yardımcısı olabiliyor. Kolay değil. takdir etmemmiz gerekir. İş böyleyken estek köstek idarecilerin kaprisleri yüzünden farzedelim bir sürtüşme oldu. Hangi kurumda böyle anlaşmıazlıklar olmuyor. Hemen bu muamele mi yapılıyor. Mutlaka herkes tam olarak anlaşmak zorunda mı? Aslında engelli kişilerin duygusal zekaları matematiksel zekaları kadar ve hatta daha gelişmiş oldukları için başkasının derdiyle hemhal olmaya müsait. Aman bana ne ci olamazlar. Duyargaları hassastır. haksızlığa diğerleri gibi sessiz kalamazlar. Ben üniversite eğitimimi boyunca görme engellilerle ve fiziksel engellilerle birlikte kaldım bilirim. Haklarını arama konusunda keşke herkes onlar gibi olabilse.

Görme engelli öğretmenimiz pek çok dezavantaja sahipken idareciler heryere kolu uznarak pekala onları haksız konumdaymış gibi de gösterebilir. Bu durumu da unutmamak gerekir.Devlet Çocuklara, kadınlara ve engellilere torpil yapmak için kanunlar çıkarırken uluslararası sözleşmeler imzalarken hükümetler programlarına alıp genelgeler hazırlarken bir bürokratik işleyişin engelliye engel olması akıl alacak iş değil.Bu durum açık bir insan hakkı ihlalidir. Avrupa Ülkelerinde engellilker evlerinden alınırken ve kaldırımlar otobüsler onlara göre dizayn  edilirken Milli eğitim bakanlığının böyle bir uygulamaya sebep olacak kararları genelgeleri uygulamaya koyması ve Valiliklerin bu tip uygulamalara göz yumması haberlerinin olmaması gerçekten iç acıtıcıdır.

Bir an önce mevzuatı falan bir tarafa bırakıp hatta kanunların da varsa engel olan maddelerinini değiştirilerek uygulamalrımızı insan hakları açısından medeni ülkeler seviyesine getirmemiz beklenir. Daha söylenecek çok şey var. Ama susuyoruz ve bu duruma hayret ediyoruz..

İnternetten Mesut Hekimhan diye tarayın ilk iki haberi karşılaştırın. Biri olumsuz, diğerisi olumlu.

2009 yılında görme engelli kardeşimizi evinin karşısındaki okuldan alıp gidiş geliş 35 km uzakta bir okula sürgün gönderen de milli eğitim müdürü, 2011 de öğretmenler gününde Mesut Öğretmenin yanına kadar gidip çiçek vererek şükranlarını sunan da milli eğitim müdürü. Hangisi AK partinin bürokratı hangisi insan evladı anlamadım. Ama insanlık başka birşey. Sonuçta yalakalık yaparak makam mevkide durmak biryere kadarmış. İşin kötüsü adamlar yardımcı olmak bir yana mesut hekimhan'a sormadan bir sendikaya üye yapıp hava da atmışlar. Sonra da imza atmadı diye memurluktan atmakla da tehdit etmişler. ahbap çavuş ilişkisi ile bir engelliye hayatı zından etmeye çalıştılar ama O bunlara yenilmedi. kalp gözleri kapalı olan insanlara bence iyi bir ders verdi.

İşte size haberlerin metinleri karşılaştırın bakalım:

OLUMLU HABER 2011:

Gönül gözüyle eğitim veriyor

Engelliler İlköğretim Okulu'nun görme engelli öğretmeni Mesut Hekimhan, aynı kaderi paylaştığı öğrencilerin tarih dersine giriyor. 
24.11.2011   Engelliler İlköğretim Okulu'nun görme engelli öğretmeni Mesut Hekimhan, aynı kaderi paylaştığı öğrencilerin tarih dersine giriyor. Görememesine rağmen hayat dolu olan Mesut Hekimhan, öğretmenliği gönül gözüyle yaptığını ve her engeli öğretmenlik sevdasıyla aştığını ifade etti.

Doğuştan gözleri görmeyen Mesut öğretmen, ev hanımı anne ve terzi babanın 4 çocuğundan biri. Mesut Hekimhan, 12 yıl önce başladığı öğretmenlik hayatı boyunca, görme engelli öğrencilerinin hayata sıkı sıkı tutunması için çabaladığını anlattı. Öğrencileri de kendisi gibi görme engelli olduğundan, onlarla empati kurarak sıkıntılarını çözdüğünü belirtiyor. Öğrenciler de öğretmenlerinden çok memnun, bazen, öğretmenlerinin görme engelli olmadığını bile düşündüklerini ifade ediyorlar. Mesut Öğretmen ise öğrencilerinin kendi ayakları üzerinde durmalarını istiyor. Görme engelli öğrencilerin yaşadıkları sıkıntıları aşmaları adına da gayret içinde olan Hekimhan, yaşama sevinçlerini korumaları için onlarla sık sık sohbet ettiğini, onların hayata bağlanmaları gerektiğini dile getirdi.

İL MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRÜ, BAŞARILI ÖĞRETMENİ OKULUNDA ZİYARET ETTİ

Kayseri İl Milli Eğitim Müdürü İbrahim Ceylan, bu başarılı öğretmeni kendi okulunda ziyaret ederek şükranlarını sundu.Okulda öğretmen Hekimhan’ın öğretmenler gününü kutlayan İbrahim Ceylan, “Biz, Mesut öğretmenin başarısını ve aynı zamanda öğrencileri ile olan diyalogunu takip ediyoruz. Bu sebeple hem kendisine teşekkür etmek hem de öğretmenler gününü kutlamak için bugün yanına geldik. Öğrencileri ile empati kurması ve gönül gözü ile konuşması bizleri son derece memnun etti.” dedi. Ceylan, Öğretmenler Günü dolasıyla Mesut Hekimhan’a çiçek verdi.