3
Mayıs
2024
Cuma
KAYSERİ

Yüksek tansiyon tehlikesi!

Düzensiz beslenme, hareketsiz yaşam ve aşırı tuz tüketimi gibi etkenler, çağımızın önemli hastalıklarından hipertansiyona (yüksek tansiyon) davetiye çıkarıyor.

Selçuk Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi Kardiyoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sıddık Ülgen, bir kişinin büyük tansiyonunun 140, küçük tansiyonunun ise 90'ı geçtiği durumları hipertansiyon olarak tanımladıklarını belirterek, "Hipertansiyon başta kalp, beyin, böbrek olmak üzere vücuttaki tüm atardamarlarda bozukluklara neden olabiliyor. Bu bozukluk nedeniyle felç, kalp krizi, kalp yetersizliği, böbrek yetmezliği ve damar yırtılması gibi birçok ölümcül ya da sakat bırakabilen rahatsızlıklar görülebiliyor" dedi.

Hipertansiyonun sebepleri konusunda da bilgi veren Prof. Dr. Ülgen, "Hipertansiyon olanların yüzde 95'i tek bir sebepten değil, birçok sebepten dolayı bu rahatsızlığa yakalanabiliyor. Bu sebeplerin en başında genetik yatkınlık geliyor. Bunun yanı sıra aşırı tuz tüketimi, obezite, hareketsiz yaşam gibi birçok faktör hipertansiyona yol açabiliyor. Yüzde 5'lik kısımda ise hipertansiyonun sebebi sıklıkla böbrek rahatsızlıkları ve böbrek üstü bez tümörleri gibi ameliyatla düzeltilebilecek sebeplerdir" şeklinde konuştu.

Hipertansiyondan korunmanın yollarına da değinen Ülgen, "Genetik yatkınlığı olanlarda bu hastalığın gelişmesini tam manasıyla durdurmak pek mümkün olmuyor. Ama aşırı tuz tüketimi düşürülerek, şişman ise zayıflayarak ve durağan bir hayattan aktif bir hayata geçerek bu hastalığın gelişme hızını düşürebiliriz. Bu sayede kalp yetmezliği, böbrek yetmezliği ve felç gibi hayati tehlikesi bulunan rahatsızlıkların da önüne geçmiş oluruz. Bu hastalığın tedavisi aslında çok kolay. Hasta önce zararlı alışkanlıklarını bir an önce bırakmalıdır. Tuzu ve yağlı yemeyi azaltmalı, mümkün olduğu kadar sebze ve meyve ağırlıklı beslenmelidir. Eğer bunlar da tansiyonu düşürmeye yetmiyorsa doktor kontrolünde tansiyon ilaçları kullanılmalıdır" dedi.

Hipertansiyona yakalanma riski en yüksek grupları da dile getiren Ülgen, "Şeker hastalığı, kalp ya da böbrek yetmezliği olanlar ile daha önceden felç ya da kalp krizi geçirmiş kişilerin bu rahatsızlığa yakalanma riski daha yüksektir. Ülkemizde erişkin 3 kişiden birinde bu hastalık görülebiliyor. Asıl sorun bu kişilerin hastalıklarından habersiz olması. Bu nedenle herkesin 6 ayda bir kan basıncını ölçtürmesi gerekir" diye konuştu.

İHA
Yayın Tarihi : 23 Kasım 2008 Pazar 17:14:41


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?