Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, 2002 yılında "uçurumun kenarında, komada olan Türkiye'yi önce yoğun bakıma sonra da hasta odasına aldıklarını" belirterek, "Birileri toplumumuzun, yavrularımızın, gençlerimizin gelecekle ilgili ümitlerini karartabilir. Türkiye'de her şey iyiye gidiyor. Bugün dünden daha iyidir. Yarın da bugünden daha iyi olacaktır" dedi. Türkiye'de kara tahta ve tebeşir ile eğitim döneminin bittiğine dikkat çeken Bakan Çelik, bu eğitim-öğretim yılı bitmeden bilgisayar sıkıntısı olan okulun kalmayacağını söyledi.

Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, Yozgat'ta, Anadolu Otelcilik ve Turizm Meslek Lisesi'nin açılışını yaptı. Açılış öncesi konuşan Bakan Çelik, hükümetin çalışmalarından bahsederken, Türkiye'de "her şeyin yolunda gittiğini", fakat bu iyi gidişten rahatsız olanların bulunduğunu söyledi. Kendisinin Van milletvekili ve Yozgat'la plaka komşusu ilin bakanı olarak Yozgatlılara "hemşehrilerim" diye seslendiğini belirten Çelik, "Ülkemizde çok güzel işler oldu. 2002 yılında Türkiye uçurumun kenarına gelmişti. Biz önce Türkiye'yi komadan çıkardık, yoğun bakıma aldık. Yoğun bakımdan da hasta odasına aldık. Birileri toplumumuzun, yavrularımızın, gençlerimizin gelecekle ilgili ümitlerini karartabilir. Türkiye'de her şey iyi gidiyor. Bugün dünden daha iyidir, yarınlar bugünden daha iyi olacaktır. Ülkemizde enflasyon tepe taklak düştü. Dövizde ciddi istikrar var. Faizler indi. Bütün bunları tesadüf olarak değerlendirenler olsa da, halkımız bunların tesadüfi olmadığı iyi biliyor. At binenin, kılıç kuşananındır. Bu işi bilen insanlar içindir, yüreğini ortaya koyan insanlar içindir. Biz bu işe yüreğimizi koyarak çalışıyoruz" dedi.

Devletin asli fonksiyonları olan Milli Eğitim, Sağlık, Adalet ve Güvenlik ile ilgili hizmetlerden de bahseden Bakan Çelik, özellikle eğitim konusunda yapılan ciddi çalışmaların milli eğitimde değişimlere neden olduğunu ifade etti.

Bakan Çelik, artık eğitimde kara tahta ve tebeşir döneminin sona erdiğine de dikkat çekerek, "Kara tahta, tebeşirle eğitim olmaz. Teknolojik altyapı lazım. Bütün okullarda bilgisayar laboratuarı kurulması için 320 bin bilgisayar gerekli. Biz bunun 120 binini eğitim bütçesinden karşıladık. 200 bin bilgisayar kaldı. 5 Haziran 2005 tarihinde Başbakan Erdoğan'ın başlattığı kampanya ile de şimdiye kadar işadamları 120 bin bilgisayar taahhüdünde bulundu. Bu eğitim-öğretim yılı bitmeden Türkiye'deki hiçbir okulda bilgisayar problemi kalmayacak. Okullarda internet sıkıntımız da yok" diye konuştu.

Milli eğitimde mektupla başvuru yerine internet uygulaması ile büyük tasarruf ve işlerin daha hızlı yapılmasını sağladıklarını kaydeden Bakan Çelik, müfredat değişikliği nedeniyle bu yılki kitap dağıtımında yaşanan ufak tefek sıkıntıları büyütenlerin, iyi işleri görmek istemeyen, bir şeyi eleştirmiş olmak için eleştirenler olduğunu söyledi.

Konuşmasının sonunda Bakan Çelik, Yozgatlı işadamlarına illerine yatırım çağrısında bulunurken, şehirdeki işadamlarının bir araya gelmesi ile Yozgat'ın sanayi kenti haline gelmesinin mümkün olacağını sözlerine ekledi.