Gelişen teknolojiye yenik düşen ve bundan 15-20 yıl öncesinde mutfağımızın en pahalı eşyası olan bakır kap, sini, kazan, tencere, tas v.b. mutfak eşyasının yerini cam ve porselen kaplara bırakması bakıra olan rağbeti azalttı. Ancak Gümüşhaneli Kemalettin Yılmaz (40), yine teknolojiden yararlanarak rafa kaldırılan ya da kullanılmayarak hurdacıya satılan bakır eşyaları yaptığı işleme ile birlikte hediyelik eşya haline getiriyor.

Kemalettin usta, Gümüşhane'nin Hasanbey Mahallesi'ne açtığı ve 'Hediye Sarayı' adını verdiği işyerinde bakırdan kulplu kazanından, abdest ibriğine kadar her türlü bakır kap kacağı hünerli elleri ile birlikte hediyelik eşyaya dönüştürüyor.

İlkokul mezunu olduğunu söyleyen Kemalettin Yılmaz, 1988 yılında Erzincan ilinde bakır işleme ustası yanında çırak olarak uzun bir süre çalıştıktan sonra edindiği yeteneğini Gümüşhane'de sergilemek amacıyla 'Hediye Sarayı' adı altında işyeri açtığını söyledi.

Kemalettin Yılmaz, ilk yıllarda işyerinin pek rağbet görmediğini ancak son birkaç yıl içerisinde yaptığı bakır süsleme hediye kaplarının duyulması üzerine İstanbul'da ikamet eden Gümüşhalilerden de sipariş alındığını belirtti. Kemalettin usta, yaptığı çalışmalar hakkında şunları söyledi:

"Vatandaşların bana getirdiği kazan, tencere, ibrik ve tabak gibi bakır kapları önce tezgahta düzeltiyoruz. Eğilmiş ya da batmış kısımları varsa düzeltip, siyah bir boya ile boyayıp bir gün beklemeye bırakıyorum. Boyayı emerek, kuruduktan sonra satın aldığım işleme makinesi ile çeşitli desenler veriyorum. Bu da kabın büyüklük ya da küçüklüğüne göre yaklaşık bir gün sürüyor."

Yaptığı çalışmanın kendisini maddi yönden pek tatmin etmediğini, ancak en azından kullanılmayan bakır kapları yeniden hediye eşyası olarak geri döndürmenin mutluluğunu yaşadığı ifade eden Yılmaz, kabın boyutuna göre 10-50 milyon lira arasında ücret aldığını da sözlerine ekledi.

Yayın Tarihi : 8 Kasım 2005 Salı 12:04:38