Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkan Yardımcısı Atilla Şimşek, Türkiye'nin Ortadoğu'da güçlü olmak ve demokrasiyi savunmak adına HAMAS'ı desteklemesi gerektiğini savunarak, dünyada yaşanan karikatür, İtalyan bakanın giydiği tişört gibi olayların Büyük Ortadoğu Projesi'nin psikolojik harp safhası olduğunu öne sürdü.

Samsun İl Başkanlığı'nda basın toplantısı düzenleyen BBP Genel Başkan Yardımcısı Atilla Şimşek, iç ve dış politik gelişmelerle ilgili AKP Hükümeti'ni eleştirdi. Şimşek, Türkiye'nin sancılı bir dönemde olduğunu ileri sürerek, "İç politikada etkili muhalefet yok. AKP meydanlarda at oynatıyor. 'cumhurbaşkanlığı seçimi', 'AB' ve 'dinlerarası diyalog' gibi konularla Türkiye'nin gerçekleri hükümetçe görülmüyor. 10 milyon işsiz kanayan yara. Bugün tekstilde 100 bin kişi işini kaybetmiş, 95 tekstil fabrikası Bulgaristan, Özbekistan, Mısır, Tunus ve Rusya'ya kaçmıştır. İşsizlik arttıkça sosyal patlamalar da artmaktadır" dedi.
Kredi kartı borçlarının reel faiz ve 36 ayda ödenmesi yerine çıkarılan kanunla yüzde 18 ay faiz ve 18 ayda ödenmesi hükmüne bağlandığını ifade eden Şimşek, esas çözümün milletin gelir seviyesinin arttırılması olduğunu söyledi. Şimşek, memur, işçi, esnaf ve çiftçinin perişan olduğunu iddia etti.

Şimşek, "Başbakan, '2 yıldır anam ağlıyor' diyen çiftçiye 'Ananı da al git' derken, özel hastane açmak isteyen yabancılara, 'Ebeni de al gel' diyor. Türkiye'de 1 milyon sağlık personeli işsiz. Başbakan yabancıyı ebesiyle birlikte çağırıyor. Bizimkilerin de ebesi de ağlıyor. AKP'nin işi tıkırında. İhaleleri alıyorlar. Türkiye'nin bütün stratejik yatırımları özelleştirme adı altında yabancılaştırılıyor. Topraklarımız yabancılara satılıyor. GAP bölgesi Yahudiler'e, deniz kıyılarımız Almanlar'a, İngilizler'e, Fransızlar'a, İzmir ve İstanbul da Yunanlılar'a parselleniyor. Maden arama ruhsatları yabancılara veriliyor. Bu şekilde elde edilen paralarla da devletin ekonomisi çevrilmeye çalışılıyor. Üretime ve istihdama yönelik hiçbir tesis açılmıyor. Dünyada hiçbir devlet fabrikasını, toprağını, madenini satarak zengin olmamıştır. Altın ve elması en zengin olan Güney Amerika bile bunları ham sattığı için gelişmemiş ülkeler seviyesindedir. Bu hükümet, Türkiye'nin gerçeklerine eğilmeden cumhurbaşkanlığı seçimlerine endekslenerek Türkiye'nin geleceğine ipotek koymaktadır" diye konuştu.

İktidara, "Ya bu milleti sefaletten kurtar ya da sefaletten kurtaracak demokrasinin yolunu aç" diye seslenen Şimşek, hükümetin 400 milyar dolar dış ve iç borçla vaziyeti idare ettiğini öne sürdü.

Dış politika konusunda da hükümeti eleştiren ve dış politikada Türkiye'nin başarısız olduğunu ileri süren Şimşek, "Başbakan'ın ve hükümetin ballandıra ballandıra anlattığı, iyi dış politika yürütüyoruz dedikleri 'dinlerarası ve medeniyetler arası diyalog', İsrail-Filistin politikası, İran ve Irak politikası; ABD'nin çizdiği ve bize 'uygula' dediği Geliştirilmiş Ortadoğu Projesi'nin uygulamasıdır" yorumunu yaptı.

"TÜRKİYE'YE SIRA NE ZAMAN GELECEK, ALLAH BİLİR"

Genişletilmiş Büyük Ortadoğu Projesi'nin; ABD'nin dünya hakimiyet projesinin en önemli sacayaklarından biri olduğunu vurgulayan Şimşek, "Bu proje, SSCB'nin dağılmasından sonra dünyada süper güç olarak kalan ABD'nin ABD'yi halen idare eden Evangelist ve Siyonistlerin hazırladığı bir projedir. Geliştirilmiş ve nükleer güçle mücehhez, hava, deniz ve uluslararası füzelerle dünyanın kritik boğaz ve geçitlerini kontrol eden ABD'nin dünyaya hakim olabilmek için kara kuvvetleriyle de Ortadoğu'ya hakim olması gerekmektedir. İşte Geliştirilmiş Ortadoğu Projesi bu sacayağının düğüm noktasıdır. Son olayları göz önüne alırsak, Afganistan'ın, Irak'ın işgali, İran ve Suriye'nin işgale hazırlanması bunların en büyük göstergesidir. Bu Ortadoğu'yu işgal etme projesidir" şeklinde konuştu.

Gürcistan, Azerbaycan, Özbekistan, S. Arabistan, Mısır ve Türkiye'nin ABD tarafından siyasi, askeri ve ekonomik baskı altına alındığı iddiasında da bulunan Şimşek, şunları söyledi:
"İşgal sırası İran'a gelmiştir. İran 'nükleer silah yapıyor' diye işgal edilecektir. Irak da 'nükleer, biyolojik silahları var' denilmiş, arkasından 'demokrasi getiriyoruz' diye işgal edilmişti. Aynı akıbet İran'ın başına da gelecektir. Türkiye'ye sıra ne zaman gelecek onu da Allah bilir. Irak'a demokrasi getirmek için işgal eden ABD, Filistin'de apayrı bir oyun oynamaktadır. Halkın oyuyla demokratik seçimle gelen HAMAS'ı kabul etmemektedir. Bizim hükümetimiz de HAMAS'ı çağırmış, ABD'den tepkiyi görünce de kaçmaya başlamıştır. Türkiye HAMAS'a sahip çıkmalıdır. 'Filistin'i işgal eden İsrail terör örgütü değil, işgale karşı çıkan HAMAS terör örgütüdür'. Olmaz böyle bir şey. Türkiye Ortadoğu'da gerçekten güçlü olmak, demokrasiyi savunmak istiyorsa HAMAS'ı desteklemelidir. 11 Eylül sonrası Bush, 'Haçlı seferi başlamıştır' demiştir. Ortadoğu'da ülkeler işgal edilmiştir. Şimdi de Danimarka'da yayınlanan karikatürler, İtalyan bakanının giydiği tişört, planlı, arkasında çok daha değişik olayların olduğu senaryolar zinciridir. Son yapılanlar Genişletilmiş Ortadoğu Projesi'nin psikolojik harp safhasıdır. Başta AKP Hükümeti olmak üzere bütün İslam alemi aklını başına almalı. Kıbleleri Washington olanlar ve ithal mamalarla beslenenler Ortadoğu'daki gelişmeleri ABD-İsrail gözüyle görmektedir. ABD'nin H5N1 virüsü gibi Ortadoğu'ya yapıştığını görmek işlerine gelmemektedir. AB'ye gelince, bunlar bizi Ermeni soykırımını tanımaya, Kıbrıs'ı vermeye, Türkiye'yi parçalamaya zorlamaktadır. BBP, AB'yi reddetmektedir. Irak'ta türbe bombalama olayları da Irak'ı zayıflatmayı, ABD'ye uydu bir Kürdistan Devleti'ni kurmayı amaçlamaktadır. Bu meydandadır. Çünkü hiçbir Müslüman, hiçbir Müslüman'ın türbesine ister Sünni ister Şii olsun bomba koymaz."

Yayın Tarihi : 25 Şubat 2006 Cumartesi 15:14:58

Güncelleme :25 Şubat 2006 Cumartesi 15:31:14