Doğru Yol Partisi (DYP) Genel Başkanı Mehmet Ağar, terörle mücadelede, Başbakanlık makamındaki kişinin "ödlek" olmasının kendilerini ilgilendirmeyeceğini ancak görevi Türkiye'nin bölünmez bütünlüğünü korumak olan Başbakanlık makamının hiçbir korkuya yer veremeyeceğini söyledi.

Partisinin 6. Bölge Toplantısı'nı yapmak üzere Samsun'a gelen DYP Genel Başkanı Ağar'ı, Yaşar Doğu Kapalı Spor Salonu'nda 5 bin partili "Başbakan Ağar" sloganlarıyla karşıladı. Karadeniz illerinden gelen partililere hitabeden Mehmet Ağar, AK Parti hükümetini eleştirirken, terör ve ekonomiye değindi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın bir takım demeçlerinin cevapsız kalacağını sanmaması gerektiğini kaydeden Ağar, "Senin gücün yetiyorsa, cesaretin varsa CHP ve Cumhurbaşkanı üzerinden siyaset yapma. Yüreğin yetiyorsa bize cevap ver" dedi.

Başbakan Erdoğan'ın, "Bürokratik tayinler yapmak istiyoruz, mani oluyorlar", "İslam'ı tehdit olarak görüyorlar", "Dindarların siyaset yapma hevesi elinden alınıyor" sözlerine tepki gösteren Ağar, "Sen niye geldin oraya? Bu millet sana anayasayı değiştirecek çoğunlukta oy verdi. Gücünün yetmediği yerde her meseleyi siyasetle istismar edebilmek amacıyla bu lafların arkasına sığınma. Ama millet senin bir şey beceremeyeceğini gördü" diye konuştu.
Başbakan Erdoğan'ın tarihten habersiz olduğunu, Türkiye'de din ve vicdan özgürlüğünün, hürriyet ve hakların önünün açıldığı iktidar döneminin Demokrat Parti ile başladığını, Adalet Partisi ile devam ettiğini Doğru Yol Partisi ile de ebediyete kadar süreceğini ifade eden Ağar, "Devlet dahil hiçbir vatandaşa baskı ve zulüm yapılmasının önüne geçen yegane siyasi hareket Demokrat Parti'dir" şeklinde konuştu.

Başörtüsü yasağından İmam Hatip Liseleri'ne ve mesleki liselerin önünün açılmamasına kadar her konuda Başbakan Erdoğan'ın kendisine mani olunduğunu söylemesinin çaresizlik olduğunu ve bu tarz konuşmalarla mazlum görünmek istediğini açıklayan Ağar, ezan Demokrat Parti döneminde asli sesleriyle okunduğunda ve 45 bin köy imamı Adalet Partisi döneminde devlet memuru yapıldığında nasıl sıkıntı olmamışsa, üniversitelerdeki başörtüsü sıkıntısına da DYP'nin son vereceğini ve bir sıkıntı olmadığının görüleceğini ifade etti.

Türkiye'de bu coğrafyanın yapıştırıcısı, birleştiricisi olan İslam'ı hiç kimsenin tehdit unsuru olarak görmediğini ancak İslam üzerinden siyaset ve ticaret yapılmasına tepki gösterildiğini hatırlatan Ağar, "Bunlar millete değil, tuzu kurulara hizmet ediyor. Milleti sadakayla geçindirir hale geldiler. Merkez sağ liderlerinden rahmetli Turgut Özal'ın kurduğu Fak-Fuk-Fon'dan yardım dağıtmışlar. Fak-Fuk-Fon sizin babanızın malı mı? Siz onu dağıtmakla övüneceğinize servetlerinizin zekatını dağıtın, günü gelmiştir" dedi.

"BİZİM ÇAKTIĞIMIZ ÇİVİLERİN ZEKATIYLA 100 SENE İDARE EDERSİNİZ"
Ağar, bürokratlara da seslenerek, "İktidara dayanarak yükselmek istiyorsanız ve devlet hizmetini bunların yandaşlarına sunuyorsanız biz gelince hesabını vereceksiniz. Milleti ve namuslu devlet memurunu ise kimse ezemez" diyerek, AK Parti'nin "Bu ülkede 40 yıldır çivi çakılmamış sözlerini de eleştirdi. Ağar, "Bizim çaktığımız çivilerin zekatıyla 100 sene idare edersiniz. Bunlar müteahhitlerle ve İstanbul'un rant alanlarında iş pişirirler. Bunlar bunu yapar. Karadeniz'de fındık, tütün, şeker pancarını bitirdiler. 'Kotaları kaldıracağız' dediler, çiftçiyi darmadağın ettiler. Fiskobirlik, Trakyabirlik, Tariş ve esnaf odaları seçimlerini kazanamadılar. Bunlar yaklaşan genel seçimlerin ayak sesleridir" açıklamasını yaptı.
Bir çiftçinin sık sık Ağar'ın sözünü kesmek istemesi üzerine, "Bu hükümet çiftçileri delirtmiş" diyen Ağar, terörle mücadelede kararlılık istedi. Ağar, şunları söyledi:
"Türkiye'nin terörle mücadelesinde ne yaptığını bilmeyen kerameti kendinden menkul danışmanlar aracılığıyla önce söyleyip sonra 'Ben böyle birşey demedim' diyen bir başbakan var. Bütün büyükşehirlerde asayişsizlik ve güvensizlik almış başını gidiyor. Biz nutuk atmadık. Belimizde silah, göğsümüzde imanla mücadele ettik. Terörle ilgili birileri nutuk attı, söylediklerini yerine getiremedi. Birileri bizim mücadelemizle iktidar da oldu. Türkiye'de terörle mücadele irade ve yürek meselesidir. Başbakanlık makamındaki kişinin ödlek olması bizi ilgilendirmez. Ama görevi Türkiye'nin bölünmez bütünlüğünü korumak olan Başbakanlık makamı hiçbir korkuya yer veremez. Türkiye'nin her coğrafyasında farklı konuşanlara değil, aynı şeyi söyleyen, aynı sağlam duruşta bulunan, hiçbir baskıya yılmadan, ölüm dahil korkmadan karşı duracak tek kişi var, o da benim. Varsa çıksın gelsin karşıma. Çiftçiyi azarlayarak kabadayılık olmaz. Teröre gelince 'dışardan kulağımı çekerler' diye konuşmuyorsun. Türkiye'yi yöneten irade Türkiye'den güç alır. Bu hükümet gibi bir kulak Brüksel, bir kulak Washington'da, bu milleti idare etmesi mümkün değildir. Buna millet de müsaade etmeyecektir. Bu hükümet şahsi çıkarı için dışarının her baskısına boyun eğmektedir. Biz Karadeniz'e gelmeye başladık ya şimdi Fiskobirlik'e açtırmadıkları krediyi verirler. Biz haramı kovacak helali iktidar yapacağız. Hedefimiz iktidar. Allah'ın dışında kimseden korkumuz olmadı, kimsenin koltuğunun altına da girmedik. Türkiye'nin DYP'ye ihtiyacı var. Terörün tamamına haddini bildireceğiz. Gangster çetelerini yerle bir edeceğiz. Zenginliği hakça paylaştıracağız. Üreticinin yanında olacağız. Hedefimiz iktidardır."

Öte yandan, DYP Lideri Ağar'ı karşılamaya gelenler arasında Samsun'un Çarşamba İlçesi'nden 54 yaşındaki Bahri Şahin dikkat çekti. Bir elinde DYP bayrağı diğerinde sigara ve silah şeklindeki çakmak bulunan Bahri Şahin, davul zurna eşliğinde bol bol oynayarak ilgi odağı oldu.

Yayın Tarihi : 16 Nisan 2006 Pazar 17:15:28

Güncelleme :16 Nisan 2006 Pazar 17:40:36