Deprem Dede Tokat'ta

Tokat’ta deprem bilgilendirme toplantısı öncesi Vali Ayhan Nasuhbeyoğlu ve Belediye Başkan Vekili Ali Özer’i makamında ziyaret eden Prof. Dr. Ahmet Mete Işıkara, depremden korunmanın en önemli yolunun güvenlik olduğunu dile getirdi. Işıkara, "O güveni hissettiğiniz zaman depremden korkmazsınız. ’Deprem olacak mı?’ sorusunu dahi sormazsınız. ’Ben güvenli yapıda yaşıyorum’ dersiniz" dedi.

Vali Ayhan Nasuhbeyoğlu’nun son günlerde piyasada depremden korunmak için çelik kabinlerin satışa sunulduğunu hatırlatması ve çelik kabin almak yerine daha güvenli binaların yapılması konusundaki düşüncesini destekleyerek cevap veren Işıkara, "Onun anlamı yaşadığın mekana güvenmiyorsun demektir. Dolaylı bir şekilde önlem alıyorsun. Çünkü yaşadığın mekana güvenmen için önce depreme dayanıklı, güvenli bir ev veya konut yapılmalı" diye konuştu.

Vali Ayhan Nasuhbeyoğlu’nu ziyareti sonrası Tokat Belediye Başkan Vekili Ali Özer’i de makamında ziyaret eden Prof. Dr. Ahmet Mete Işıkara, burada da açıklamalarda bulundu.
Tokat’ın dünyanın en aktif deprem kuşaklarından biri olan Kuzey Anadolu Fay Hattı’nın üzerinde bulunduğunu hatırlatan Işıkara, Tokat’ın 7’nin üzerinde deprem ürettiğini ifade ederek, "1942 yılındaki Tokat Erbaa Depremi’ni hiçbir Tokatlı’nın unutmaması gerekir. Bu depremler bitecek mi? Hayır bitmeyecek. Bu depremler olacak. Güvenli yapı dediğimiz zaman belediyelerimize çok önemli görevler düşüyor. 17 Ağustos herkese büyük bir ders oldu. Ben de inanıyorum ki bundan sonraki yapılaşmaya önem göstereceksiniz. Yani belki baskılar filan olabilir ama bence onlara karşı durun ve şunu anlatın. Vatandaşlarımız geliyor, bir kat veya iki kat daha istiyor. Bunu kesinlikle vermeyin. Size oy vermesin. ’Bana oy verme bundan sonra ama ben bu izni vermemekle sizin canınızı koruyorum’ diyin. Var mı bunun ötesi? Vatandaşlarımız da maalesef unutuyor. Halbuki Türkiye’nin deprem gerçeğini hiçbir zaman unutmamalıyız" şeklinde uyarılarda bulundu.

Gazetecilerin sorularını da cevaplayan Işıkara, gezmiş olduğu illerin çoğunluğunda yapılaşmalarda bir bilinç ve sorumluluk başlamış olduğunu gördüğünü ve bu bilincin daha da yaygınlaşması gerektiğini dile getirdi. Işıkara, "Bazen toplum karar verici mercileri zorluyor. Örneğin ilave kat talebi maalesef her yerde var. İlave kat talebinden vatandaşımızın çekilmesi lazım. İlave talebi neden? Rant var. Bunun bırakılması lazım" dedi.

Bir gazetecinin İstanbul ve çevresinde meydana gelebilecek olası bir deprem konusunda tarih verilmesinin doğru olup olmadığı yönündeki sorusuna da açıklık getiren Işıkara şöyle konuştu:
"Bugün için bir depremin ne zaman olacağını söyleyemiyoruz. Ama potansiyel tehlike var, bunu söylüyoruz. Türkiye’nin her yerinde ve Marmara’da potansiyel bir deprem tehlikesi var. Ama herhangi bir depremin ne zaman olacağını bugün bilim söyleyemiyor. Mühim olan korunma kültürünün gelişmesi. Birey olarak ben ne yapıyorum, bunu işlemek lazım. Dönüp baktığınız zaman teknoloji bunun cevabını verse dahi yine güvenli yapı vazgeçilmez, evinizin içerisindeki eşyalar vazgeçilmez, zorunlu deprem sigortası yine vazgeçilmez. Bir depremin ne zaman olacağını söylememiz mümkün değil. Doğa öncül belirti veriyor mu? Veriyor. Veriyor ama zamanı söylemiyor. Dolayısıyla bunu da hepimizin bu şekilde kabul etmesi gerekiyor. Depremde zamanın bilinmesi konusu araştırma safhasında olan bir çalışma."