Edinilen bilgiye göre, Gaziantep’te esnaflık yaparken 2 yıl önce iflas ederek Tokat’a yerleşerek bir pasta imalathanesinde çalışan 4’ü kız 5 çocuk babası Mehmet Koç (40), 3 yaşındaki oğlunu öksürük, hırıltılı solunum ve ses kısıklığı şikayetiyle hastaneye götürdü.

Tokat Devlet Hastanesi Kadın ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi Acil Servisi’nde yapılan tetkiklerin ardından yataklı servise alınan Enes, birkaç saat sonra baygınlık geçirmeye başladı. Doktorun müdahalesi ile hayata döndürülen Enes’in geçen süreçte beyninde oksijen gitmemesine bağlı olarak hasar oluştu. Yürüyemeyen, konuşamayan ve hiçbir fonksiyonunu yerine getiremeyen Enes’in iyileşmesi için hastane hastane dolaşan aile ise maddi sıkıntılar çekmeye başladı. Fizik tedavi için yardım bekleyen aile, soruşturma açılarak yavrularına ne olduğu konusunda kendilerine bilgi verilmesi için İl Sağlık Müdürlüğü’ne şikayette bulundu ve avukat tutarak hukuki olarak hakkını aramaya başladı.

Anne Ayşe Koç, oğlunun servise çıkarıldığında konuşabildiğini ama nefes almakta zorlandığını ifade ederek, geç müdahale edildiği iddiasında bulundu. Anne Koç, “Çocuğum servise çıkarıldığında normaldi. Sadece damar yolu açtılar, herhangi bir film çekmediler. Besleme yapmamam konusunda uyarıda bulunmadılar. Hemşire gelip bana bir buhar makinesi verdi. 15 dakika buhar vermemi söylediler, ondan sonra kimse gelmedi. Bu arada oğluma meyve suyu ile bisküvi verdim. Bisküviyi tek bir kere ısırdı. Isırdıktan yarım saat sonra çocuğuma ter gelmeye başladı. Hemşireyi çağrınken kucağımda bayıldı. Hemşire geldi kapıdan baktı. O anda kalbine masaj yapmadı. Yapsaydı çocuğum böyle olmayacaktı. Benim çocuğum ihmalden bu hale geldi. Sonra doktor geldi odayı boşalttı. Ondan sonra 20-25 dakika uğraştılar. Çocuğumun kalbinin durduğunu bir gün sonra duydum. 3 gün yoğun bakımda yattıktan sonra Sivas’a sevk ettiler. Oradaki doktorların sayesinde kurtuldu. Şu an Enes yatalak halde ve hiçbir tepkisi yok” dedi.

Anne Koç, oğlunun karın bölgesinden midesine bağlanan aparatla şırınga yardımı ile beslediğini ve hızla kilo almaya başladığını kaydetti. Oğlunun fizik tedavisini yaptırabilmek için yardım beklediklerini ifade eden anne Koç, haftada 2 kez yaptırdıkları fizik tedavinin yetersiz geldiğini söyledi.

Baba Mehmet Koç da müdahalenin zamanında yapılmamasından dolayı oğlunun bu duruma geldiğini iddia etti. Zor günler geçirdiklerini belirten Koç, “Oğlum gözümüzün önünde eriyip gidiyor. Oradaki bir zaman aşımından dolayı oğlum bu duruma geldi. Gereken neyse yapılsın, kimse bu acıları yaşamasın. Herkes sorumluluğunu bilsin. Bize oğlumun neden bu hale geldiği konusunda bilgi verilmedi, bu süreçte bizde hayatta kalması için mücadele verdik. Oksijen değerleri ölçülmüş olsa bu hale gelmeyecekti. Bundan sonrası bir süreç, beyin hücrelerinin düzelme şansı yok. Fizik tedaviden başka bir şey yok. Bunu talep ediyoruz. Bakımı çok ağır maddi olarak beni aşmış durumda. Yatağa bağımlı, bakıma muhtaç bir şekilde yaşamakta” diye konuştu.

Enes’in ablaları Ayşe Nur (9), Şule (11), Gülsüm (18), Sümeyya (20) gözyaşlarına boğularak kardeşlerine yardım yapılarak sağlığına kavuşmasını beklediklerini söyledi. Öte yandan Enes’e nöbetçi doktor olarak müdahale eden Çocuk Hastalıkları Uzmanı Dr. Z.D. ise konuyla ilgili açıklama yapmayacağını, olayı hatırlayamadığını söyledi.

Epikriz raporunda ise kalbi duran çocuğa müdahale edilerek, soluk borusundan sarı pütürlü madde çıkartıldığı kaydedildi. Daha sonra yoğun bakıma alınan çocuğun 3. seviye yoğun bakımı olan bir merkeze sevk edildiği bildirildi.

iha

Yayın Tarihi : 26 Eylül 2012 Çarşamba 18:59:12

Güncelleme :27 Eylül 2012 Perşembe 11:30:16