3
Mayıs
2024
Cuma
TOKAT

İhanet vakfı

AKP'liler, Mustafa Kemal'e ve İstiklal Savaşı kahramanlarına 'Kudurmuş Haydutlar' diyen bir hain adına vakıf kurdu 

Tokat'ta adına vakıf kurulan Mustafa Sabri Efendi, Sevr'i imzalayan İstanbul hükümetinde yer almış bir düşman işbirlikçisi.. İstiklal ve hürriyet için canını ortaya koyan kahramanların ve onları örgütleyen Mustafa Kemal'in de can düşmanı.

TÜRKLERLE SAVAŞ
Mustafa Sabri Efendi, milli güçler İzmir'i kurtarıp, İstanbul'a yönelince 'Şeriat yanlıları ve Ermenilerden kuracağı bir ordu ile Türk ordusuna karşı savaşmak üzere' Padişah Vahdettin'den sadrazamlık isteyecek kadar ihaneti ileri götürmüş bir kişi..

BUNLAR MI DEĞİŞTİ?
İstiklal Savaşı kazanılıp, Cumhuriyet kurulduktan sonra yurtdışına kaçan, Nutuk'da adı 'Hainler' arasında geçen Mustafa Sabri Efendi Vakfı'nın yöneticileri arasında AKP Tokat milletvekilleri Resul Tosun ve Mehmet Ergün Dağcıoğlu da bulunuyor.

Rıza Zelyut'un yazısı

Tokat'ta hain rezaleti
Türkiye, hainlerin alkışlandığı bir stadyuma döndü.
DTP'liler; terör elebaşısı Abdullah Öcalan'a, 'Sayın!' diye sesleniyorlar. Çanakkale'ye, Sakarya'ya, PKK terörüne binlerce şehit veren Tokat ilimizde ise başka bir hain adına vakıf kurulmuş.
Bu ilimizde; AKP'li Tokat Belediyesi ile işbirliği içerisinde çalışan 'Şeyhülislam Mustafa Sabri Efendi Vakfı' adlı bir vakıf var. Adına vakıf kurulan Mustafa Sabri Efendi, Kurtuluş Savaşı'mızı boğmaya çalışan, işgalcilerin başarısı için uğraşan Tokatlı bir haindir. Bu kişi:
*Ulusal Kurtuluş Savaşı'na katılanları 'Kudurmuş haydutlar' diye nitelemiş ve onlara karşı savaşırken öleceklerin 'cennete gideceğini' söylemiş;
*Mustafa Kemal için 'Hilafet ve saltanatı kaldırarak padişahın makamına geçmek isteyen kişi' demiş;
*İngiliz Muhibleri Cemiyeti'ne girerek dönemin düşmanları ile işbirliği yapmış;
*Damat Ferit'i, Anadolu'da kurtuluş savaşı başlatan Mustafa Kemal ve arkadaşlarına karşı sert önlemler almadığı için 'aciz, bilgisiz, beceriksiz' diye eleştirmiş;
*Türkiye'yi parçalayan Sevr Antlaşması'nı imzalayan hükümette yer almış;
*İşgalci devletlerin kurdurduğu ve Kuva-yı Milliye aleyhine bildiri yayımlayan 'Teal”-i İslam Cemiyeti' nin başkanlığını yapmış;
*Türk ordularının İzmir'i kurtarıp, İstanbul'a yönelmesi üzerine Padişah Vahdettin'den 'sadrazamlık' isteyerek' Müslümanlardan ve Ermenilerden kuracağı bir ordu ile Türk ordusuna karşı savaşma arzusu göstermiş;
*Bu kişi; Ulusal Kurtuluş Savaşı başarıya ulaşınca da oğlu, kızları ve damatlarıyla yurt dışına kaçmış; ölünceye kadar yurt dışından Atatürk ve Laik Türkiye Cumhuriyeti devleti aleyhine çalışarak yapılan tüm devrimlere karşı çıkmıştır.
*Adına Tokat'ta vakıf kurulan bu şahıs, Yozgat bölgesinde Ermenilere karşı önlem alan Yozgat Vali Vekili ve Boğazlıyan Kaymakamı Kemal Bey'in idama mahkum edilmesine fetva veren kişidir. 8 Nisan 1920'de idam edilen Kemal Bey'in günahı da bu kişinin boynundadır.
Atatürk Büyük Söylev'inde; Rauf Bey'e gönderdiği 21.2.1920 tarihli mektupta ' Bir yandan Zeynelabidin, Hoca Sabri, Sait Molla gibi kişilerin Padişahın isteğine dayanarak ve yalnız Ulusal Kuvvetleri ortadan kaldırmak amacıyla, her yerde kurmaya çalıştıkları 'Teali-i İslam Cemiyeti' adı altındaki kuruluşlar, ulusal örgütlere açıkça saldırılara başlamışlardır' diyerek bu kişinin hainliğini bizzat ifade etmektedir. (Söylev, TDK Yayınları,1978 Sayfa: 215 ve 281)
Bu hainle ilgili olarak, Atatürk Araştırma Merkezi Başkanlığı'nın dergisinin 13. cilt, Kasım 1997 tarihli ve 39. sayısında Prof. Dr. Ali Sarıkoyuncu'nun çok geniş kapsamlı araştırma yazısı bulunmaktadır. Ayrıca Turgut Özakman'ın 'Vahidettin, M.Kemal ve Milli Mücadele' adlı belgesel araştırma kitabında da bu hain hakkında geniş bilgi verilmektedir.(Sayfa:298-304)

BAŞKASI YOK MUYDU?
01.01.2002 tarihinde yürürlüğe giren 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 101. maddesinde 'vakfın amacı anlaşılabilir olmalı' denilmekte ve 'Cumhuriyetin Anayasa ile belirlenen niteliklerine ve Anayasanın temel ilkelerine, hukuka, ahlaka, mill” birliğe ve milli menfaatlere aykırı veya belli bir ırk ya da cemaat mensuplarını desteklemek amacıyla vakıf kurulamaz' ifadesi bulunmaktadır.
Vakıflar Genel Müdürlüğü,şu bilgiyi verir: 'Vakfın adı; kanuna, ahlaka, adaba aykırı olmamalı ve vakfın amaçları ile uyumlu olmalıdır. Üçüncü kişileri vakfın amacı konusunda yanıltıcı ya da yanlış çağrışımlar uyandıracak isimler verilemez'
Bu durumda; düşmanlara karşı verdiğimiz savaşa; Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşuna ve kurulduktan sonra yaptığı tüm devrimlere karşı çıkan, bu uğurda büyük çabalar gösteren bir hainin adına vakıf kurulamaz.
Fakat, aralarında Resul Tosun ve Mehmet Ergün Dağcıoğlu gibi AKP milletvekillerinin de yer aldığı bir heyet, böyle bir vakfı yürütüyor.
Tokat'tan Gazi Osman Paşa başta olmak üzere birçok büyük insan yetişmiş iken neden böyle bir kişinin adı öne çıkartıldı? Cevap gayet açık: Hayır işi yapar görünüp şeriatçı Mustafa Sabri Efendi'nin zihniyetini yaygınlaştırmak.
Çanakkale'de, Sakarya'da, PKK eylemlerinde binlerce şehit veren Tokat'ın Atatürkçü, yurtsever, yiğit halkı; Atatürk ve cumhuriyet düşmanı bir hainin adına kimlerin, niçin vakıf kurduklarını düşünecek ve zamanı geldiğinde onlardan bunun hesabını soracaktır.
Rıza Zelyut

Güneş
Yayın Tarihi : 2 Nisan 2007 Pazartesi 14:59:41


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
ilhan yiğit IP: 88.235.151.xxx Tarih : 14.04.2007 22:37:44
İnsanlar artık kendisini toplum adına konuşmaya yetkili sayıyor. Mesela Rıza Zelyut gibi. Toplum adına konuşurken de, her nedense kendilerine Mustafa Kemal Atatürk'ü destek gösteriyorlar. Herşeyden önce artık insanlar kendi adlarına konuşmalılar, toplum adına değil. Bu ilk belirteceğim husus. İkinci olarak da, El Ezher üniversitesinin ne biçim bir üniversite olduğu belli. İslamiyeti kendi içinden hançerlemek için İngilizler tarafından kurulduğu söylenen bir üniversite. Dolayısıyla, bana göre, Mustafa Sabri Efendi'yi tanımam ama, burada müderrislik yapmış olması, açıkçası, bana göre, kendisine kuşku ile bakılmasını gerektiriyor. İkinci olarak artık şu solcuların, benim gibi sağcıların hepsini bir kefeye koymalarına, kendilerini aydın olarak görmelerine, orada burada çıkıp şakşakçılık yapmalarına illet oluyorum. Vatana, memlekete en ufak bir katkısı olmayan bu insanlar, ortaya çıkmış, vatan ve memleket kurtarmak davasında oluyorlar. İlk önce siz halk için ne yaptınız. Bunların düşünceleri, halk bizim için, inandığımız değerler (?) için ne yapar şeklinde. Başta CHP olmak üzere hepsi jakoben. O ellerinizi, artık halkın boğazından çekin, insanlar rahat bir nefes alsın.

ilhan yiğit IP: 88.235.151.xxx Tarih : 14.04.2007 22:43:41
Bir de şunu eklemek isterim. Doğan60 rumuzlu hemşehrimiz, din ve devlet işleri birbirine iyice karıştı demiş. Bana göre bu arkadaşımız, laiklik denilen şeyden bihaber. Tamam devletin kuralları, dine göre değil de, halkın iktidarını yansıtan mecliste şekillensin. Bu noktada din belirleyici olmasın. Ama Allah aşkına, devlet de vatandaşının dinine karışmaktan vazgeçsin. Örneğin, imam hatipli diye bir insanın askeriyeye alınmaması hangi akla ve mantığa uygun. Veya anamızın, kardeşimizin başı örtülü diye neden devlet dairelerinde, üniversitelerde görev alamasınlar ve hatta hizmeti talep edemesinler. sonra bir asker namaz kılıyor diye neden subaylıktan atılsın. dolayısıyla, bir adam adına vakıf kurmanın, allah aşkına neresinde din ve devlet işinin birbirine karıştığı sonucu çıkarılsın. bunların hepsi safsata.

doğan60 IP: 88.252.15.xxx Tarih : 3.04.2007 18:38:33
Damat Ferit Paşa kabinesinde yer alması, Kuva-yı Milliyecilere karşı tutumu gibi sebeplerden dolayı tekrar yurttan ayrılmak zorunda kaldı (1922). Önce Romanya'ya giderek Şehzade Nizamettin Efendi'nin yanında bulundu. 150'likler listesinde yer aldığı için artık dönmesi mümkün değildi. Bir süre oğlu ile birlikte Yunanistan'da "Yarın" gazetesini çıkardı. Bazı eserlerini tefrika olarak gazetesinde neşretti. Daha sonra Hicaz'a ve oradan da Mısır'a giderek Kahire'ye yerleşti. Ezher Üniversitesinde müderrislik yaptı. 1954 yılında burada vefat etti. şimdi netten araştırdım ve bu yazıyı buldum.Rıza ZELYUT BEYİ TEBRİK EDRİM İYİ BİR NOKTADA DURMUŞ. DİN VE DEVLET İŞLERİ BİRBİRİNE KARIŞTIRLMAMALIDIR.

ÇAĞDAŞ60 IP: 88.247.247.xxx Tarih : 3.04.2007 08:50:46
Sn.Rıza ZELZURT siz galiba Mustafa Sabri Efendinin kim olduğunu bilmiyorsun. Yada bilmek istemiyorsun.Tokat ' ın yetiştirmiş olduğu en büyük alimi vatan haini gibi kamuoyuna lanse etmeni çok çirkin bir tezgah olarak görüyorum ve sizi kınıyorum.Biz Tokatlılar Mustafa Sabri Efendinin torunlarız ve Tokat da yetişmiş tüm alimlerimizle gurur duyuyoruz. Sakın haa Tokat'a gelmeyin bu güzelim memleketi kirletmeye hakkın yoktur.

selahattin bayram IP: 85.105.13.xxx Tarih : 12.04.2007 20:02:38
s.a tüm tokatlı hemşehrilerime. başlıgı okuyunca yine önyargılı sözüm ona ilim cahili birinin bizim degerlerimize saldırdığını tahmin etmiştim. yanılmamışım. diyecegim kervan yürüsün kardeşler takılmayın böyle şeylere. bunların camur atmaktan başka yapacagı bişey kalmamıştır. sevgi ve selamlarımla...

MURAFET ÖZDEMIR DESIAD BASKANI IP: 87.178.111.xxx Tarih : 3.04.2007 22:01:02
EL INSAF RIZA ZELZURT TOKATTIMIZDA YETISMIS ILIM ADAMIMIZ SAYIN MUSTAFA SABRI EFENDIYE DIL UZATIYORSUNUZ YAZIK DEYILMI GÜNAH DEYILMI SANA SUNU DAYAZAYIM GÜZEL TOKATIMIZDA 1468 TARIHINDE DOGAN IBN-I KEMAL BÜYÜK BIR ALIMDIR KACTANE ESERI VARDIR GÜZEL TOKATIMIZI DÜNYAYA TANITAN ALIMIMIZDIR TOKATTA DOGMUS 1536 TARIHINDE EDIRNEDE HAKKIN RAHMETINE ERMIS BIR TOKATLIDIR SEN BU GÜZEL INSANADA DIL UZATIRSIN CÜNKÜ SEN MUSTAFA SABRI EFENDININ VE IBN-I KEMAL EFENDININ KITAPLARINI OKUMADIGIN ICIN BUNLARA DIL UZATABILIYORSUN SANA BUN LARIN IKI ESERINI GÖNDEREYIM DE BUNLARI TANI ADRESINI BANA EMEILLE GÖDER SANA KITAP GÖNDEREYIM RESADIYE DEMIRCILI SELEMEN YAYLASI GÜRES AGASI MURAFET ÖZDEMIR