Çevre ve Orman Bakanlığı Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürü Prof. Dr. M. Kemal Yalınkılıç, seminere katılan şube müdürlerinden ülke genelinde sokak köpeklerinin kontrol altına alınabilmesi için kısırlaştır, aşılat, yaşat formülünü uygulamasını istedi. 

Çevre ve Orman Bakanlığı 2006 yılı hizmet içi eğitim programı kapsamında Tokat Öğretmenevi'nde İl Çevre ve Orman Müdürlüğü ev sahipliğinde yapılan "Kara Avcılığı Kanunu ve Av Turizmi ile İlgili Mevzuat ve Yönetmeliklerin Uygulanması" konulu seminerin ikinci gününde "sokak köpekleri" gündeme geldi. 

Çevre ve Orman Bakanlığı Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürü Prof. Dr. M. Kemal Yalınkılıç, ülke genelinde sokak köpeklerinin oluşturduğu manzaralardan kurtulmak için seminere katılanlardan kentlerinde kısırlaştır, aşılat, yaşat formülünü uygulamasını istedi. Av yasağı konusunda 2006 yılında alınan kararlar ve yapılacak çalışmalarla ilgili yaptığı geniş açıklamanın ardından sokak köpekleri konusuna değinen Yalınkılıç, "Belediyelerimizde 'kısırlaştır, aşılat, yaşat' formülü ile bu çalışmaların koordinasyonunu il çevre ve orman müdürlüklerimiz projeler yaptıkları takdirde belediyelere bu anlamda nakdi yardım yapılacak. 2007 yılı için bu para önemli bir alan oluşturuyor. Arkadaşlarımızın her biri kendi ilini pilot bölge gibi görsün ve şimdiden planlamasını yapsın. Ülkemizin görüntüsünü bozan bu çirkin manzaraları ortadan kaldıralım" dedi. 

Seminerde konuşan Fethiye Hayvan Dostları Derneği Başkanı Perihan Agnelli ise, başı boş gezen sokak köpeklerinin insan hayatı için bir tehdit oluşturduğunu, bu problemden kurtulmanın yolunun ise itilaf olmadığını söyledi. Angelli, Avrupa'da sokak köpeklerinin kontrollü olarak kısırlaştırıldığını ve bugün sokaklarda köpek kalmadığını belirterek, "Avrupalılar hayvanları sevmiyorlar mı? Tabi ki hayır. Onlar sokaktaki hayvanın olmaması gerektiğini biliyorlar. Biz bu konuda çok geri kalmışız. Bu işin ciddiye alınmadığını düşünüyorum. Köpekler sokakta kontrolsüz geziyor. Köpekler et yiyen hayvanlar çöpten barınıyor, kokmuş etler yiyorlar ve onların sağlıksız olması insan sağlığı için büyük tehdittir. Sokakta gezen her köpek bir insana pisliktir. O köpek ısırmayabilir, havlamayabilir, kimseyi korkutmayabilir. Fakat onun dışkısında bıraktığı kurtlar, parazitler insan sağlığına zararlıdır. Gelişmiş ülkelerde köpeğinizi gezdireceğiniz yollar bir ayrı tutulmuştur. Çocuk parkları, plajlarda hiçbir yerde köpek olmaz. Bizim bu noktaya gelmemiz için 20 sene olduğunu düşünüyorum" diye konuştu. 

Türkiye'nin kuduz tehlikesinden kurtulamadığını kaydeden Agnelli, "Türkiye kuduzun tehlikesi içerisindedir. Bilhassa ormanlara yakın yerlerde tilkilerle köpekler kavga ettiği zaman o köpek insan içine geldiği an bu tehlike olabiliyor. Tehlike o kadar kolay ki biz bunları şimdiye kadar düşünemedik diye düşünüyorum. Bu anlamada yıllardır hayvan itilafları yapılırken, derneklerin çoğalmasıyla çözüm yolu sanılarak barınaklar yapıldı. Bunların çözüm yolu olmadığını biz yüzyıllardır biliyoruz. Bunu çözmenin mantığı köpeklerin hiçbirinin aşısız bırakılmaması ve kısırlaştırılması. Köpekleri kısırlaştırılmadığı sürece sokak köpeği bitmeyecektir. Barınaklar, öldürmek çare olsa köpekler biterdi. Bu anlamda Fethiye'de 7 yıldır çalışma yapıyoruz" şeklinde konuştu. 

81 ilden şube müdürleri, mühendisler ve sivil toplum örgütü temsilcilerinin katıldığı seminer, 10 Kasım 2006 tarihinde sona erecek.