3
Mayıs
2024
Cuma
TOKAT

'Niksar'ın Fidanları' kitap oldu

Niksar Belediyesi'nin Türk kültürüne ve Tokat'ın tanıtımına sağladığı katkı ile 1915 yıllarında daha 14-16 yaşlarında cepheye giden vatan evlatlarının memleketine şehit olarak dönmesi sonucu arkalarından yakılan ağıtlar, "Hey onbeşli, onbeşli" ile "Niksar'ın Fidanları" türküleri belgeleri ile toparlanarak roman haline getirildi.

Yaklaşık 20 yıl boyunca derleyip topladığı bilgiler ve araştırmalarını 800 sayfalık romanda toplayan Yazar Emin Ulu, böylesine kapsamlı bir eserin kıymetini ancak alimler ve Türk kültürünün aşıklarının bildiğini söyledi. Ulu, bu eser ile dünden bugüne Türk milletini bölüp parçalamak isteyen bölücülere, Ermenilere, İngilizlere, Fransızlara belgelerle sunulmuş tarihi bir cevap niteliği taşıdığını belirterek, "Hicri 1314-1315-1316 doğumlu (14-15-16) yaşlarındaki evlatlarımızın, Çanakkale'de, Kafkaslarda, Galiçya'da, Yemen'de ve Arap çöllerinde neler çektiğini ibretimiz bir şekilde dile getiren bu eser, kendi türleri arasında vatanseverlerin severek okuyacakları, ders alacakları ve gelecek kuşaklara aktaracakları olaylar zincirinden meydana gelmiştir. Gencecik çocuklarımızın geride bıraktıkları analarının, bacılarının, kardeşlerinin ve yavuklularının savaş denen cinnetin içinde neler çektiklerini bu eser bir kez daha gözler önüne sermektedir. Büyük savaşlar cephede değil, cephe gerisindedir, düşüncesinin doğruluğunu bu eseri nefes nefese okuduğunuzda daha iyi anlayacağız. Derler ki cephedeki askerlerin verecekleri bir canları vardır, ya cephe gerisindekilerin ? Bu eser, aynı zamanda yarım asırdır Avrupa'nın her yerinde "Ermeni Diasporası" adına Türk milletine yapılan iftiralara, Tokat halkının belgelerle verdiği cevaptır. Yalnız Niksar'ı değil, bütün Tokat'ı hatta bütün ülkeyi, bir başka ifade ile 1. Cihan Savaşı öncesi Osmanlı coğrafyasını ilgilendirmiş olması da eserin titiz bir çalışmayla meydana geldiğinin önemli bir göstergesidir" dedi.

Niksar Belediye Başkanı İdris Şahin ise "On beşliler Gidiyor, ya da Niksar'ın Fidanları adıyla ortaya çıkan bu eserin doksan üç harbi olarak bilinen Osmanlı-Rus Harbiyle başlayan Türk milletini Avrupa'dan, hatta Anadolu'dan atma düşüncesinin fiili olarak uygulamaya konduğu 1. Cihan Harbi'ne, analarının dizinin dibinden kalkarak savaşa katılan gencecik çocuklarımızın bitmek tükenmek bilmeyen acılarının öyküsü olduğunu kaydetti. Şahin, "Bu acı öyküyü belgelerle derleyip toparlayarak büyük bir eser meydana getiren şehrimizin tanıtımında büyük katkısı olan yazarımız Mehmet Emin Ulu'nun kitabını basmakta en ufak bir tereddüt göstermedik. Türk kültürüne ve Tokat'ımıza hayırlı olsun" diye konuştu.

iha
Yayın Tarihi : 3 Kasım 2007 Cumartesi 17:06:42


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
ersoy koyuncu IP: 212.175.115.xxx Tarih : 5.11.2007 11:00:58

Syn Emin ULU hocama böyle değerli bir araştırma yaptığı için bir Niksalı olarak çok teşekkür ederim , yeni çalışmalarını sabırsızlıkla bekliyorum.


yalçın özdemir IP: 88.255.37.xxx Tarih : 6.11.2007 09:57:46

ipek bürük bürünmüş niksarın gelinleri evet niksarın fidanları bir yandan onbeşli olup giderken bir yandan da niksarın gelinleri ipek bürük bürünüyordu kalenin bedenlerinde. emin ulunun yöremizle ilgili çalışmaları gerçek çok önemli fakat hala tokatın tarihi ciddi şekilde çalışılmadı çalışılması da belki mustafa sabri efendi'nin bulunduğu yer bakımından mümkün görünmüyor. daha önce bu alanla ilgili cinlioğlu bir şeyler yazmıştı. ama o da "tokatta irticai hareketler" adlı eserinde sergilediği yabancı tutumlar dolayısyla olguyu ve tarihi tespit edemiyordu. ama yine de böyle çalışmalar güzel görünüyor. keşke tokat belediye başkanı da böyle bir şey yapsa. şu ibn kemal sempozyumu tekrar basılsa. ya da ibn kemal araştırma enstitüsü tekrar faaliyete geçse çok güzel olur. çünkü tokat gerçekten bir dönemin alim yatağı. bugün batılı çalışmalarda ibn kemal ibn sinadan sonra en büyük filozof-kelamcı ve alim olarak kabul ediliyor.fakat birkaç çalışma dışında ibn kemalin eserleri hala elyazması olarak bulunuyor. emin uluya yöresel araştırmalarından dolayı teşekkür ederiz. o da olmasa tokatlı tokatın kültür ve tarihini unutacak gibi gözüküyor.bütün bunların ortaya çıkarılabilmesi için tokattaki üniversitede bir ilahiyat fakültesi veya türk islam tarihi bilim dalının kurulması önem arzediyor.ama bunlarla kim ilgileniyor ki ve yetkililer için bunların ne önemi var ki.